Türk Arap Ekonomi Forumu
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, yatırım bakanlıkları veya ajanslarıyla sürekli istişareler gerçekleştirip beraber çalıştıklarını belirterek, "Fintek'ten bir örnek vermek istiyorum.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, yatırım bakanlıkları veya ajanslarıyla sürekli istişareler gerçekleştirip beraber çalıştıklarını belirterek, "Fintek'ten bir örnek vermek istiyorum. Türkiye'den bir fintek şirketi Dubai'den bir fintek şirketini satın aldı. Farklı Arap ülkelerindeki yatırımlarını bu şekilde büyütecekler." dedi.
15. Türk Arap Ekonomi Forumu, "Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret, Teknolojide Global Koridor" temasıyla İstanbul'da başladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de iştirak ettiği foruma, Kuveyt, Irak, Mısır, Libya ile Tunus'un hükümet, iş dünyası ve finans sektörü temsilcileri de katılıyor.
Burak Dağlıoğlu, etkinliğin açılışında, bölgesel yatırımların önemine dikkati çekerek, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin ilgili ülkelerdeki muhataplarıyla sürekli irtibat halinde olduklarını belirtti.
Dağlıoğlu, ülkelerdeki yatırım bakanlıkları veya yatırım ajanslarıyla sürekli istişareler gerçekleştirdiklerini ve beraber çalıştıklarını dile getirerek, "Fintek'ten bir örnek vermek istiyorum. Türkiye'den bir fintek şirketi Dubai'den bir fintek şirketini satın aldı. Farklı Arap ülkelerindeki yatırımlarını bu şekilde büyütecekler. " ifadelerini kullandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da jeopolitik risklerin ve çatışmaların arttığı bir dönemde olunduğunu hatırlatarak güçlü bir uluslararası iş birliği ve dayanışmaya olan ihtiyacın arttığına inandıklarını söyledi.
El birliğiyle özel sektörün güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Zira çağımızda ülkelerin esas gücü, özel sektörlerinden geliyor. Türkiye ekonomisinin gücü ve dinamizmi de özel sektöre dayalıdır. Bu sayede, İtalya ile Çin arasında, en büyük sanayi üretim kapasitesini kurmuş, en büyük sanayi ürünü ihracatını yapan, girişimci bir ülkeyiz." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin inşaat, turizm ve tarım alanlarında dünyanın en büyüklerinden olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Pek çok sektörde, otomotiv, beyaz eşya, demir-çelik ve konfeksiyon başta olmak üzere, Avrupa'nın ana tedarikçisiyiz. AB'nin kendi dışında, en çok otomobil ithal ettiği ülkeyiz. Yüzde 94'ü sanayi malı olan 12 bin 600 farklı ürünle, 200'den fazla ülkeye, yılda 260 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Bunun yüzde 60'ını da gelişmiş, zengin pazarlara, ülkelere gerçekleştiriyoruz. Bu da Türk ürünlerinin kalitesini, fiyat rekabetçiliğini ve tüketiciler açısından beğenildiğini gösteriyor. Tüm bunları, ticareti serbest hale getirip, rekabeti artırmak suretiyle sağladık. Zira ticaret zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin istikrarı ve refahı için, ticaretin daha serbest olması şarttır."
"Aramızdaki ekonomik ilişkiler, potansiyelimizi yansıtmıyor"
Dünyaya entegre olunması ve iş yapma ortamının iyileştirmesi gerektiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Bunu başaran ülkeler, bu asrın kazananları olacak. Ne yazık ki bu duruma rağmen, aramızdaki ekonomik ilişkiler, potansiyelimizi yansıtmıyor. Aramızdaki ticaret ve yatırım hacmi, olması gerektiği seviyenin altında kalıyor. Ülkeleri daha müreffeh hale getirmenin yolu bir araya gelmek ve bir arada durmak. Bunun yolu da iktisadi ilişkileri ve özellikle de birbirimizle yaptığımız ticareti artırmaktır." dedi.
Sanayi, turizm ve tarım alanında Arap ülkelerinin sermaye birikimleriyle, Türk özel sektörünün üretim tecrübesinin bir araya getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, "Coğrafyamızda girişimciliğin geliştirilmesi ve KOBİ'lerin güçlendirilmesi için de,Arap dostlarımızla yakından çalışmak istiyoruz. TOBB olarak bu konularda tecrübe ve bilgi paylaşımı yapmaya hazırız." diye konuştu.
Son dönemde ticari ilişkilerin artması noktasında önemli ilerlemeler sağladklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Arap ülkelerine ihracatı, 20 yıl önce 5 milyar dolardı. 2023'te 45 milyar doları geçti. Yine son 20 yılda Türkiye, 50 milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırımı Arap ülkelerinden aldı. Afrika, Avrupa ve Asya'nın tam ortasında bulunan Türkiye'nin, iş dünyası dostu bir yatırım ortamı var. Son 20 yılın 19'unda pozitif büyüme gösteren Türkiye ekonomisi, sağlam ve hızlı şekilde gelişmektedir. İnanıyorum ki bu forum, yeni bölgesel iş birliklerinin hayata geçmesine ve Arap kardeşlerimizle ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır."
"Türkiye, Rusya, Avrupa ve Afrika'yı birbiriyle bağlayan konuma sahip"
Arap Odalar Birliği Genel Sekreteri Khaled Hanafy ise Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini artırmak için çaba gösterdiklerini, Türkiye'nin Arap ülkeleri ile ticaret hacimlerini artırmasının önemine işaret etti.
Al-Iktissad Wal-Aamal İcra Direktörü Faysal Abou Zaki de dünyada ekonomik dönüşümlerin yaşandığını belirterek ortak zenginlik ve bölgesel gelişme vizyonuna sahip olunduğunu söyledi.
Zaki, Türkiye'nin Rusya, Avrupa ve Afrika'yı birbiriyle bağlayan konuma sahip olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin stratejik ve ekonomik potansiyeli ile küresel ekonomideki konumunu daha da güçlendirebileceğini kaydetti.
Körfez İşbirliği Konseyi Sekreter Yardımcısı Khalid Ali Salim Al Senaidi ise Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki serbest ticaret anlaşmalarının ülkeleri arasındaki ikili ticaretin artması açısından önemli olduğunu belirterek, ülkelerin ve halkların refahının artmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Arap Ekonomik Forumu Stratejik Partneri Erkan Kork da Türkiye'de disipline edilmiş bir bankacılık sektörünün olduğunun altını çizerek, Türkiye ve Arap ülklelerinin fintek alanında, teknoloji alanında, know-how tecrübesiyle, kazan-kazan formülüyle iş birlikleri yapabileceğini kaydetti.