2. Üsküdar Antika Fuarı" Yarın Sona Erecek
Üsküdar Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen "Üsküdar Antika Fuarı" yarın sona erecek.
Üsküdar Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen "Üsküdar Antika Fuarı" yarın sona erecek.
İstanbul Antikacılar Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen fuarda yüzlerce yıllık kaftanlardan renkli cam ürünlere, mutfak eşyalarından halı ve kilimlere, çeşitli silah ve kılıçlardan radyolar ve oyuncaklara kadar binlerce antika, meraklılarının beğenisine sunuluyor.
Üsküdar Meydanı'nda gerçekleşen ve 22 Eylül'de kapılarını açan fuara, Antik Cemre adına katılan Ercan Kaya, üç kuşaktan beri antikacılık yaptıklarını söyledi.
Kaya, antikanın kültür ve biraz maddiyatla alakalı bir ilgi alanı olduğunu belirterek, antikaya ilgi duyan insanların sayısının eskiye göre azaldığı değerlendirmesinde bulundu.
Antika ürünlerin aynı zamanda bir sanat eseri olduğuna işaret eden Kaya, "Burada gördüğünüz her eşyanın bir ustası ve bu ustaların ince işçilikleri var. Bu ustaların emeğinin karşılıklı olması lazım ama yok. Herkes maddiyattan yakınıyor. Biz de ne satacağımızı şaşırdık. Daha önce birkaç türde ürün sergilerken, şimdi 100'den fazla ürün getirdik." dedi.
Kaya, standında Osmanlı dönemi kılıçları, kemerleri, eski hat eserleri, küçük süs eşyası gibi farklı objeleri satışa sunduğunu da sözlerine ekledi.
Fuarda, 100'lerce yıllık deniz ulaşımı ürünleri dikkati çekiyor
Antique'den Cemil Cahit Özdilek de fuarın ziyaretçi sayısının az olduğuna vurgu yaparak, "Bu yıl geçen yılki konuma göre daha uzak bir noktadayız fakat bilen ve bilinçli insan sayısı daha fazla. Satışa gelince geçen yılki duruma göre daha az." diye konuştu.
Özdilek, 37 yıldır antikalarla ilgilendiğini söyleyerek, standında sergilediği ilginç ürünlere dair şunları kaydetti:
"1880 tarihli içten yanmalı motorların arabalarda ilk kullanıldığı dönemden kalma, pirinç asetilanla çalışan bir araba farı var. İran'da yapılıp, Osmanlı'nın ilk süper marketleri için üretilmiş ve o marketlere satılmış düdüklü tencere örneği çalışır durumda. 1910 civarı çalışır vaziyette gemi pusulası, miyar pusula var. 1927 tarihli Ankara yolcu gemisinin çanı var. Yine 1905 tarihli Şirketi Hayriye'nin Hollanda'dan ithal ettiği ilk buharla çalışan şehir hatları vapurunun çanı var."
Ürünleriyle bilinçli müşretiye ve koleksiyonerlere hitap ettiğinin altını çizen Özdilek, aynı zamanda 80 yıllık bir el matkabını revize ederek masa lambası haline getirdiğini ve satışa sunduğunu aktardı.
Fuara İzmir'den katılan Selami Tatlıbaşı ise fuarda kendi koleksiyonu ve Antikacılar Derneği Başkanı Abdülbaki Şimşek'in koleksiyonuyla "Mekanik Müzesi" başlıklı bir alan kurduklarını ve ziyaretçilerin mekanik ürünlere yoğun ilgi gösterdiğini dile getirdi.
Emekli olduktan sonra antikaya ilgi duymasından dolayı bu işe başladığını belirten Tatlıcıbaşı, aynı zamanda mekanik antika ürünleri yeniden restore ederek çalışır duruma getirdiğini vurguladı.
Fuarda "Mekanik Müze" bölümünde 1890 yıllık hiç kullanılmamış filtre kahve otomatı, 1890- 1896 yıllarına ait telefon, 1910 tarihli Fransız baskül, çalışır durumda 1910 tarihli Alman kule saati, 1895'ten kalan Fransız kule saati ve kahve değirmeni, antika dikiş makinalari ve fonograflar yer alıyor.