3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü İlk Kez Kutlanacak
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, yaban hayatının özgün değerleri ve etrafında örülü yaşam ağının sürdürülebilir kalkınmaya ve insanların refahına sağladığı katkıya dikkati çekmek için 3 Mart'ı Dünya Yaban Hayatı Günü ilan etti.
3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü, dünyanın sahip olduğu yabani bitki ve hayvan türlerine dikkati çekmek ve koruma çabaları hakkında farkındalık yaratmak için bu yıl ilk kez kutlanacak.
Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, yaban hayatının özgün değerleriyle etrafında örülü yaşam ağının sürdürülebilir kalkınmaya ve insanların refahına sağladığı katkıya dikkati çekmek için 3 Mart'ı, Dünya Yaban Hayatı Günü ilan etti.
3 Mart, Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi'nin (CITES) 1973 yılında imzalandığı gün olması nedeniyle özel bir önem taşıyor. Hükümetlerarası işbirliğini güçlendiren bu sözleşme ile nesli tehlike altındaki türlerin uluslararası ticaretinin kontrol altında tutulması ve türlere yönelik suçların önlenmesi amaçlanıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen WWF- Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, leopardan kelebeklere kadar dünyanın bütün canlılarının, insan hayatına renk katarak zenginleştirdiğini belirtti.
Bu canlıların aynı zamanda ormanların, meraların, sulak alanların ve denizlerin çok önemli birer parçası olduğunu aktaran Baştak, bu yüzden yaban hayatının insanların himayesine muhtaç olduğunu kaydetti.
Baştak, "İnsanın etki alanı genişledikçe yaban hayatı giderek daha dar bir alana sıkışmak durumunda kalıyor olsa da bazı olumlu gelişmeler geleceğe ilişkin umutlarımızın yeniden canlanmasını sağlıyor. Örneğin, WWF'nin aşırı avlanma ve yasa dışı ticaret gibi yaban hayatı suçlarına karşı başlattığı kampanya sayesinde önemli kazanımlar elde edildi. Son yıllarda Nepal hükümeti ile yapılan işbirliği sonucunda doğadaki kaplan sayısı yeniden artmaya başladı" değerlendirmesinde bulundu.
"Nesli tehlike altında bulunan tür sayısı 179'a çıktı"
WWF- Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem de yaban hayatı açısından zengin bir ülke olan Türkiye'nin, taraf olduğu CITES'in, Biyoçeşitlilik, Bern ve benzeri sözleşmeler kapsamında önemli sorumluluklarının bulunduğunu vurguladı.
Kalem, "Yaylalarımızda açan kardelenler, semalarımızda uçan turnalar, dağlarımızda gezen ceylanlar, kumsallarımızda yavrulayan deniz kaplumbağaları ve denizlerimizi şenlendiren yunuslar, bu sözleşmeler kapsamında korumakla yükümlü olduğumuz türlerden yalnızca birkaçı. Ancak ne yazık ki yaban hayatımızı oluşturan türleri ve onların yaşam ortamlarını çeşitli nedenlerle kaybetmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi'ne (IUCN) göre Türkiye'de nesli tehlike altında bulunan tür sayısının 179'a çıktığını aktaran Kalem, bu eğilimin tersine çevrilmesi için kamu kuruluşları, sivil toplum, bilim dünyası ve iş çevreleriyle toplumun bütün kesimleri arasında işbirliğinin şart olduğunu vurguladı. - İstanbul