Almanya'nın Geleceğini Kararttırmayın

SAĞ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD), Avrupa para birimi euro ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı sloganlarla 2013 yılında yeni bir politik hareket olarak sahneye çıktı.

Aralarında aşırı sağcıların, aşırı milliyetçilerin ve ırkçıların bulunduğu AfD, 2014 yılındaki seçimlerde karşı olduğu Avrupa projesinin çatısı konumundaki Avrupa Parlamentosu'na girdi.

Aynı yıl İslam düşmanı sloganlarla sokaklara dökülen ve Pegida kısa adıyla tanınan Batı'nın İslamlaşmasına karşı Yurtsever Avrupalılar, AfD'nin ekmeğine yağ sürdü.

Pegida ile birlikte hareket eden ve meydanlarda boy gösteren AfD'liler İslam düşmanlığı yaparak palazlandılar.

Daha sonraki dönemlerde yapılan eyalet parlamentosu seçimlerinde yüzde 5 barajını aştılar.

Bavyera ve Hessen hariç, 16 eyaletin 14'ünde eyalet parlamentosuna girdiler.

Hatta 24 Eylül 2017'de yapılan genel seçimlerde toplam oyların yüzde 12.6'sını alarak, Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu'nda üçüncü büyük güç oldular.

Bunda hiç şüphesiz AfD'nin Almanya'ya başta Suriye ve Irak olmak üzere bazı İslam ülkelerinden gelen sığınmacı sayısının artmasını bir tehdit ve tehlike olarak gösterip istismar etmesi etkin rol oynadı.

AfD, halkı "Bu Müslümanlar Almanya'yı istila edecek" yalanıyla kandırıp, oy avcılığı yaptı.

Ama ne yazık ki, halkın tepkisinden korktukları için köklü partiler de, sağduyulu Almanlar da meydanlara çıkıp, "AfD'liler apaçık yalan söylüyorlar. Almanya'da yaşayan 4.5 milyon Müslüman nasıl olur da Almanya'yı istila eder, Almanya'yı Müslümanlaştırır?" diyemediler.

AfD'liler "Bu Müslümanlar yüzünden Alman kültürü de Alman kimliği de kaybolup gidecek" yalanıyla da üçüncü büyük güç olmayı başardılar (!).

***

AfD, İslam düşmanlığını Federal Meclis'e de taşıdı.

Partinin Federal Meclis Grubu Eşbaşkanı Alice Wendel, bütçe görüşmeleri sırasında Federal Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmasında, "Burkalılar, başörtülü kızlar ve beleşe beslenen eli bıçaklı erkeklerle ve diğer hiç işe yaramayanlarla (parazitlerle) sosyal devleti koruyamayız" diyerek, ülkede yaşayan Müslümanlara hakaretler yağdırdı.

Her ne kadar Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schaeuble, onu bu yaklaşımından dolayı kınadıysa da, AfD'lilerin umurunda bile olmadı.

Evet, AfD İslam düşmanı bir partidir.

AfD ırkçı bir partidir.

Bunu partinin kurucuları arasında yer alan ve sonradan terk eden Hans-Olaf Henkel söylemektedir.

Almanya'daki Yabancı Gazeteciler Cemiyeti'nin (VAP) bir etkinliğine katılan Alice Weidel'e, "Bay Henkel AfD'nin ırkçı bir parti olduğunu söylüyor. AfD ırkçı mı? Siz ırkçı mısınız?" diye sormuştum.

Belli ki, böyle bir soru beklemiyordu.

Eveleyip geveledi…

"Evet, ben ırkçıyım. AfD ırkçı bir parti" diyemedi.

"Hayır, ben ırkçı değilim. AfD ırkçı bir parti değil" de diyemedi.

***

İşte AfD, bu hafta sonu pazar günü başkent Berlin'de bir gösteri yürüyüşü düzenleyecek.

Sloganı da "Almanya'nın geleceği."

AfD'nin bu gösteriye katılımın yüksek olması için paralı asker, yani paralı gösterici peşinde olduğu bile ortaya çıktı.

Bazı bölgelerden gösteriye katılacaklara 50 euro parasal destek.

İşte AfD'nin bir ayak oyunu daha.

Irkçı, sağ popülist, İslam, Müslüman ve sığınmacı düşmanı AfD'nin önünü kesmek için aynı gün, yani bu pazar günü başkent Berlin'de karşı gösteriler düzenlenecek.

Farklı kesimlerin desteklediği karşı etkinlik ve gösteri Postdamer Meydanı'nda saat 12.00'de başlayacak.

Müzikli, danslı protesto gösterilerinde "Kini durdur!", "Nazileri durdur!", "Çeşitlilik" sloganları ağır basacak.

AfD'ye karşı gösteriye tam destek veren Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) pazar günü saat 11.30'da Federal Meclis (Bundestag) binasının önündeki yeşil alanda "Nefreti Durdur! AfD'yi Durdur" sloganıyla protesto eylemine katılacak ve "Biz Almanyayız. Biz buralıyız" diyecek.

"Almanya'nın geleceğini hep birlikte şekillendireceğiz" diyecek.

"Demokratik hukuk devleti Almanya'mızda ırkçılara yer yok" diyecek.

Biz de sağduyulu herkese "Bu karşı gösterilere katılın. Almanya'nın geleceğini kararttırmayın" diyoruz.