Haberler

Hisseli Harikalar Diyarı

Hisseli Harikalar Diyarı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

2002'den sonra Türkiye'de esen yabancı yatırımcı rüzgarı son dönemde Dexia, Citi, EFG Eurobank ve Mittal'ın çıkış hazırlıklarıyla terse dönmüş görünüyor.

Küresel krizle birlikte yabancı yatırımcıların reel sektörde gözlenen hisse satışları akıllara 'Yabancı yatırım rüzgarı terse mi dönüyor' sorusunu getiriyor. Akşam'ın haberine göre Dexia'nın iştiraki Denizbank ve EFG Eurobank'ın iştiraki Eurobank Tekfen'de satış görüşmeleri sürerken, en son geçen hafta ABD'li Citi'nin Akbank'taki hisse payını yüzde 20'den yüzde 10'un altına düşüreceğini açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Citi'nin ardından dünya çelik devi Mittal Erdemir de hisse satacağını duyurdu. Peş peşe gelen satış kararları ilk başta olumsuz olarak algılansa da, uzun vadede Türkiye'ye yatırımcı ilgisinin canlı kalması bekleniyor. Türkiye'ye gelen kuruluşların son 5 yılda değerlerini üçe katladığı da düşünülürse, Türkiye'deki iştirak satışlarından elde edilecek gelirler özellikle bilanço yapısı bozuk Avrupalı bankalar açısından ilaç olacak. Örneğin; 2006'da Dexia Denizbank'ı satın aldığında, Denizbank'ın değeri ise 2.9 milyar dolardı. Gelinen noktada ise Denizbank'ın değeri bugünkü kurla 5 milyar dolara yaklaştı. Bankacılık çevreleri ve ekonomistlere göre Avrupalı kuruluşlar merkezlerinde yaşanan olumsuzluklardan kurtulmak için bütün dünya genelinde küçülüyor. Türkiye'den çıkmaları da bu politikanın bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

TÜRKİYE NEDEN CAZİP?

Türkiye, bugün yabancı yatırımcıların en gözde pazarlarının başında geliyor. Bunun nedenlerinin başında da Türkiye'nin halen gelişmekte olan bir ekonomi olması. Türkiye ile Avrupa arasındaki en büyük fark bu. Bankaların her geçen yıl karlarını yukarı çekmeleri, otomotiv satışlarının her yıl yeni bir rekor kırması, cep telefonu satışlarının patlaması Türkiye pazarının ne kadar 'doymamış' olduğunun en büyük kanıtı. Aynı şekilde Türkiye'nin hem gelişmiş Avrupa hem de gelişmekte olan Ortadoğu'ya coğrafi olarak yakın olması da başka bir avantaj...

HİSSELER 5 YILDA 3 KATINA ÇIKTI

SATIŞA konu olan şirketlerin hisseleri son 5 yılda neredeyse 3 kat değerlendi. Bu yükselişte şirketlerin başarılı performansları etkili oldu. İşte son 5 yılda satışa konu olan şirketlerin hisse performansı:

Şirket 30.03.07 (TL) 30.03.12 (TL)

Denizbank 6.44 12

Akbank 5.03 7

Erdemir 2.83 3.51

Acıbadem 8.4 25

EN KARŞI BİRİMİ DENİZBANK

BUGÜN Türk bankaları yabancı merkezleri açısından büyük öneme sahip. Bu önem bilançolarda da kendisini gösteriyor. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş'in, 'Kaşıkçı Elması' olarak nitelediği Denizbank, 2011'i karındaki rekor artışla kapatırken, Dexia 11.6 milyar euroluk zarar açıklamıştı. Bankanın en karlı birimi ise 270 milyon euro vergi öncesi karla Denizbank olmuştu.

ÇIKANIN YERİNE YENİSİ GELECEK

Eurobank Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten: 'Bizde henüz imzalar atılmadı süreç devam ediyor. Türk bankacılık sektörü geneline bakarsak; hiçbir yabancı Türkiye'den memnun olmadığı için çıkmıyor. Aradığını bulamadığı için çıkmıyor. Kendi bilançolarındaki zorunluluklar nedeniyle böyle bir karar aldılar. Hakim ortak olmadıkları iştiraklerine yüksek karşılık ayırmamak için paylarını azaltıyorlar. Sonuçta çıkan yabancıların yerini yeni yabancılar alacak. Yabancı yatırımda rüzgar terse dönmedi. Geçen yıl Türkiye'ye 15.7 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girdi. Lübnanlı Audi'nin gelmesi de bunun güzel bir örneği.

MERKEZDE SORUN VAR SEBEP BU

Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Berksoy: Bekledikleri karı alıp çıkıyorlar demek doğru değil. Küresel kriz Batı'nın bankacılık sistemini olumsuz etkiledi. Yaşanan olumsuzluklardan kurtulmak için uluslararası operasyonlarını küçültmek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla yabancı bankalar merkezlerinde sorun yaşadığı için Türkiye'den çıkıyor. İşler yoluna girince sanıyorum Türk bankacılık sistemine olan ilgi canlı olacaktır.'

ÜLKELERİN ÖZ KAYNAKLARI YETMEDİ

Ekonomist Uğur Civelek: 11 Eylül sonrası Türkiye'ye gelen yabancıların kazanarak büyüyerek sorunları çözmek öncelikli tercihleriydi. Küresel krizden sonra Batılı bankalar gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme stratejisinden uzaklaşmaya başladı. Kendi ülkelerindeki faaliyetlerinde özkaynak yetersizliği nedeniyle aktiflerini likidite etme ihtiyacı var. Dolayısıyla Türkiye'deki hisseler de ilk akıllarına gelenler oldu.

ELDE EDECEKLERİ GELİR YARALARINA MERHEM OLACAK

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi: Buradan çıkan şirketler çok da isteyerek çıkmıyor. Türkiye'de karlı oldukları için öncelikle en değerli iştiraklerini satmak istiyorlar. Amaç bilançolarındaki sorunları çözmek. Avrupa'daki krizin doğal sonuçları. Türkiye'deki iştiraklerini, hisselerini satarak elde edecekleri gelir bir anlamda yaralarına merhem olacak. Avrupa'daki şirketlerin ve bankaların sorunları devam ettiği için eskisi gibi aynı hızda yabancı girişi beklemiyorum. Diğer ülkelerden petrol zengini Arap ülkelerinden ve gelişmekte olan ülkelerden sermaye gelebilir.

Kaynak: TheLira.com / Ekonomi
title
Close