Eğitim-İş Trabzon Şubesi: Yoksullukla Kapanan Toplu Sözleşme
Eğitim-İş Trabzon Şube Başkanı Tamer Özlü, 7. Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde yoksullukla kapanan zam teklifinin kabul edilmesinin alın terinin sarı sendikalar tarafından iktidarın aferinine satıldığını söyledi.
ESRA NUR PERVAN
Eğitim-İş Trabzon Şube Başkanı Tamer Özlü, "7.Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır. Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından utanç verici zam teklifinin kabul edilmesi gösteriyor ki alın terimizin sarı sendikalar tarafından iktidarın aferinine satılmıştır" dedi.
Eğitim-İş Trabzon Şubesi, dün Atatürk Alanı'nda basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Tamer Özlü, "Bizim insani koşullarda çalışma hakkımızı çaldılar, sınıflarımıza sadece derslerimizi düşünerek girmemizi ve yaşanabilir emeklilik hayalimizi çaldılar. Maaş günümüzü kara kışa çevirdiler" diye konuştu.
"MAAŞ GÜNÜMÜZÜ KARA KIŞA ÇEVİRDİLER"
Tamer Özlü şunları söyledi:
"Bugün burada eğitim emekçilerinin terk edildiği sefaleti anlatmak, emekçilerin nasıl nefes alamaz hale getirildiğini göstermek için bir aradayız. Senede bir gün, övgüler yağdırılan ama en düşük ücreti reva görüp ters düz olmuş ekonomiye karşın toz pembe tablo çizmeye çalışanlara karşı 'barınamıyoruz, geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz' demek için buradayız. Bilindiği üzere; TÜİK'in yalancı enflasyon rakamları, sarı sendikaların iktidarı memnun etmeye endeksli tavrı ve iktidarın emek düşmanı bakış açısıyla şekillenen 7.Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır. Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından utanç verici zam teklifinin kabul edilmesi gösteriyor ki alın terimizin sarı sendikalar tarafından iktidarın aferinine satılmıştır. Kamuda işçi-memur arasındaki ücret makasını ters orantıya sokan bu sonuç tüm kamu emekçileri gibi, eğitim emekçileri açısından da bir utanç tablosudur. Şimdi bizden susmamızı bekliyorlar. Bizim insani koşullarda çalışma hakkımızı çaldılar, sınıflarımıza sadece derslerimizi düşünerek girmemizi ve yaşanabilir emeklilik hayalimizi çaldılar. Maaş günümüzü kara kışa çevirdiler.
"BİN ODALI SARAYIN IŞIKLARI KAPATILSA EĞİTİMDE BİRÇOK SORUNU ÇÖZECEK KAYNAK ÇIKAR"
20 yıldır uyguladıkları torpil mekanizması mülakatla eğitimden liyakati, gençlerden de hak ettikleri kadroları çaldılar. ve bizim susmamızı bekliyorlar. Çok beklerler. Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız! Bin odalı sarayın ışıkları kapatılsa eğitimde birçok sorunu çözmek için kaynak ortaya çıkabilecekken bunu yapmayıp eğitimden, eğitim emekçisinden çalanlara, haksızlık karşısında susulmayacağının ve nasıl ders verileceğini göstereceğiz. AKP iktidara geldiğinde öğretmen olan eğitim emekçisinin bugün eline geçen aylık tüm ödenek ve yardımlar dahil 22 bin lira civarındadır yani kamuda belirlenen en düşük ücretin çok az üstündedir. Biz eğitim emekçileri bugün utanç tablosu maaş bordrolarımızla karşınızdayız. Buradan duyuruyoruz; ülkenin her alanını sarmalayan gerici, antidemokratik tavır, eğitimi de sarmalamıştır. Mesleki itibarımız, demokratik hak ve taleplerimizle birlikte çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkı için mücadelemizi ve sesimizi büyütüyoruz. Dernek ve vakıf maskesi takan gerici yapılarla imzalanan protokollerle, eğitim bilimine, pedagojiye ve yasalarımıza açıkça aykırı olan ÇEDES'e karşı 'çocukları korumak vatanı korumaktır' şiarıyla hareket etmeye devam edeceğiz.
Kasım ayında bölge eylemleri düzenleyeceklerini belirten Özlü, "Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz, tüm bunlara boyun eğmeyeceğiz. 4,11 ve 18 Kasım'da bölge eylemleri düzenleyeceğimizi 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlamayacağımızı o gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağımızı ilan ediyoruz. 25 Kasım'da Başkent'te düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt'un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz. Haklıyız, kazanacağız!"