Update 2012 Marketing Trends & Future
Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun, iletişimin ve reklam artık vazgeçilmez bir değer haline geldiğini belirterek, "Gerçekten reklam bugün çok önemli."
Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun, iletişimin ve reklam artık vazgeçilmez bir değer haline geldiğini belirterek, "Gerçekten reklam bugün çok önemli. Dünyanın en iyi ürününü bile sunsanız, eğer medya bilmiyorsa, reklam yapmıyorsanız hiç bir önemi yok" dedi.
Yıldız Holding Pazarlama Servisleri Direktörü Alkan Eraltan da, "4,8 milyar liralık bir reklam yatırımımız var. ve günde 3 bin farklı mesajla tüketicilere ulaşmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Dijital pazarlama, iletişimde farklılaşma ve sosyal medya konularının masaya yatırıldığı "UPDATE 2012 Marketing Trends & Future" etkinliği Four Seasons Otel'de gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun, internetin artık başta evler olmak üzere her yere girdiğini hatırlatarak,
"Bundan vazgeçemeyeceğiz, ama önemli olan bunu insanlığa nasıl faydalı hale getirebileceğimiz" değerlendirmesini yaptı.
Türklerin millet olarak zeki, intikal kabiliyeti çok yüksek bir millet olduğunu söyleyen Tosun, "Reklamda ürün ne ise gerçekten o olmalı. Rahmetli Turgut Özal, Japonya'ya gittiğinde cep telefonlarını görüyor ve 'Bizim ülkemizde neden yok-' diyor. Dönemin PTT Genel Müdürü ise 'Telsiz Kanunu'ndan dolayı yok efendim' diyor. Bugün 71 milyon cep telefonu var Türkiye'de. Gerçekten reklam bugün çok önemli. Dünyanın en iyi ürününü bile sunsanız eğer medya bilmiyorsa, reklam yapmıyorsanız hiç bir önemi yok" şeklinde konuştu.
-"4,8 milyar liralık bir reklam yatırımımız var"-
Etkinlikte "İletişimde FarklılaşMA" başlıklı bir konuşma yapan Yıldız Holding Pazarlama Servisleri Direktörü Alkan Eraltan da, hedef kitlesini iyi seçen bir reklamın doğru bilgilendirme ile gidemeyeceği noktanın olamayacağını ifade ederek, 2008 yılından bu yana reklam yatırımlarının artış gösterdiğine dikkati çekti.
Eraltan, "4,8 milyar liralık bir reklam yatırımımız var. Günde 3 bin farklı mesajla tüketicilere ulaşmaya çalışıyoruz" dedi.
Orta Çağ'da yaşayan insanların bir ömür boyunca aldıkları mesajları günümüzde bir günde aldığını söyleyen Eraltan, sözlerine şöyle devam etti:
"Aslında bu noktada reklamcılar açısından bir karmaşa bulunuyor. Reklam hedef kitlesine düzgün şekilde ve sağlıklı ulaşmalı. Bu hepimizin elinde. Aslında burada yöntem, hedef kitlenin çok iyi tanınması ve ihtiyaçların ona göre belirlenmesi. Rakamlar, hala TV'lerin reklam pastasından önemli pay aldığını gösteriyor. Ancak unutmayalım ki, katma değerli iletişim modellerinin dahil edildiği reklam stratejileri, reklam yatırımlarının geri dönüşümlerini daha etkili kılacaktır."
-"Pazarlama yapanlar Amerikan kaşığı ile Türk çorbası içiyor"-
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Levent Erden ise, Türkiye'de pazarlama teriminin yanlış anlaşıldığını, dağıtım anlımında kullanıldığı için pazarlamacı ve dağıtımcılardan çok hoşlanılmadığını söyledi.
"Pazarlama yapanlar Amerikan kaşığı ile Türk çorbası içiyor" diyen Erden, ancak Türkiye'nin kendine özgü özellikleri olan bir ülke olduğunu belirtti.
Erden, Türkiye'nin 30 yıl enflasyonla yaşadığını anımsatarak, o dönemde her şeyle beraber insanların bakış açılarının da değiştiğini vurguladı.
Enflasyonist ortamda hayal kurmanın yasak olduğunu anlatan Erden, "Çünkü cebinizdeki parayı harcamadan yatarsanız, ertesi sabah paranız eksik kalır" dedi.
Daha sonra kredi kartıyla ekmek alınıp, bunun 18 ay taksitle ödendiği dönemler geldiğini aktaran Erden, şunları kaydetti:
"Önce al, sonra öde dönemiydi bu dönem. Türkiye'deki insanları tatmin edecek şey her zaman evdir. Sonra otomobil, sonra da elektronik aletler gelir. Artık bir tatmin satıyoruz. Rakip, rakipten daha geniş hale geldi. Artık her şey birbirinin rakibi haline geldi.
Sadece astronomide kullanılan rakamlar bizim günlük hayatımızın bir parçasıydı bir zamanlar. Müşteri kral değil. Müşteri 'ben istiyorsam, o da onu ister'. Çift yönlü çoktan çoka ilişki başladı. Herkes için tek boy bitti. Çünkü insanlar çok farklı olmaya başladı. Hepsi çok farklı düşünüyor. Müşteri denilen adamın nerede olduğu artık bilinmiyor."
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL