Alternatif Üniversite Konferansı
Abdullah Gül'ün Öğrencilerle Yaptığı Görüşme Sonrası Alternatif Bir "üniversite Konferansı "düzenledi.
Çeşitli illerden gelen çok sayıda üniversite öğrencisi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün öğrencilerle yaptığı görüşme sonrası alternatif bir "Üniversite Konferansı "düzenledi.
Konferansa akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi.
Üniversite öğrencileri Mustafa Kemal Kültür Merkezinde alternatif bir konferans düzenledi.Çeşitli üniversiteleden birçok öğrencinin katıldığı konferansa akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Emek Gençliği, Öğrenci Gençlik Sendikası, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kollektifleri, TKP'li Öğrenciler, Eğitim -Sen 6 No'lu Üniversite şubesi , Üniversite Konseyleri Derneği ve Öğretim üyeleri derneği tarafından düzenlenen "Üniversite Konferansı "nda öğrenciler tek tek kürsüye çıkarak üniversite gençliğinin taleplerini dile getirdi.
"CUMHURBAŞKANI TİYATRO GİBİ BİR TOPLANTI YAPTI "
Üniversite konferansına katılanlar arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörlerlerle biraraya gelmesini protesto eden ve polislerin tekmeli müdahalesine maruz kalan öğrenci Işıl Kurt da vardı.Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle buluşmasını üniversiteleri AKP'nin tahakkümü altına sokma çalışması olarak değerlendiren Kurt, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bazı öğrencilerle Çankaya Köşkü'nde biraraya gelmesini ise, "Bu öğrencilerle yapılan toplantı da bunun tiyatrosu. Öğrenciler üniversitelerin esas özneleri, kendi problemlerini Başbakan rektörlerle toplantı yaptığında dile getirmek isteyince, bir de daha iyi öğrenciler var demek için Cumhurbaşkanı tiyatro gibi bir topalntı yaptı. Biz oradaki temsilcilerin öğrencileri temsil etiğini düşünmüyoruz. "dedi. Öğrencilerin harç, barınma, ulaşım, söz hakkı problemlerinin gerçek problemler olduğunu dile getiren Kurt, "Biz bunların konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Dün o toplantıda bunlar hiç konuşulmadı. Biz oraya gitseydik bunları ifade edecektik çözmek durumunda kalacaklardı. "diye konuştu. Üniversite öğrencilerinin siyasal düşüncesi olması gerektiğini ifade eden Kurt, "Biz bunu savunuyoruz. O yüzden biz de kendi konferansımızda toplanıyoruz. "diye konuştu. Ankara'da ODTÜ'deki öğrencilere polis müdahalesine rağmen Başbakan Erdoğan'ın ileri demokrasiden bahsettiini kaydeden Kurt, "Bizim ODTÜ'de yaşadıklarımız şunu gösterdi herhalde Başbakan'ın ileri demokrasiden anladığı suyu ne kadar ileri sıkacağı. Böyle bir demokrasi anlayışı yok. Aynı zihniyet devam etmektedir "dedi.
YILDIZ TEKNİK ÜNVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİNDEN DESTEK
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Gizem Gürbüz ise, üniversitede yaşanan sorunları bu sorunları yşayan bileşenlerle birlikte çözmek için bu konferansı düzenlediklerini kaydetti. Konferansa öğrencilerin yanında akademisyenler de katıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Üniversite Konseyleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nesrin Gören de öğrencilere destek verdi. Gören, öğrenci protestolarının marjinal sokak hareketleri gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydederek, "Bu çocuklar fikri olmayan söyleyecek sözü olmaya çocuklar değil. Sadece fikirlerini davet edilen seçilmiş öğrenciler gibi taleplerini dile getirecek ortamlara sahip değiller. Eğer bu çocuklara gerekli fırsatlar verilir ve talepler yaratırlırsa onlar düşüncelerini bilimsel bir şekilde dile getirme olanağına sahip olacaklardır. "dedi.
"REKTÖRLERİ DE ÇAĞIRDIK AMA HİÇBİRİ GELMEDİ "
Yıldız Teknik Üniversitesindeki protestodan sonra, okula girmeme cezası verilen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Özgür Keskin ise, okula girmeme kararının kaldırılmasında sonra okula gidebildiklerini belirten Keskin, soruşturmanın ne zaman sonuçlanacağı ve ne gibi bir karar çıkacağını henüz belli olmadığını belirtti. Keskin, "Üniversite öğrencilerinin talebi eşit, parasız eğitimdir. Üniversite öğprencilerinin talebi bilimsel eğitimdir talebini akademik bir konferansla dile getireceğiz. Bir sonuç metni çıkaracağız. Bunu Başbakan'a Cumhurbaşkanına da ileteceğiz. Rektörleri de çağırdık ama hiçbiri gelmedi. "dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öüğrencisi Ali Coşkun ise, "Toplam beş yıllık üniversite yaşamımda dört yılk uzaklaştırma cezası aldım. Birok cezamı dava açıp kazanıp, okula dönüp sınavları geçerek dördüncü sınıfa kadar geldim. Öğrencilere soruşturma açılmasının, öğrencilerin üstlerinin aranmasının üniversitede değil karakolda olacağını kaydeden Coşkun, "Bizler de buna karşı üniversiteelrin bilimsel, özerk kurjmlar olması gerektğini söyleyeme devam edeceğiz "dedi.
"BU ÜNİVERSİTELER KİMSENİN MALI DEĞİLDİR "
Daha sonra öğrenciler tarafından hazırlanan "Üniversite Konferansı "na geçildi. Yıldız Teknik Ünversitesinde yaşanan olaylarda 15 ay hapis cezası alan Meral Kösedağ da, Üniversite Konferansı Düzenleme Komitesi sözcüsü olarak yerini aldı.Eğitim -Sen 6 No'lu Şubesi adına konuşan Levent Dölek, sadece rektörlere değil aynı zamanda sermaye sahiplerine seslendiğini de belirterek, "Şurası çok açık. Bu üniversiteler biz emekçilerin iş yeridir. Bu üniversiteler öğrencilerin okuludur ama bu üniversiteler kimsenin babasının çiftliği değildir; bu üniversiteler kimsenin malı değildir. "dedi. Boğaziçi Üniversitesinden öğrenci Deniz Ali Gür ise, "Bu birliğin AB'nin TÜSİAD'ın, AKP'nin üniversitesine karşı bizim üniversitelerimizi ortaya koyma meşruiyeti vardır. "dedi. İstanbul Üniversitesi öğrencisi Yasmein Gür ise, hükümetin içeride ve dışarıda dönüşümü hayata geçirdiğini ancak bunu toplumda yapamadığını belirtti. Gür, "Son anaya sa referandumunda yüzde 42'lik bir hayır oranı vardır. Bu oranın üniversite gençliği arasında çok daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. "dedi.