Kalder 25. Kalite Kongresi"

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, takas ekonomisinin gelişimine dikkati çekerek, "2020'de takas ticaretinin, ekonomiye 1,1 trilyon tasarruf getireceği öngörülüyor. Tabii böylesi bir dijitalleşme, iletişim alışkanlıklarını da değiştireceğinden, ciddi bir hukuksal altyapı gerektiriyor. İletişimin yeni meselesi geleceğin paradoksları için bugünden çözümler üretmek gerekiyor." dedi.

Pilavcı, KalDer'in düzenlediği ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açılış konuşmasını yaptığı 25. Kalite Kongresi'nde makroekonomi, teknolojik gelişmeler ve kalite süreçlerine ilişkin değerlendirmeler yaptı.

"Yeni Dünya ekonomisi, verimlilik ve tasarrufu talep ediyor" diyen Pilavcı, yaklaşık 10 yıldan fazla bir süredir hızla büyüyen Çin ekonomisinin bile artık daha kontrollü ve etkin büyümeye çalıştığını anlatarak, "Dijitalleşme ve nesnelerin interneti insansızlaşan üretimi ve nitelikli iş gücünü gündeme getirirken, belirsizliğin, değişimin ve hızın artması, Kuantum ve Kaos ilkelerini yönetişimde etkin kullanan organizasyonları öne çıkarıyor. Farklılaşma aracı olarak karşımıza çıkan tasarım ise hiç olmadığı kadar önem kazanıyor. Tasarımın hayatımızı kolaylaştırdığını, yaşam kalitemizi yükselttiğini üniversite yıllarında öğrenen bir mimarım. Gerçekten de ihtiyaca cevap veren, yeni sorunlar yaratmayan, çevreye uyumlu, estetik açıdan üstün nitelikler taşıyan ürünler küresel dünyada liderliğini ilan etti bile." diye konuştu.

"Geleceğin paradoksları için çözümler üretmek gerekiyor"

Tasarım odaklı iş bakışının öncülerinden Apple'ın kurucusu Steve Jobs'un sadece kendi sektöründe değil bütün iş dünyasında evrimsel bir etki yarattığını aktaran Pilavcı, şöyle devam etti:

"Bu hususta karşımıza çıkan bir diğer önemli başlık ise esinlenme, farklı disiplinlerin birbirini tetiklemesi. Bu da sanatın ve tasarımın, inovasyonun yeni metotları olduğu gerçeğini karşımıza çıkarıyor. Şimdi ise açık inovasyondan ve bakış açısı transferlerinden bahsediyoruz. Şimdiden bu konuda öncü olan şirketler, geleceğin en büyük şirketleri olma iddiası ile karşımızdalar. Dijitalleşmeyle gelen paylaşım ekonomisi çözümlerinden bahsetmeden geçmemeliyiz. 2020'de takas ticaretinin, ekonomiye 1,1 trilyon tasarruf getireceği öngörülüyor. Tabii böylesi bir dijitalleşme, iletişim alışkanlıklarını da değiştireceğinden, ciddi bir hukuksal altyapı gerektiriyor. İletişimin yeni meselesi geleceğin paradoksları için bugünden çözümler üretmek gerekiyor."

"WhatsApp'ın sadece 55 çalışanı var ve 19 milyar dolar ediyor"

Yeni dünyanın rakamsal gerçeklerinden bahseden Pilavcı, ticarette yapay zekanın öne çıktığını örnekler vererek şu sözlerle anlattı:

"Örneğin 1933'te kurulan THY'nin 23 bin 160 çalışanı var ve 4,3 milyar dolar ediyor. 1999'da kurulan WhatsApp'ın ise sadece 55 çalışanı var ve 19 milyar dolar ediyor. Yeni normalin dramatik örneklerini daha da arttırabiliriz elbette. da Vinci Enstitüsü'nün fütüristi Thomas Frey, 2030'da doktora gitmemizi gerektiren durumların yüzde 80'inin yapay zeka ile çözüleceğini ve restoranların da yüzde 90'ının yemeklerini yaparken 3 boyutlu yazıcı kullanacağını öngörüyor. Ama bütün bunlar insan faktörünü önemsizleştirmiyor elbette."

Kaynakları daha etkin kullanma bilinci ve biyo-çeşitliliği koruyan yaşam şekli seçimlerinin gelecek 10 yılın yeni ve önemli konuları olacağını dile getiren Pilavcı, "Bütün bunlar hepimizin öğrenci olacağı bir dünyaya doğru ilerlediğimizi kanıtlıyor. Öğrenmeye, sürekli yeniden öğrenmeye yönelmeliyiz ve unutmamalıyız ki geleceğin cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, yeniden öğrenemeyenler olacaktır. Yeni normallerin hepimizin iş yapma biçimini dönüştüreceğinin bilinci ile çok şey öğreneceğimiz, esin veren bir kongre planladık. Bu olağanüstü koşullarda birçok kongrenin iptali ve ertelenmesi söz konusu iken, tam da bu zamanda bu kongreyi, bu etkililikte yapmanın KalDer'in misyonunun ve gücünün önemli bir göstergesi olduğuna inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Polülist akımların yükselmesi kaçınılmaz bir sonuç"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedat Şükrü Ünlütürk, kriz sonrası iktisadi gelişmelerin getirdiği "Yeni normal"in yaygınlaştığını belirterek, dünyanın büyük bir değişim yaşadığını söyledi.

Krizi takip eden büyük durgunluğun sürdüğünü aktaran Ünlütürk, şöyle konuştu:

"Küresel boyutta düşük büyüme ile ciddi bir mücadele verilmeye çalışılsa da ne olağanüstü para politikaları ne de borç yükünün altında ezilen gelişmiş ülkelerin maliye politikaları büyümeyi canlandırmayı başaramadı. Yapısal reformlar ise sürekli ertelenmeye devam etti. Küresel düzeyde bu çıkmazın siyasi gelişmelere nasıl yansıdığını da kaygıyla izliyoruz. Polülist akımların yükselmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Bu da dünyada korumacı ve giderek içe kapanan politika anlayışını ne yazık ki beraberinde getiriyor."

Ünlütürk, küresel ekonomideki yavaşlamayı ifade eden "Yeni normal"de büyümenin tüm dünya için daha aşağıda dengeleneceğini belirterek, eski büyüme oranlarının yakalanamayacağını, ticaretin cansızlaşacağını savundu.

Düşük büyümenin nasıl yönetileceğinin en büyük sorun olduğunu anlatan Ünlütürk, kaynak verimliliğinin önemine işaret etti. Kalite Kongresi düzenlenecek panellerle yarın da devam edecek.