Haberler

190 Sivil Toplum Kuruluşu Terör Saldırılarını Lanetledi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ankara'da bir araya gelen 190 sivil toplum kuruluşu, Dağlıca saldırısı sonrası ortak bir basın bildirisi yayınlayarak terör saldırılarını lanetledi.

190 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek Dağlıca saldırısıyla beraber, son zamanlarda gerçekleşen tüm terör saldırılarını lanetleyen bir basın açıklamasında bulundu.

"ÜST ÜSTE GELEN ACI HABERLER YÜREKLERİ DAĞLADI"

STK'lar adına Memur-Sen Genel Merkezi'nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Ankara Şubesi ve Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır, Türkiye'nin bir bölgesinden her gün üst üste gelen acı haberlerle yüreklerin yandığını belirtti.

Son olarak Dağlıca'da dün akşam yaşanan saldırının yine yürekleri dağladığını dile getiren Kır, Türkiye'nin üzerindeki kara bulutların en kısa zamanda dağılmasını, birlik ve beraberliğin hakim olmasını temenni etti.

"SURUÇ'LA BERABER TÜRKİYE TERÖR SARMALININ İÇİNE ÇEKİLDİ"

"Adı ister PKK, ister IŞİD, ister DHKP-C, amacı ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin yüzyıllarca üzerinde kardeşçe yaşanılan bu topraklarda birlikte yaşama iradesine haince engel olmaya çalışan terörü ve destek veren iç ve dış mihrakları nefretle kınadıklarını" vurgulayan Kır, 7 Haziran Genel Seçimi sonrasında oluşan siyasi belirsizliklerin gölgesinde, 20 Temmuz'da Suruç'ta 32 gencin IŞİD terör örgütü tarafından haince öldürülmesinin ardından PKK terör örgütünün asker ve polislere art arda yaptığı saldırılarla Türkiye'nin yeniden terör sarmalının içine çekildiğini söyledi.

"FİTNE FİTİLİNİN ATEŞLENMESİYLE SÜRECİN BAŞINA DÖNÜLDÜ"

"Analar ağlamasın, ocaklar sönmesin, gencecik fidanlar devrilmesin ülkemizde savaş yerine barış, düşmanlık yerine kardeşlik hakim olsun diye büyük zorluklarla başlatılan Çözüm Süreci ile yeşeren barış umutları, ne yazık ki yerini umutsuzluğa terk etmiştir" diyen Kır, üç yıldan beri sürdürülen barış ve kardeşliği esas alan Çözüm Süreci'nin sağladığı huzur ve güvenin başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm bölgelerde hissedilmişken, fitne fitilinin ateşlenmesiyle sonun başına dönüldüğünü kaydetti.

"TERÖRÜN ÜZERİNE PARTİLER ÜSTÜ BİR YAKLAŞIMLA GİDİLMELİ"

Kır, "Terör birlik ve beraberliğin sağlanamadığı, halk-devlet, iktidar-muhalefet çatışmalarının var olduğu dönemlerde kendini göstermiştir. Akan kanı durdurmayan, acıları dindirmeyen, kısır çekişmeleri ve terörü masum gösterecek yaklaşımları, şehit ailelerine ve aziz milletimize karşı yapılan bir saygısızlık, devlet-millet bütünlüğü açısından bir zafiyet olarak görüyoruz. Kardeşliğin yeniden tesis edilebilmesi için öfkelerin yutulmasını, ön yargıların, siyasi çıkarların bir kenara itilmesini, terörün üzerine partiler üstü bir yaklaşımla gidilmesini ivedilikle umuyor ve bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"IŞİD VE PKK KÜRESEL GÜÇLERİN BİRER MAŞASI"

PKK'nın Kürtlerin etnik ve bölgesel sorunlarını, IŞİD'in de Müslümanların haklarını savunan bir örgüt olmadığına dikkati çeken Kır, her iki örgütün de Türkiye'nin gelişmesinden rahatsızlık duyan küresel güçlerin böl, parçala, sömür anlayışının birer maşası olduğunu söyledi.

"SORUNLAR BAHANE EDİLEREK KAN DÖKÜLEMEZ"

Kır, tüm bölgelerde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin de sosyo-ekonomik sorunlarının varlığının inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Ancak bölgenin kalkınmışlık düzeyi veya etnik ayırımcılık tartışmaları ile terör saldırıları arasında bir illiyet bağının kurulmasını doğru bir yaklaşım olarak değerlendirmek mümkün değildir. Halkını düşünen bir örgüt, bölgede sağlık hizmeti veren sağlıkçıları, eğitim hizmeti veren eğitimcileri, ırz ve namuslarının bekçisi asker, polis ve güvenlik görevlilerini kalleşçe katledebilir mi? Halkını düşünen bir örgüt, oto yolları, köprüleri ilçeleri, köyleri, mezraları kamu binalarını tahrip edebilir mi? Sorunların varlığı ve boyutu ne olursa olsun, sorunlar bahane edilerek kan dökülmez."

"MİLLİ FELAKETLER MİLLİ PROJELERLE DEFEDİLEBİLİR"

PKK terör örgütünün eylem türü ve şekli dikkate alındığında hedef seçtiği kitlenin ne asker ne polis ne Türk ne Kürt ne sağcı ne solcu ne Alevi ne de Sünni olduğunu dile getiren Kır, seçilen kitlenin topyekun bir millet olduğuna işaret etti.

Ülkeler için terörün milli bir felaket olduğunun altını çizen Kır, milli felaketlerin ancak milletin temsilcilerinin desteklediği milli projelerle defedilebileceğini kaydetti.

"KÖKLÜ ÇÖZÜM İSLAM KARDEŞLİĞİNDE ARANMALIDIR"

Kır, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu iyi bilinmelidir ki terörle mücadele Kürtler ile Türklerin mücadelesi değil, milletimizle teröristlerin ve onlara destek verenlerin mücadelesidir. Terörün militarist yöntemlerle bitirilemediği anlaşılmışken, Çözüm Süreci'ne karşı çıkanların çareyi salt silahlı mücadelede ve olağanüstü hallerde görmesi, denenmişi denemeye kalkışmaktır. Süreçten kesinlikle vazgeçilmemelidir. Köklü çözüm militarist yöntemlerde değil, 1000 yıllık beraberliğimizin çimentosunu oluşturan İslam kardeşliğinde aranmalıdır.

"TOPLUMSAL MUTABAKATA DAYALI ANAYASA DERHAL YAPILMALIDIR"

Terör sebep değil, sonuçtur. Terörü oluşturan sebepler de yok edilmeden terör bitirilemez. Başta insan kaynağı olmak üzere para, silah, temel gıda ve ihtiyaç maddeleri, uyuşturucu üretimi ve ticareti gibi terörü besleyen damarlar kurutulmalıdır. İşsizlik, haksızlık, ayırımcılık, geri kalmışlık yok edilmeli,demokratik hak ve özgürlük alanları genişletilmelidir. Ülke bütünlüğünü esas alan, ötekileştirmeye son veren herkesi ırk, dil, din, mezhep itibarıyla birinci sınıf vatandaş sayan toplumsal mutabakata dayalı Anayasa derhal yapılmalıdır."

"BİZ SORUN ÜRETEN DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETEN SİYASET İSTİYORUZ"

Devlet, millet ve siyaset kurumlarının terör karşısında ortak eylem ve ortak söylemde buluşma sorumluluğu ve zorunluluğunun bulunduğunu ifade eden Kır, "Bu konuda en büyük sorumluluk, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip olan siyasi aktörlere aittir. Biz sorun üreten değil çözüm üreten siyaset istiyoruz. Çünkü suçlamalar anaların gözyaşını dindirmiyor. Yüreklere düşen ateşi söndürmüyor. Şehit tabutlarının gelişini engellemiyor. Acılarımızı kavga ederek değil,kardeşlik içinde kalarak paylaşabiliriz" diye konuştu.

ŞEHİT DÜŞENLER İÇİN FATİHA OKUNDU

Anadolu Diyanet Mensupları Derneği, Türkiye Gaziler Vakfı Gençlik Kolları, Avrupa Gazeteciler Derneği, Anadolu Sağlık ve Araştırma Vakfı, Sevgi Toplum Derneği ve Türkiye Gençlik Kulüpleri Federasyonu'nun da aralarında bulunduğu 190 STK'nın destek verdiği basın açıklamasının sonunda terör saldırılarında şehit düşenler için Fatiha okundu.

190 Sivil Toplum Kuruluşu Terör Saldırılarını Lanetledi
Kaynak: AA / Güncel
Putin'in nükleer hamlesi NATO'yu harekete geçirdi! Salı günü olağanüstü toplanıyor

Putin'in tedirgin eden hamlesi, NATO'yu harekete geçirdi

Yenidoğan Çetesi davasında 5. gün! Bebek katili örgütün liderinden ilk itiraf geldi

Bebek katili örgütün liderinden ilk itiraf geldi

Erdoğan'ın sözleri sonrası 2025 yılı asgari ücret artışında %45 oranı konuşulmaya başlandı

Erdoğan'ın sözleri sonrası asgari ücret tahminleri yükseldi

Macaristan Başbakanı Orban, hakkında tutuklama emri verilen Netanyahu'ya sahip çıktı

Onlarca ülke tutuklamak için sıraya girerken bir liderden destek mesajı geldi

title