Merkez Bankası'nın Paha Biçilmez Bir Sanat Koleksiyonu Var
Merkez Bankası'nın, 206 tonluk külçe altın rezervinin yanı sıra paha biçilemeyen sanat koleksiyonu da bulunuyor.
104 ressamın eserlerinin yer aldığı bankanın sanat kasasında Osmanlı'dan kalma "efemera" isimli resmi yazışmalar, padişah fermanları ve asırlık hisse senetleri de yer alıyor.
MERKEZ Bankası, 206 tonluk külçe altın rezervinin yanı sıra paha biçilemeyen sanat koleksiyonuna da sahip bulunuyor. Banka koleksiyonu arasında Abidin Dino'dan Fikret Mualla'ya, Nuri İyem'den İbrahim Çallı'nın da bulunduğu 104 ressamın eserleri yer alıyor. Merkez'in zengin sanat kasasında Osmanlı'dan kalma "efemera" isimli resmi yazışmalar, padişah fermanları ve asırlık hisse senetleri de bulunuyor.
CUMHURİYET'LE YAŞIT
Merkez Bankası, sanat koleksiyonu Cumhuriyetin ilk yıllarında oluşturulmaya başlandı. 1930'lu yıllarda Halil Paşa, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat gibi Türk resim sanatının önder isimlerine ait yapıtlarla başlayan çalışma Şeref Adik, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Sabri Berkel gibi sanatçıların eserleriyle daha da zenginleşti. Merkez'in sanat müzesinde, aralarında Eyüboğlu'nun "Ankara'dan Görünüm", Mahmut Cuda'nın "Beyaz Vazo", İbrahim Çallı'nın "Çınaraltı" adlı tablolarının da bulunduğu yüzlerce eser sergileniyor. Türk sanat tarihinde güçlü bir bellek oluşturmayı hedefleyen Merkez Bankası'nın bu koleksiyonu, Türk resim sanatının ulaştığı düzeyi en iyi yansıtan koleksiyonlar arasında sayılıyor.
HİSSE SENETLERİ DE VAR
Bankanın sanat kasasında, 1932-1941 yılları arasında Maliye Bakanlığı'nca ihraç edilmiş olan devlet iç borçlanma senetlerinden örnekler, 1902 tarihli Haydarpaşa Limanı AŞ ve Anadolu Demiryolu AŞ'ya ait hisse senedi örnekleri de yer alıyor. Koleksiyonda III. Selim ve II. Murat döneminden kalan değerli altınlar ve diğer padişahlara ait fermanlar da sergileniyor.
OSMANLI ALTINLARI VE FERMNALARI VAR
MERKEZ Bankası'nın koleksiyonundaki ilginç sanat eserleri de bulunuyor. Bunlar arasında da Osmanlı döneminde halkın Evrek-ı Nakdiye desenlerinde dokuduğu halılar; çeşitli tarihlerde banka şubelerinin kendi arasında yaptığı "efemera" denilen yazışma örnekleri; V. Mehmet Reşad döneminden başlayarak kullanılan kağıt paralar dikkat çekiyor.