Gül Kahvesi ile Isparta'yı Dünyaya Tanıtacak
Isparta'da üretilen gül kahvesi Türkiye'de rağbet görünce Almanya'ya da ihraç edilmeye başlandı.
Isparta'da üretilen gül kahvesi Türkiye'de rağbet görünce Almanya'ya da ihraç edilmeye başlandı. Almanya'ya yaptığı ilk ihracat ile Isparta ve Türkiye'yi dünyaya tanıtmak istediğini söyleyen kahvegül üreticisi Abdullah Alkan, dünyada ilk ve tek olan ürünüyle ülke ekonomisine katkı sunmayı amaçlıyor.
Isparta'da 2016 yılında kurduğu küçük bir atölye ile dünyada ilk kez gül kahvesini üreten genç girişimci Abdullah Alkan, Türkiye'nin birçok ilinde rağbet gören ürününü ilk kez Almanya'ya ihraç etti.
Gül ve lavanta sezonunda kente gelen gurbetçi ve turistlerin yaşadıkları ülkelere götürdüğü ürünler ve internet üzerinden yapılan satışlarla tanınır hale geldiğini dile getiren kahvegül üreticisi Abdullah Alkan, 'Aşkın Harmanı' diye adlandırdığı ürünle Isparta, Isparta gülü ve Türkiye'yi dünyaya tanıtmayı hedeflediğini ifade etti.
Alkan, ürettiği ürün ve ambalaja yazdıkları notlar sayesinde, gül kahvesi ile Isparta ve Türkiye turizmine katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.
"Isparta'ya gelip satın alan turistlerle reklam ve yayılım sağlandı"
Abdullah Alkan, gül kahvesinin üretiminden bugüne kadar gelinen süreci anlatarak, "Ürünümüz gül kahvesi. Gül kahvesini ilk defa 2016 yılında üretmeye başladık. Bir farklılık olması açısından, Isparta'yı temsil etmesi açısından bir ürün oldu. Gül ile kahveyi bir araya getirip insanların beğenisine sunduk. Şu anda Isparta dışında Ankara, İstanbul, İzmir, Adıyaman, Erzincan, Kahramanmaraş' ta, özellikle doğu illerinde ürüne çok fazla talep var. Çeşitli yerlerde Isparta ve çevresinden de ürüne oldukça talep alıyoruz. Ürünümüz öncelikle Isparta çevresinde oldukça fazla ilgi gördü. Isparta'yı gezmeye özellikle gül sezonunda ve lavanta sezonunda, gül ve lavanta bahçelerini gezmeye gelen turistler ürünümüze oldukça fazla ilgi gösterdiler. Memleketlerine giderken ürünlerimizi alıp götürdüler. Bu sayede tabii ki ürünümüz de Türkiye'nin farklı illerinde tanındı. Buradaki insanlar birbirlerine, eşlerine, dostlarına ürünlerimizi götürüp hediye ettiler. Böylece fazlaca bir yayılım sağlandı. Ürünle alakalı bir reklam sağlandı" dedi.
"Gül aşkı, gül kahvesi de Isparta'yı temsil ediyor"
Gül kahvesinin ambalajlarının farklı olduğu için fotoğraf çekilip, sosyal medyada paylaşıldığını ve ilginin bu sayede arttığını aktaran Alkan, "Ürünümüz de farklı olduğu için çok fazla ilgi gösterilmesine etken oldu. Zaten gülün farklı bir temsili vardır. Gül aşkı temsil eder. İnsanlar da duyguya hitap etmesinden dolayı birbirlerine bunu hediye ederken aynı zamanda farklı şeylerde hediye ediyorlar. Öncelikle duygu hediye etmiş oluyorlar. Bu aynı zamanda Isparta'yı da temsil ediyor. Isparta'nın gülle olan münasebeti dolayısıyla Isparta'yı da temsil ediyor" diye konuştu.
"Zamanla küçük dağıtım kanalları oluşturduk"
Gül kahvesine ilginin internet üzerinden gerçekleştirdikleri satışın da etkili olduğuna dikkat çeken Alkan şunları söyledi "İnternet üzerinden satışlarımız sayesinde insanlar gittikleri yerlerden de sipariş vermeye başladılar. Farklı illerde küçük küçük dağıtım kanalları oluşturmaya başladık. Tabii, yaz döneminde gurbetçi vatandaşlarımız şehirlerimize gelip memleket hasreti giderirken, giderken yanlarında bir şeyler götürme ihtiyacı hissediyorlar. Isparta'ya gelenler de, kendi yaşadıkları ülkelere genellikle gül kahvesi götürdüler. Orada da farklı taleplerle karşılaştık" dedi.
"Almanya'da sadece Türk vatandaşına değil, oradaki Almanlara da tattırmak istiyoruz"
Ispartalı gurbetçilerin tatil döneminde buradan gelip aldıkları gül kahvelerini yaşadıkları ülkelere götürmesi sonrasında talep ve ilginin arttığına değinen Alkan, ilk ihracatı Almanya'ya yaptıklarını anlattı. Alkan, "Özellikle Almanya' da yaşayan gurbetçi insanlar ürüne fazla ilgi gösterdiler. Sipariş vermeye başladılar. Talepleri biz de görmezden gelemezdik. Orada distribütörlük anlaşması yaptık. İlk defa geçen hafta ihracatımız gerçekleşti. Almanya'ya ilk ürünümüzü gönderdik. Bu ayın 22'sinde orada da ürün testi olacak. Ürünümüz ilk defa oradaki tüketiciyle buluşacak. Ancak bizim amacımız ürünü sadece Türk vatandaşına değil, oradaki Almanlara da tattırmak istiyoruz. Ambalajlarımızın üzerine Isparta'yı anlatan Isparta'nın tanıtımını yapan simgeler koyduk, güzel yazılar ekledik. Ürünümüzü satın alan hem Alman hem Türk insanlar eğer aldıklarında ambalajları okurlarsa ve detaylara dikkat ederlerse bilgi sahibi de olacaklar. Bu bizim için çok önemli. İlk hedefimiz bu ürünle Isparta'yı Türkiye'ye tanıtmak, sonrasında ise Türkiye'yi dünyaya tanıtmak" ifadelerini kaydetti.
"Bu marka, dünyaya açılan ve ülkemizi temsil eden güzel bir marka olacak"
Yurt dışındaki ilk ihracatın ardından farklı ülkelerle de diyalog halinde olduklarını ileten Alkan, "Ürün Almanya'nın yanı sıra İngiltere ve Hollanda'da talep görüyor. Orada da farklı kontaklarımız var, yazışmalarımız devam ediyor. Yakın zamanda ürünlerimizi oralarda da satışa çıkarmak istiyoruz. Hedefimiz çok geniş. İlk hedefimiz Isparta ve çevresinde tanınmış olmaktı. Bunu başardığımızı düşünüyoruz. Alacağımız çok yol var, markalaşmak kolay değil tabii ki. Bunu uzun sürede ve doğrularını uygulayarak yapmamız gerekiyor. Ama ilk hedefimizi başardığımızı düşünüyorum. İkinci hedefimiz ulusal bir marka olabilmek ama bununla alakalı daha çok yolumuz var. Daha fazla çalışarak daha yeni ürünleri ürün yelpazemize ekleyerek, bunları da gerçekleştireceğiz. Daha sonrasında da inşallah bu marka, dünyaya açılan ve ülkemizi temsil eden güzel bir marka olacak" dedi.
"Amacım, Isparta'yı Türkiye'ye, Türkiye'yi de dünyaya tanıtmak"
Esas amacın Isparta ve Isparta gülünün tanıtımı olduğunu vurgulayan Alkan, "Ispartalıyım, 2016 yılında başladım. Genç bir girişimci olarak 2016 yılında ilk ürünü piyasaya sürdüm. Bu ürünü piyasaya sürmekteki amacım, öncelikle Isparta'yı Türkiye'ye, Türkiye'yi de dünyaya tanıtmaktı. Isparta'da gül ile ilgili birçok farklı ürün var ama dünyada herkesin tüketebildiği ve sevdiği global bir ürün var, o da kahve. Kahveyi de gül ile birleştirip insanların sürekli tüketebileceği bir şekle getirdik. İnsanlar sevdi. Bu ürünü yapmaktaki amacımız, Isparta'mızın gülünü kahve ile harmanlayarak bütün dünyaya tanıtıp, Isparta ismini tüm dünyada tanınır hale getirmek" ifadelerini kullandı.
Gül ve gül kahvesine çiçeğin temsilinden hareketle 'aşkın harmanı' adını verdiklerini kaydeden Alkan, "Gül kahvesini pazarlarken, slogan olarak 'aşkın harmanı' dedik, bunun da ürünümüzle çok güzel uyum sağladığını düşünüyoruz. Gül ve kahve çok farklı bir temsil özelliğine sahip. Bunu bütün ürünlerimize baskıladık. Ürün ambalajlarına dikkat ederek, insanlar üzerindeki etkilerini gördük. Ürünümüzü çıkarırken ambalaj üzerinde çok fazla çalıştık. Farklı farklı varyasyonlarını denedik. Bütün ambalajlarımıza da Isparta'yı ve Türkiye'yi tanıtan mesajlar iliştirdik. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İnsanlar bunu farklı ülkelerde tükettiklerinde, ambalajı okudukları zaman Isparta'ya, güle ve kahveye ilişkin bilgiler edinecekler. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bununla beraber insanların Isparta'ya olan ilgisi fazlalaşacak. Bu da dolaylı yoldan turizme ve kentin tanıtımına bir katkı diye düşünüyorum. Ürünümüz, Isparta'yı güzel temsil eden bir ürün. İnşallah, Türkiye'yi de temsil eder bir hale gelecek, güzel bir marka haline gelecek. Bununla ilgili çalışıyoruz. Yaptığımız bu ihracat bizi çok sevindirdi, inşallah devamı da gelecektir" ifadelerine yer verdi.
"GÜL ULUSLARARASI BİR ÜRÜN"
Görüşünü aldığımız, bitkisel sabun üreticisi The Soap Factory'nin kurucusu Hacer Aydın, gül bitkisinin kozmetik sanayisi açısından önemine dikkat çekti. Hacer Aydın "Gül bitkisi, sadece iç pazarda değil dış pazarda da etkin şekilde kullanabileceğimiz bir ürün. Gül yaprağı sabunu ve farklı ürünlerle seçenekleri çoğaltarak global pazara hitap etmeliyiz. Bu hamle, özellikle kırsal kalkınma açısından oldukça önemli bir işlev görecektir" dedi.