Askerdeki Oğullarına 5'er Metrelik Mektup Yazdı
- Askerdeki oğullarına 5'er metrelik mektup yazdı Babalarından gelen mektupları 17 yıldır saklıyorlar Baba 6 saatte yazdı evlatlar 1 haftada okuyabildiKAYSERİ - Kayseri'de iki kardeş, 2000 ve 2001 yılında askerlik yaparken babalarından gelen 5'er metrelik mektupları hala saklıyor.
- Askerdeki oğullarına 5'er metrelik mektup yazdı
Babalarından gelen mektupları 17 yıldır saklıyorlar
Baba 6 saatte yazdı evlatlar 1 haftada okuyabildi
KAYSERİ - Kayseri'de iki kardeş, 2000 ve 2001 yılında askerlik yaparken babalarından gelen 5'er metrelik mektupları hala saklıyor.
2000 yılında askerlik yapan Veysel Demir ile 2001 yılında vatani görevini ifa eden Mustafa Kemal Demir, babalarından askerlik yaptıkları dönemde gelen 5'er metrelik mektupları hala saklıyor. Babasından gelen sayfalarca mektubu bir haftada okuyabildiğini dile getiren 36 yaşındaki Mustafa Kemal Demir, "Biz üs bölgesinde görev yapıyorduk. Bölüğe geldiğimizde alay komutanı çağırdı bizi. İnsan ister istemez tedirgin oluyor alay komutanı çağırınca. Gittiğimde ilk önce 'Abdullah Demir kim?' dedi bana. Ben de babam olduğunu söyledim. 'Sana 5 metrelik mektup göndermiş baban' dedi. Şok oldum ben o arada tabi ki. Babama çok teşekkür ettiğini söyledi. Mektubu elime geçmeden arkadaşlar aldı. Ben okumadan önce bütün koğuşlarda gezdirmişler. Daha sonra bizim koğuşa getirdiler, görevden arta kalan sürede 7 gün içerisinde anca bitirebildim" ifadelerini kullandı. Mektupta babasının askerliğin kutsallığından ve kendisine olan sevgisinden bahsettiğini kaydeden Demir, "Mektup genel olarak askerliğin ne kadar kutsal bir görev olduğunu anlatıyor. Babam, bize olan sevgisini yansıtmış çoğunlukla" diye konuştu.
"Ben bunun neresini okuyacağım"
37 yaşındaki Veysel Demir ise mektubu ilk gördüğünde şaşırdığını ancak daha sonra okudukça hoşuna gittiğini belirtti. Demir, "Büyük olduğumuzdan böyle bir şeyle karşılaşan ilk biz olduk. Askerliği yaptığım yer bölge olarak zor şartlarda olduğu için böyle hediyeler çok mutlu ediyor. Mektubu görünce babamla övündüm. Burada babamın içinden geldiği için her şey doğal olarak yazılmıştır. Hiçbir şey alıntı değildir burada. Ben okuma fırsatı bulamadım, mektubun uzunluğu 5 metre olduğundan. Kendi elime geçmeden bölük astsubayımdan, içtima alanlarına kadar her yeri dolaştı. Elime geçtiğimde bir başına bakıyorum, bir sonuna bakıyorum. Diyorum 'Ben bunun neresini okuyacağım?' Bu kadar uzunlukta görünce şaşırdım. Tabi içindeki yazılanları okudukça hoşuma gitti" şeklinde konuştu.
"Vatan, millet denilince akan sular durur"
Oğullarına 5'er metrelik mektuplar göndererek hayatlarında alabileceği en anlamlı hediyeyi gönderen Baba Abdullah Demir ise, "Çocuklar askere gidince önce büyük sonra küçük oğlum için 2000-2001 tarihlerinde yazdım. Bu mektubu da bir oturuşta yazdım, 5-5 buçuk metre civarında. Vatan, millet denilince akan sular durur benim için. Biz öyle yetiştirildik. Anne-babadan öyle eğitim gördük. Evlatlarımı da öyle yetiştirmeye gayret ettim. Mektubu gönderince komutanlardan selam aldım. Hatta mektuplar koğuş koğuş gezdirilmiş. Bu içten gelen bir şey, insan yazdıkça, atalarını da düşündükçe bir ilham geliyor, yazıyorsun. Zaman oldu evlatlar yetişti, asker oldu. İnsan baba olarak gurur içerisinde böyle birşey düşündüm ve yazdım. Allah evlat vermiş, vatana göndermişim. Onun gururuyla yazdım ve bitirdim. Görenler de şaşırdı. Kendimle de iftihar ediyorum" ifadelerini kullandı.
Baba Demir ve ailesi ise, yazıldığı tarihten itibaren aradan 17 yıl geçmesine rağmen mektupları ilk günkü gibi saklıyor.
(TB-SK)