Afrikalıları Kendi Kökleriyle Buluşturacak Yollar Yaptık
İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, Türkiye'nin İslam coğrafyasındaki konumuna ilişkin, "Türkiye Afrika coğrafyasının elinden tutmaya çalışıyor.
GÜNAY NUH - İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, Türkiye'nin İslam coğrafyasındaki konumuna ilişkin, "Türkiye Afrika coğrafyasının elinden tutmaya çalışıyor. Türkiye olarak Afrika'da tabiri caizse kendi kökleriyle buluşturacak yollar yaptık." dedi.
Atalay, bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sudan, Çad ve Tunus'a ziyaretler gerçekleştirdiklerini anımsatarak, Afrika'ya 8. kez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de ilk kez seyahate çıktığını söyledi.
Kudüs'teki son gelişmelerden sonra İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı ve dönem başkanlığında olağanüstü bir toplantı icra edildiğini belirten Atalay, İstanbul'daki toplantıda ortaya konan iradenin, özellikle ABD ve İsrail'e karşı onurlu, asaletli duruşun yankılarını Afrika'da gördüklerini dile getirdi.
Sudan'da Türk öğrencilerin yanı sıra, özellikle Sudanlı öğrencilerden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik çok büyük bir desteğe ve sevgiye şahit olduklarını anlatan Atalay, şunları kaydetti:
"Oradaki insanlar gerek siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik güçleri olmadığı için bu emperyalizme karşı ciddi bir var oluş ortaya koyamamışlar. Ciddi bir mücadele belki edememişlerdir. Osmanlı'dan sonra emperyalizm kendini iliklerine kadar hissettirmiş. Bu ezikliği, bu çaresizliği, zayıflığı ciddi manada hissetmişler, yaşamışlar. Bütün bunların yaratmış olduğu bu travma ve bu asırlık bir sürecin sonunda kurtuluşa olan özlemlerini, İslam dünyasının birliğe olan özlemini, hasretini, hele hele Türkiye gibi büyük bir ülkenin, umut veren bir ülkenin, şaha kalkan ve şaha kaldıran çıkışını, sesini, tabiri caizse kendi benliklerine bir özgüvenin geri dönüşünü çok rahatlıkla okuyabiliyorsunuz. Cumhurbaşkanımıza gösterilen ilgiden, sevgiden, sempatiden, destekten bunu rahatlıkla okuyabiliyorsunuz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a duyulan sevginin İslam dünyasının birliğine duyulan bir özlemi dile getiren bir sevgi olduğunu ifade eden Orhan Atalay, Afrika'daki ziyaretleri esnasında yer yer gözlerin nemlendiğini, umutla, gururla, acıyı, üzüntüyü bir arada yaşadıklarını aktardı.
Atalay, Afrika'da görülen ilginin Türkiye'den gidenler açısından gurur verici olay olduğunu ifade etti.
Afrika'da Türkiye'nin Türkiye'den çok daha büyük bir ülke olduğunu gördüklerini vurgulayan Atalay, "Orada omuzlarımıza yüklenen yükü hissettik. Tarihe karşı, coğrafyaya karşı sorumluluklarımızın olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin daha fazla sorumlulukları olduğunu orada bir kez daha farklı boyutlarda, derinliklerde idrak edebiliyorsunuz. Bu sebeple ülke olarak güçlenmemiz, büyümemiz gerektiğini Türkiye'mizin ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bilmemiz gerektiğini biliyoruz."
Atalay, özellikle İran'daki hadiselerden sonra Türkiye'nin coğrafyadaki öneminin çok daha rahatlıkla görülebildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Türkiye Afrika coğrafyasının elinden tutmaya çalışıyor. Türkiye olarak Afrika'da tabiri caizse kendi kökleriyle buluşturacak yollar yaptık. Ciddi manada kendi kimliklerine dönüşü de görebiliyorsunuz Afrika'da. Afrika da Türkiye'nin samimiyetine kanaat getirmiş durumda."
Türkiye'nin sömürgeci olmayan yaklaşımı ve tarihi kökleriyle taşıdığı gelenek çerçevesinde Afrika ile ilgilenmesi üzerine Afrikalıların batı devletleri ile Türkiye arasında bir mukayese yapmaya başladıklarını belirten Orhan Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin ilgisinden sonra da böyle bir mukayese yaptıklarını düşünüyorum. Bu nedenle ilişkiler daha samimi daha hasbi olarak yapılıyor. Dolayısıyla biz bundan sonra da Afrika ile ilişkilerimizi kesmeyeceğiz, aksine arttırarak o, iki- üç asırdır ezilen kıtayı inşallah cennet yapmak için elimizden geleni yapacağız. Afrika'da özellikle gençler iyi eğitim alırlarsa o kıtanın kaderi çok kısa sürede derlenip, toparlanıp değişecektir."