2 Bin 300 Yıllık Tarih Gün Yüzüne Çıkarılıyor
Sinop'ta, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle 2010 yılında başlanılan Balatlar Kilisesi kazısı çalışmaları sırasında erken Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu tahmin edilen mezar odaları, heykel parçaları ve döşeme mozaiklerine rastlanıldı.
Sinop'ta, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle 2010 yılında başlanılan Balatlar Kilisesi kazısı çalışmaları sırasında erken Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu tahmin edilen mezar odaları, heykel parçaları ve döşeme mozaiklerine rastlanıldı.
Vali Hasan İpek ve beraberindeki heyet, kazı çalışmalarının devam ettiği alanda incelemelerde bulunarak, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Balatlar Kilisesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Gülgün Köroğlu'ndan bilgi aldı.
Kazı esnasında ortaya çıkarılan mezar odaları, heykel parçaları ve döşeme mozaiklerini inceleyen İpek, kazı heyetine başarılar diledi.
Vali İpek'in incelemesinin ardından gazetecilere kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Köroğlu, söz konusu yapının bir dönem kilise olarak kullanılsa da gerçek manada çok farklı topluluklara ev sahipliği yaptığının anlaşıldığını söyledi.
2010 yılında başladıkları kazı çalışmaları esnasında mezar odaları, heykel parçaları ve hamamlara ulaştıklarını anlatan Köroğlu, bu yıl yapılan çalışmalarda ise döşeme mozaiklerinin gün yüzüne çıkarılmaya başlandığını vurguladı.
Köroğlu, 20 dönümlük bir arazi üzerine kurulu olduğunu tahmin ettikleri yapının tam olarak ortaya çıkarılmasının uzun bir süre alacağına işaret ederek, "Yapıda erken Helenistik ve Roma dönemlerine ait buluntular var. Ancak çok farklı topluluklara ev sahipliği yapan bir yapı olduğu için değişik dönemlere ait eserler de ortaya çıkabiliyor. Mesela bu alan Osmanlı döneminde manastır olarak kullanılmış. 18. yüzyılda yine başka bir manastıra ev sahipliği yapmış. Din adamlarına ait mezarları bulduk. Ayna zamanda alan çok büyük olduğu için depolar, seramik ve cam atölyeler var. Onları da ortaya çıkarıyoruz." diye konuştu.
"2 bin 300 yıllık bir tarih görüyoruz"
Gülgün Köroğlu, yapılan çalışmalarda ortaya çıkan tablodan yapının 2 bin 300 yıllık bir tarihe sahip olduğunun anlaşıldığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Çalışmalarımız sırasında yaklaşık 2 bin 300 yıllık tarihe sahip bir yapı karşımıza çıkıyor. Bu tarihi kapsayan eserleri buluyoruz. Yapının Roma döneminden öncesine ait ise mimarisine değil ama buluntularına rastlıyoruz. Roma döneminden sonraki evrelerin tamamı mimari kalıntılarla ispat edilebiliyor. Yapının tam anlamıyla ortaya çıkarılması uzun zaman alabilir. Çünkü kamulaştırma yapıla yapıla gidiliyor. Bunun yanında kazı çalışmaları titizlik isteyen bir iş. O manada da zaman kaybı yaşanması doğal."