Dünya Ekonomisi Küçülürken Türkiye Büyüyor"

HADİ ŞENGÜL - Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu, dünyada büyüme oranlarının küçüldüğünü belirterek, "Dünyada büyüme oranları daralarak, küçüldü. Böyle bir ortamla Türkiye'yi karşılaştırdığınızda ülkenin halihazırdaki durumunu iyi okumamız lazım. Yani biz gayet iyi bir durumdayız ve bu iyi durum 2017 yılında dahada iyi olacaktır." dedi.

Yavilioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de doların seyrinin sadece Türkiye'nin içindeki faktör ve aktörlerle değerlendirildiğini hatırlattı.

Bu durumun sadece Türkiye ile alakalı bir şey olmadığını belirten Yavilioğlu, "Dünyanın en büyük gücü olan ABD'de bir değişiklik oldu. Piyasalar bunu fiyatlandırdı. Piyasalar malum halen ekonomiyle alakalı Trump Hükümetinin programlarını bekliyor. Dolayısıyla bu piyasada biraz belirsizlik oluşturuyor. Bizim etrafımızda olan gelişmeler dünyayı etkileyen gelişmeler var. Buralarda birtakım gelişmeler söz konusu. Avrupa Birliği (AB) ve Batı dünyasının Rusya'ya uyguladığı ambargonun sonuçlarıyla ilgili birtakım gelişmeler var. Dünyada para sirkülasyonun olduğu her bir iş ve ilan Türkiye'yi de etkiliyor." diye konuştu.

Türkiye'nin en son açıklanan bütçe rakamlarını hatırlatıp ülkedeki kurun serbest piyasada belirlendiğinin altını çizen Yavilioğlu, şöyle devam etti:

"Kurun bazı dönemlerde yükselmesi bazı dönemlerde düşmesi, dışarıdaki faktörlerden olduğu gibi kısmen bizdeki faktörlerden de kaynaklanıyor. Ekonominin genel seyrine bakmak lazım. Eğer ekonominin genel seyrinde problem varsa, kurum gidişatından ve geleceğinden endişe etmek lazım. Halihazırda dünyadaki temel makro verilerle Türkiye'deki makro verileri karşılaştırdığınızda ne büyümede ne faizde ne de bütçe dengelerinde önemli bir problem gözükmüyor. Hatta gelişmekte olan ülkelerin ortalamalarından daha iyi durumdayız."

Yavilioğlu, ülkenin büyümesini sürdürdüğünü ifade ederek, "Büyümede AB ortalamasından daha iyiyiz. Avrupa ekonomisi küçülürken Türkiye ekonomisi geçmişe yönelik az da olsa bir büyüme sağladı. Bunlarla birlikte düşünüldüğünde diğer ülkelerden daha iyi bir durumdayız. Hükümetin piyasanın canlanması için yapmış olduğu eylem planlarını artık icraata geçirdik." değerlendirmesinde bulundu.

"Kredi alımlarında riskleri hükümet üstlendi"

Başbakan Binali Yıldırım'ın Erzurum'un da içerisinde bulunduğu 23 ile ilişkin cazibe merkezleri açıklaması olduğunu anımsatan Yavilioğlu, bu kentler için 12 milyar lira kaynak ayrıldığını anımsattı.

Bu paranın sadece cazibe merkezleri için 2017 yılı bütçesinden ayrılan bir pay olduğunu vurgulayan Yavilioğlu, "Piyasaya sadece bu amaçla 12 milyar lira girecek. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) için ayrılan bütçe 1,7 liradan, 5 milyar liraya çıkarıldı. Hakeza kredi alımlarında riskleri hükümet üstlendi. Yine bir önceki yıla göre yüzde 30 daha fazla yatırım bütçesi oluşturduk. İşveren primlerinin önemli bir kısmını, yaklaşık 22 milyar liralık bir bütçeyi de biz ödüyoruz." dedi.

"Hükümet, piyasanın iyileşmesi için elinden geleni yapıyor"

Maliye Bakan Yardımcısı Yavilioğlu, vergide ÖTV'yi indirdiklerini, mali yapılandırmayı gerçekleştirdiklerini belirterek piyasanın iyileşmesi için hükümetin elinden geleni yaparak ciddi kaynaklar aktardığına işaret etti.

Kaynakları aktarırken ve harcamaları yaparken vergiyi de topladıklarını dile getiren Yavilioğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Eğer bunlarda bir problem olsaydı kurda da dövizde de endişeli bir bekleyişin olması normaldi. Eğer bunlarda da bir problem olsaydı gelecek yatırımlarda da bir endişemizin olması normaldi. Faizde ve enflasyonda da bir endişenin olması normaldir ama makro verilere ve hükümet programına baktığınızda dünyada yaşanan halihazırdaki ekonomik anlamdaki ticaret hacmi daraldı. Dünyada büyüme oranları daralarak, küçüldü. Böyle bir ortamla Türkiye'yi karşılaştırdığınızda ülkenin halihazırdaki durumunu iyi okumamız lazım. Yani biz gayet iyi bir durumdayız ve bu iyi durum 2017 yılında dahada iyi olacaktır."

Yavilioğlu, Anayasa değişikliğine ilişkin referandumun ekonomiye yansımaları konusunda da "Halk oylaması sonrası daha önce AK Parti hükümetleri döneminde ne olduysa yine aynısı olacaktır, piyasalar bununu bekliyor. Merkez Bankası hem faiz üzerinden hem de piyasaya dolar arz etmesi üzerinden, her iki aracıda iyi kullanıyor." değerlendirmesini yaptı.