3. Uluslararası Afro-Avrasya Araştırmaları Kongresi
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey, "Haber ajansı unsuru bilgiye ulaşma, bilgiyi ilk elden dünyaya yayabilme anlamında çok kıymetli. O yüzden Anadolu Ajansının daha fazla güçlendirilmesi, bütün ülkelerde muhabirinin ve temsilciliklerinin olması önem arz ediyor.
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey, "Haber ajansı unsuru bilgiye ulaşma, bilgiyi ilk elden dünyaya yayabilme anlamında çok kıymetli. O yüzden Anadolu Ajansının daha fazla güçlendirilmesi, bütün ülkelerde muhabirinin ve temsilciliklerinin olması önem arz ediyor." dedi.
İstanbul'da 14 ülkeden 145 katılımcının katıldığı 3. Uluslararası Afro- Avrasya Araştırmaları Kongresi başladı.
Afro Avrasya Gazeteciler Derneği tarafından Taksim'de bir otelde düzenlenen kongrenin açılışında konuşan Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey, kongrenin önemli bir başlangıç olduğunu söyledi.
İnsanlar arasındaki etkileşimin gelişmesiyle ortaya çıkan sorunlara çözüm olarak diplomasi kavramı ortaya çıktığını belirten Canbey, "Küreselleşmeyle birlikte iletişim ve uluslararası ilişkilerde görülen değişiklikler diplomasi de kendisini göstermiştir. Bu değişikliklerin ürünü olarak meydana çıkan kamu diplomasisi günümüzde ülkeler arası ilişkilerde dünyanın en önemli iletişim yöntemleri arasındadır. Kamu diplomasisi daha çok günümüzde devletten halka doğru yapılıyor. Asıl isabetli ve doğru olanı halktan halka yapılan kamu diplomasi çalışmasıdır." diye konuştu.
Canbey, sivil toplu kuruluşları üzerinden yapılan kamu diplomasi çalışmasının daha başarılı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Kamu diplomasisinde bir defa çift taraflı iletişim, karşılıklı anlayış ön plana çıkıyor. Eğer siz çift taraflı iletişim önemsemiyorsanız, karşı tarafa değer vermiyorsanız maalesef yaptığınız çalışmalar pek fazla karşılık bulmuyor. Günümüz dünyasında etkisi her geçen gün artan kamu diplomasisi Türkiye'nin de özellikle son dönemlerde önem verdiği alanlar arasında yer almaktadır. Türkiye'nin son yıllarda uluslararası alanda aldığı pozisyonlara paralel olarak yumuşak gücünü daha iyi kullanmasına da ihtiyaç bulunmaktadır. Özellikle bu gücü tam ve doğru olarak değerlendirmek için sivil toplum kuruluşlarının medyanın önemi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır."
Türkiye'nin başka toplumlara yönelik faaliyetlerde sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşlarının ana aktör olarak görev yaptığını vurgulayan Canbey, son dönemde Türkiye'nin Afrika coğrafyasına yönelik önemli çalışmalarının dikkat çektiğini ifade etti.
Canbey, son yıllarda Türkiye'nin kamu diplomasisi vizyonunda Afrika'ya yönelik çalışmaların önemli yer tuttuğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Günümüzde Afrika kıtası gerek büyüme oranları gerek nüfusu gerekse ham maden kaynakları jeostratejik olarak gelecek potansiyeli açısından öne çıkmaktadır. Bugün dünya topraklarının yüzde 24'ünü kapsayan ve dünya nüfusunun yüzde 15'inden fazlasını kapsayan Afrika kıtasında yer altı ve yer üstü kaynakları dikkatleri üzerine çekmektedir. Sahraaltı Afrika olarak bildiğimiz bölümde bugün büyüme oranları dünya ortalamasının üzerindedir. Büyüme oranı aynı zamanda kalkınmayı, talebi, tüketimi beraberinde getiriyor. Bu da bölgeyi cazip kılıyor. Özellikle Sahraaltı Afrika'ya yönelik Türkiye'nin çalışmaları her gün artmaktadır. Cumhurbaşkanımız son yıllarda ve son aylarda Afrika'ya yönelik önemli ziyaretler gerçekleştirmektedir. Bunu da 'Afrika açılımı' ismiyle adlandırıyorlar. Bugün Türkiye Afrika arasındaki ilişkileri çok önemli bir ivme kazanmış ve ciddi anlamda güçlenmiştir."
Türkiye'nin son yıllarda Somali'ye yönelik ciddi çalışmaları olduğunu vurgulayan Canbey, "Orada sivil toplum kuruluşları çok önemli çalışmalar yapıyor. En son orada meydana gelen patlamada 45 yaralı Türkiye'ye getirildi. Oraya sahip çıkan bir ülke konumuna Türkiye yükseldi." dedi.
Canbey, Afrika'ya yönelik bir takım işler yapıldığını ama genel bir stratejinin olmadığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgeye yönelik bir stratejiye ihtiyaç var. Çünkü strateji olmazsa orada karmaşa oluyor. Bugün bölgeye yönelik kamu diplomasisi stratejisi oluşturulmalıdır. Şu anda Afrika'da 2009'a kadar 12 büyükelçimiz varken bugün 39'a çıkmış durumda. Toplam 54 ülkenin hepsinde büyükelçi açmayı planlıyor Türkiye. İşin medya boyutu çok önemli. Medyaya yönelik çalışmalar yapmamız lazım. Doğru bilgiyi ilk elden almamız lazım. Bugün Türkiye'nin bölgeyle ilgili aldığı bilgi kaynakları batı kaynaklı. Bu bilgi bize gelene kadar değişime uğruyor ve ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. Doğru bilgiyi alabilecek kanalların orada olması lazım. Bunların en önemli unsurlarından birisi orada bir televizyon kanalımızın olması. TRT Afrika gibi bir kanalın mutlaka olmalı."
Anadolu Ajansının Etiyopya'da bürosu olduğunu ve çok güzel hizmetler yapıldığını ifade ederek, "Geçtiğimiz yıllarda büyük Afrika Projesini başlattılar. 11 ülkeye 11 muhabir gönderip o ülkelerle ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaştılar. AA'nın çalışmaları çok önemli. Haber ajansı unsuru bilgiye ulaşma, bilgiyi ilk elden dünyaya yayabilme anlamında çok kıymetli. O yüzden Anadolu Ajansının daha fazla güçlendirilmesi, bütün ülkelerde muhabirinin ve temsilciliklerinin olması önem arz ediyor." değerlendirmesini yaptı.
Afro Avrasya Gazeteciler Derneği Başkanı Hişam Güney ise kongreye 14 farklı ülkeden 145 kişinin katılacağını ifade etti.
Kongre 21 Ekim Cumartesi günü sona erecek.