AB Dış Temsilcisi Borrell, Maduro'yu 'Diktatör' Olarak Nitelendirdi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Venezuela'daki Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimi için "diktatör rejim" ifadesini kullandı.

Borrell, İspanya'nın Telecinco televizyonuna verdiği demeçte, Venezuela'da 28 Temmuz'da yapılan başkanlık seçiminin ardından "2 binden fazla kişinin tutuklandığını, Madrid'e gelen muhalif lider Edmundo Dominguez'in kaçmak zorunda kaldığını, siyasi partilerin aktivitelerinin kısıtlandığını, 7 milyon Venezuelalının ülkesinden kaçtığını" söyledi.

Borrell, "Bu, diktatörce, otoriter, diktatör bir rejim ama böyle söylemek hiçbir şeyi düzeltmiyor. Mesele bunu çözmeye çalışmak. Sorunları çözmek belli bir sözlü kısıtlama gerektirir ancak olayların doğasına bakarak kendimizi kandırmayalım." şeklinde konuştu.

İspanyol kökenli AB Yüksek Temsilcisi, " Venezuela'nın seçimlerden önce de sonra da demokratik yönetime sahip olmadığını" iddia etti.

İspanya- Venezuela gerginliği

İspanya Meclisinin Edmundo Gonzalez'in Venezuela Devlet Başkanı olarak tanınmasına yönelik aldığı karar ve Savunma Bakanı Margarita Robles'in, Maduro'yu "diktatör" olarak tanımlamasının ardından Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, 13 Eylül'de Madrid Büyükelçisi'ni istişare için geri çağırmıştı.

Venezuela Meclis Başkanı Jorge Rodriguez de İspanya ile "diplomatik, ekonomik, ticari tüm ilişkilerin" kesilmesini ve Venezuela'daki İspanya Krallığı temsilcilerinin ülkeyi terk etmelerini istemişti.

Venezuela, son olarak 14 Eylül'de aralarında 2 İspanyol vatandaşının da olduğu 6 yabancıyı, Devlet Başkanı Maduro'ya suikast hazırlığı içinde olmak iddiasıyla tutuklamıştı.

Edmundo Gonzalez'in Madrid'e getirilişi

İspanya hükümeti, Venezuela'da hakkında tutuklama emri çıkartılan muhalefet adayı Edmundo Gonzalez'i, eşiyle 8 Eylül'de İspanya Hava Kuvvetlerine ait uçakla Caracas'tan Madrid'e getirmişti.

İspanya'dan siyasi sığınma talebinde bulunacağını bildirilen Gonzalez, Venezuela'da 28 Temmuz'daki devlet başkanı seçiminde muhalefet koalisyonunun adayı olmuş, Ulusal Seçim Konseyince Nicolas Maduro'nun Devlet Başkanı seçildiğinin duyurulmasının ardından da seçimde hile yapıldığını savunup sonuçların geçersiz kabul edilmesini istemişti.

Venezuela'da savcılık da komplo kurmak, belgede sahtecilik ve yetki gasbı gibi çeşitli suçlardan Gonzalez hakkkında cezai soruşturma başlatmıştı.

"Yasalara itaatsizlik" suçlamasıyla üç kez Cumhuriyet Savcılığına ifadeye çağırılan ancak "can güvenliğinin bulunmadığı" gerekçesiyle ifade vermeye gitmeyen Gonzalez hakkında "kaçma şüphesiyle" yakalama kararı çıkarılmıştı.

Maduro, üçüncü kez kazanmıştı

Venezuela Ulusal Seçim Konseyinin (CNE) 29 Temmuz'da duyurduğu sonuçlara göre Maduro, yüzde 51,20 oyla devlet başkanı seçimini üçüncü kez kazanmıştı.

Muhalefet koalisyonunun adayı Gonzalez ve muhalif lider Maria Corina Machado, seçim sonuçlarını reddetmişti.

İspanya hükümeti de Venezuela'daki seçimlerin kayıtları "kapsamlı ve doğrulanabilir" şekilde yayımlanıncaya kadar açıklanan seçim sonuçlarını tanımayacağını ve Avrupa Birliği'nde (AB) Venezuela yönetimine karşı alınacak ortak kararlara önderlik edeceğini duyurmuştu.