AK Parti'li Güler: CHP'nin olağanüstü toplantı çağrısı gündemi değiştirmeye yönelik
AK Parti'li Güler: CHP'nin olağanüstü toplantı çağrısı gündemi değiştirmeye yönelikAK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, CHP'nin Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin, "CHP'nin olağanüstü çağrısını samimi bulmadığımı, kendi partileri içinde yaşadıkları olayları örtmeye yönelik,...
AK Parti'li Güler: CHP'nin olağanüstü toplantı çağrısı gündemi değiştirmeye yönelik
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, CHP'nin Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin, "CHP'nin olağanüstü çağrısını samimi bulmadığımı, kendi partileri içinde yaşadıkları olayları örtmeye yönelik, gündemi değiştirmeye yönelik bir girişim olarak gördüğümü ifade etmek isterim" dedi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırması ve ekim ayında Meclis gündemine gelecek yasal düzenlemelere ilişkin DHA'ya açıklamalarda bulundu. Güler, Anayasa ve İçtüzük gereği Meclisin 1 Ekim'e kadar tatilde olduğunu hatırlatarak, Meclisin olağanüstü toplanabilmesi için olağanüstü bir gündemin olması gerektiğini söyledi. Güler, toplantı gerekçesinin, son dönemde yapılan KDV ve ÖTV artışları ile diğer ekonomik durumlar olduğunu belirterek, "Tabii ben bu isteği çok samimi bulmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü 10 gün önce bütün siyasi partiler, eleştirilerini bir bütün olarak Genel Kurulda sundu. Son dönemde CHP'de yaşanan bazı gerilimli olaylar var. Siyasi partidir; içişlerine karışacak halimiz yok. Ancak tatil dönemindeyken olağanüstü bir toplantının da çok ciddi manada; gerek Mecliste, gerekse kamuoyunda tartışılacak veya konuşulacak bir gündem olması gerekir. Meclisin ilk defa haberdar olacağı, son derece önemli bir olayın olması gerekir ki olağanüstü toplantının da bir karşılığı bulunmuş olsun" dedi.
'BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİMİZLE MECLİS'TE OLACAĞIZ'
CHP'nin kendi içindeki karışıklığı kapatmak ve gündem değiştirmek için Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdığını öne süren Güler, "CHP'nin olağanüstü çağrısını samimi bulmadığımı, kendi parti içinde yaşadıkları olayları örtmeye yönelik, gündemi değiştirmeye yönelik bir girişim olarak gördüğümü ifade etmek isterim. Biz bütün milletvekillerimizle beraber kurumsal manada o gün Mecliste olacağız. Bakacağız; Meclisin açılış durumuna göre gerekli katkıyı sağlama noktasında ve çalışmalara katılma noktasında değerlendireceğiz. Ama biz onların bu arzu ettiği manada; toplantı yeter sayısı açısından Genel Kurul salonunda olmayacağız. Toplantı yeter sayısı bulunur ve açılış yapılırsa gerekli katkıyı sağlama noktasında böyle bir imkanımız var" diye konuştu.
'AK PARTİ'DE TATİL GELENEĞİ YOK'
CHP Grup Başkanı Özgür Özel'in, AK Parti'li milletvekillerine yönelik, 'Meclisi kapattı, kaçtılar' şeklindeki sözlerini de değerlendiren Güler, "CHP Grup Başkanının sözlerini çok nezaketsiz bulduğumu söylemek isterim. Meclis şu anda İçtüzük kapsamı içerisinde tatilde. Ancak bizim milletvekillerimiz şu anda tatilde değiller, herkes seçim bölgesinde. Çok yakın zamanda bir seçimden çıktık. Bu seçimlerle beraber bütün milletvekili adaylarımız ve milletvekillerimiz sahada çok üst seviyede bir performans ortaya koydular. Çok çalıştılar, hemen akabinde de Meclis açıldı. Meclis açıldı ve Meclis açıldıktan sonraki aşamada da kapanana kadar çok yoğun bir çalışma içeresine girdiler. Herkes biliyor ki AK Parti'de böyle bir tatil geleneği yok ama kimlerin tatil geleneği olduğunu biliniyor. Deprem olduğunda, sel felaketi olduğunda, yangın felaketi olduğunda kimlerin bir tatil endişesiyle, kimlerin tatil beklentisiyle nerelere gittiğini biliniyor. Bizim tatil gibi bir durumuz olmadı. Çok nezaketsiz bir üslupla, bütün milletvekillerimizin tatile koştuğu yönüyle bu teklifi sunmuşlardı. Bizim milletvekillerimiz şu anda çalışıyor. Sahadaki beklentileri, varsa şikayetleri, varsa itirazları ve önerileri not alıyorlar. Meclisin ekimde açılmasıyla birlikte bu önerilerden yararlanacağız" ifadelerini kullandı.
'EN ÖNEMLİ GÜNDEMİMİZ YENİ SİVİL ANAYASA'
Abdullah Güler, yeni yasama döneminde en önemli gündem maddelerinin yeni anayasa çalışması olacağını vurgulayarak, "Bizim esas gündemimiz büyük ihtimalle yeni bir anayasa noktasındaki çalışmamız olacaktır. Sivil, demokratik ve çoğulcu, toplumun tüm kesimlerinin kendisini paydaş hissedeceği bir sivil anayasayı milletimize hediye etmemiz gerekiyor. 28'inci yasama döneminin en önemli gündem maddesinin yeni bir anayasa teklifi olacağını düşünüyorum" dedi. Güler, ekim ayında Meclis gündemine gelecek yeni yasal düzenlemelere ilişkin de "Deprem bölgesinde çalışan arkadaşlarımızın bize iletecekleri hususlarda çalışmamız gerekiyor. Milli Savunma Bakanlığı'mızın Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği disiplin işlemlerine yönelik teklifleri vardı; o gündeme gelecektir. Sağlık Bakanlığı'mızın, aile hekimleri ve yeniden tanımlamalar noktasında bazı istek ve önerileri vardı; tahmin ediyorum ekim ayı içinde bunları da görüşeceğiz. Yakın zamanda Milli Eğitim Bakanlığı'mızın Öğretmenlik Teşkilat Kanunu ile ilgili iptal edilen bir kanun teklif var, o iptal edilen maddelerle ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç olabilecektir. Yine milletvekillerimizin tatil döneminde sahadan elde edecekleri öneriler ve teklifler önem arz edecektir. Onlar da geldikten sonra ekim ayında yasal düzenlemeye geçmesi ve kanunlaşması noktasında elimizden gelen imkanları ve çabayı göstereceğiz" diye konuştu.
'TAŞERON DÜZENLEMESİYLE İLGİLİ ANALİZLER YAPILIYOR'
Güler, uzun süredir Meclis gündemine gelmesi beklenen taşeron düzenlemesiyle ilgili de kapsamlı bir çalışma yapıldığını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Şu anda bazı arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bu konuyla alakalı analizler yapıyorlar. Bizim, özel sektörün kamuya sunmuş olduğu hizmet çeşitliliğini, farklılığını çok iyi hukuki düzenlemeye kavuşturmamız lazım. Kamuda çalışan özel sektör elemanlarının tamamını taşeron olarak nitelendirmek hukuken mümkün değil. Bazı değerlendirmelerde, dönem dönem teknik manada hizmet aldığınız; haftalık, aylık, günlük veya bir iki saatlik bakım hizmetlerinin de taşeron sayıldığı söyleniyor. 2015'te çıkarılan ve yaklaşık 946 bin kişiye, gerek güvenlik gerekse temizlik hizmeti gibi sürekli kamu içerisinde hizmeti sağlayan özel sektör elamanlarının, yine kamudaki bir iştirak şirketi üzerinden süresiz iş akdiyle beraber hizmet sözleşmesi imkanı tanınmıştı. Bu nitelikte ona benzer bir durum varsa bu kapsam içinde değerlendirilecektir. Ama her türlü kamuya hizmet sağlayan özel sektör çalışanlarını taşeron gibi değerlendirilerek, bunlara kamuda bir şekilde çalışma imkanı sağlanması gibi bir durumun da olamayacağını, bu hukuki tanımlamanın ve düzenlemenin de sağlıklı ve doğru yapılması için şu anda arkadaşlarımızın sahada çalıştığını ifade etmek isterim."
Abdullah Güler ayrıca, daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki başlıkların da yeni dönemde yargı paketi olarak Meclise geleceğini söyledi. (DHA)