Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yunanistan'ın, Ege'deki adaları silahsızlandırması şart
Son dakika! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'ın Ege Adaları'nı ABD'nin zırhlı araçlarıyla silahlandırması hakkında yeni değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD maalesef Lozan'ı dinlemiyor. Yunanistan'ın, Ege'deki adaları silahsızlandırması şart" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ekranlarında gazeteciler Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdülkadir Selvi ve Zafer Şahin'in sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı, Yunanistan'ın Adalar'ı ABD zırhlısı araçlarla silahlandırması başta olmak üzere dış politika, iç politika, 2023 seçimleri ve ekonomi başlıkları altında Türkiye'nin merak ettiği konulara ilişkin değerlendirmeler yaptı.
"ABD'NİN YAPTIĞI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"
ABD'nin hareketinin kabul edilemez olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'nin her şeyden önce NATO'da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO'da beraber olduğumuz bir ülke. Ama Türkiye de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO'da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO'da önemli bir ülkeyiz. ABD'nin Sisam'a Midilli'ye bu kadar araç göndermesi kabul edilebilir değil" dedi.
"ADALAR'I SİLAHSIZLANDIRMALARI ŞART"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunlar İHA'larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD'ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD'ye gerek Yunanistan'a uyarımızı yaptık. ABD'de 17 Eylül'de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan'a göre buralar özel bir statüye tabi. Yunanistan'da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD'den beklentimiz Yunanistan'ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi. ABD maalesef Lozan'ı dinlemiyor. Yunanistan'ın, Ege'deki adaları silahsızlandırması şart.
"ŞEHİT POLİSİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"
Öncelikle şehit polisimiz Sedat Gezer'e Allah'tan rahmet diliyorum. Gerek ailesine, gerek milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Şehidimiz başta olmak üzere diğer polislerimiz ve bekçilerimiz orada kahramanca bir mücadele verdiler. Oradaki kendini yere atışı, oradan silahı kullanarak ikisini de öldürmeleri, etkisiz hale getirmeleri, hakikaten kahramanlıklarını ve aldıkları eğitimin başarılı olması çok önemliydi.
"CHP, HALA TERÖRİSTİN ARKASINDA"
CHP'nin bu teröristlerden birsini gazeteci diye savunmuş olması ve şu anda gazetecilerden hapiste olanlar var. Bunlara yönelik olumlu bir yaklaşımımız yok. Terör örgütü ve siyasi uzantısı, malum parti yerine devletin söylediklerine kulak verselerdi, böyle utanacak hale düşmezlerdi. O hapistekilerin de gazeteci değil, terörist olduğunu en baştan beri söyledik. Onlarda yüz yok. Yargı bunları terörist oldukları için cezalandırıyor, mahkum veya tutukluyor. Resmi internet sitelerinde de tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hale gösteriyorlar. Yani hala teröristin arkasındalar. Bu teröristin çantasında kamera taşıdığını yazmışlar. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı. 'Bunların yaptığı hükümet eleştirmesi değil, devlet düşmanlığı' derken bunları kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bunların mutlaka terörle, dağla bağlantısı var. Bunları bileceğiz, adımları ona göre atacağız. Bunlar yaptıkları "sokağa çıkın" demek suretiyle gençlerin ölmesine sebep olmadı mı?
"KIBRIS TÜRK HALKININ GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKEN YAPILACAK"
Ada'da bir de silahlanma yarışına sokacaktır. Biz de tabi ki Kuzey Kıbrıs'ta ne gerekiyorsa adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bizim orada 40 bine yakın askerimiz var. Bunun dışında silah, mühimmat, araç gereç bu konularda adımlarımızı atıyoruz. Bu son adımı da cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da, "Türkiye sen ne yaparsan yap" diyor. Lozan'a baktığımız zaman bir defa buralar silahtan ari olan adalardır. Bu adalara ABD maalesef, ne Lozan'ı ne Paris'i dinliyor. Bunları dinlemeden bu adımları attı, atıyor.
"RUSYA-UKRAYNA ARABULUCUĞUNDA HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜSTÜNDEYİZ"
Görüştüğüm devlet başkanları, başbakanları olsun hepsi de istisnasız şu ifadeyi kullandı: Biz Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz her türlü takdirin üstündedir. Bir taraftan tahıl koridorunun çalışması, gübre olayı diğer taraftan ve 200 esirin takası. Ukrayna lehine olan 5 tane var. Rusya'nın önem verdiği Medvedçuk var. Hanımı televizyondan 'Erdoğan ne olur kocamı kurtar' diye çağrıda bulunmuştu. Yaptığım görüşmelerde, Sayın Putin bunu hatırlattı. Biz de Sayın Zelenski ile görüşerek esirlerin takasları hamd olsun gerçekleşti. Barış için umutsuz değilim. Böyle hemen netice alırız demek de hayal olur. 4 şehirde yapılan referandum olayı sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik, çözebilseydiler. 2014'te de benzer bir durum Kırım'da olmuştu. Biz o zaman başarılı olamamıştık.
"ZELENSKİ REFERANDUM BÖLGELERİ İÇİN DESTEK İSTİYOR"
Sayın Putin'e "Kırım'da bizim yoldaşlarımız var, attığınız adım doğru değil" demiştik fakat başarılı olamamıştık. Sayın Zelenski de 4 bölgedeki referandumla ilgili desteğimizi istiyor. Arkadaşlarım bağlantı kuracak ve yarın Putin'le bu konuları etraflıca ele almak istiyorum. Şu ana kadar bizim daha çok Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla da bu konuları görüşüp çözebilirsek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri doyurmuş oluruz. Gübreyle beraber oralara da bereket getirmiş oluruz.
Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Ne yazık ki %80'i zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin'i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde de bunlar gündeme geldi. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, fakir olan ülkelere bunu göndermekte başarılı olalım. Burada 2 şey önem arz ediyor; tahıl ve gübre. Henüz biz Rusya'dan bunu çekmiş değiliz. Tahıl ve gübrede Rusya kanadı devreye girecektir.
"RUSYA'YA KATILIM İÇİN REFERANDUM DÜZENLENMESİ ENDİŞE VERİCİ"
Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Ne yazık ki %80'i zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin'i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde de bunlar gündeme geldi. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, fakir olan ülkelere bunu göndermekte başarılı olalım. Burada 2 şey önem arz ediyor; tahıl ve gübre. Henüz biz Rusya'dan bunu çekmiş değiliz. Tahıl ve gübrede Rusya kanadı devreye girecektir. Bir nükleer savaşa gitmenin bedeli, faturası felaket. Bunu bırak konuşmayı, düşünmemek gerekir. Bunları zaten hiç gündeme getirmeden, diplomasi yoluyla bu işi çözmek en isabetli adım olacaktır. Ukrayna'nın işgal altındaki bazı bölgelerinde, Rusya'ya katılım için referandum düzeltilmesi endişe vericidir. Bu türden gelişmeler diplomatik sürecin canlandırılmasını zor sokuyor. Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerindeki referandum olayı, ilhak kararı çıkarsa ki endişeliyim. Tanıdığım Putin kafasına bir şey koyduysa onu bir şekilde yapar. Onun için yarınki görüşmemizi randevu verilirse çok çok önemsiyorum.
"BIDEN, F-16 VERMEKTEN YANA"
Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16'ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhatabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. "NATO'daki en önemli müttefikimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dediler. "Türkiye'ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir" dediler. Biz de şu anda sayın Biden'ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO'nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır.
"SURİYELİLERİN GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞÜNÜ SAĞLAYACAĞIZ"
Suriye'nin kuzeyinde hedefimiz, ilk etapta 100 bin 2. etapta ise 200 bine çıkartmak. Burada briket evler yapıyoruz. Briket evlerin altyapısı var. Öyle yağmur çadırlar öyle bir durum yok. Bunların içerisinde 2+1, 1+1 banyosu, tuvaleti her şeyi var. Isınma noktasında da güneş enerjisi var. Suriyelilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli, onurlu bir dönüşü hazırlamamız lazım. CHP ve diğerlerinin söylediği gibi "Biz bunları geldiğimizde Suriye'ye süreceğiz" söz konusu değil. Biz Yunanistan'ın yaptığı gibi de yapmayacağız. Botları nasıl batırdıklarını görüyoruz. CHP'nin yaklaşımı gibi de yaklaşamayız. Bizim bildiğimiz bütün STK'larımız buralarda büyük bir gayretle, coşkuyla bu yatırımları gerçekleştirdiler. BM'de yaptığım konuşmada da bu konuya değindim.
"KKTC'NİN TANINMASI KONUSUNDA ÇABALARIMIZIN SONUÇ VERECEĞİNE İNANIYORUM"
Bu tanınmalar öyle bir anda olan şeyler değil. Dünyada birçok irili ufaklı ülkeler, tanındılar ama ne kadar zamanda tanındılar. Belli uzun süreler aldı. Biz diyoruz ki, Kıbrıs Türk halkının 1959-1960 haklarının egemen statüsü teşkil edilsin. Bu eşitliği sağlama önceliği de BMGK'ya düşer. BMGK gerçekten adil davranırsa bu süreci hızlandırırız. Çünkü ben BM'den de sonuç alacağımıza inanıyorum. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini teyit etmek için hiçbir adım atmadılar. Bunu BMGK yapamıyorsa BM üyeleri Kıbrıs'ı tanıyarak haklarını teşkil edebilir. Bunun için uluslararası toplumuna çağrıda bulundum. Bu bir ön hazırlıktı. Tabii New York'ta da görüştüğümüz muhataplarımızın konuyu detaylı anlattık. Çabalarımızın netice vereceğine inanıyorum.
"SOSYAL KONUT ARSALARINDA SAYIYI 1 MİLYONA ÇIKARTMAK İSTİYORUZ"
Sayın Kılıçdaroğlu'nun daire ihtiyacı mı var? Garanti istediğine göre böyle bir ihtiyacı var. Buyursun. Biz 1 milyon 250 bin TOKİ olarak konut yaptık. İlk defa bu alana girmiyoruz ki, kendimizi ispatlamışız. Esenler'de konut dağıtımı yaptık. Orada bir eve gittim ve mutluluklarını gördüm. Kemal Bey bak dürüst ol. Siyaset dürüstlüktür. Böyle enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Biz attığımız adımla yeniden bir tarih yazıyoruz. Gençlerimizin başvurusu 1 milyon 715 bin. 5 milyona dayanan müracaat var. Projelerimizde ilk kazmayı 25 Ekim'de vuruyoruz. Derdimiz, Türkiye'nin 4 bir yanında nerelerde konut yapımına başlayacaksak, hepsine aynı anda temelleri atıp, bu işi başlatalım istiyoruz. En kısa zamanda kura tarihlerini açıklayarak bu adımları da açıklayacağız. Kuraya tabi tutmak suretiyle istiyoruz ki, vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak imkan tanıyalım.
Arsadaki sayıyı 1 milyona çıkartmak istiyoruz. Rakam 5'i yakalayınca, bize yeni bir adım atmak için Bakanımla konuştum. Biz altyapıyı yapacağız, o da evini yapacak. Çevre Şehircilik Bakanlığımız ekibiyle buralarda araştırmaları yapıp planlamayı yapacaklar. Ondan sonra hangi ilde ne kadar arsa, biz taktim edeceğiz. Bu adımı kura çekiminden önceye yetiştireceğiz. Dün akşam Murat Bey'e talimatı verdim. Arsa alacak olanlar, hemen buraya yönelsinler. Onların arsalarını da bu kuraya tabi tutalım. 1 milyon arsa, fazla olabilir ama az olmayacak. 250 bin konutla ilgili geçen bir programda açıklamıştım. Demiştim ki; Biz seçim sonrası 2. bir etaba başlayabiliriz. Şimdi şartlar bizi öyle uğraştırıyor ki, bu arsaların altyapısını yapalım, vatandaşlarımız da evlerini yapsın. Ağzı olan konuşuyor. Bizim parasal olarak bir sıkıntımız yok. Bunları yaparız. Konutta 2 yıl verdik. 2 yıl içerisinde de bu rakamları yakalayacağız.
"DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZA DESTEKLERİMİZ SÜRECEK"
Öğrencilerden, çiftçilere kadar milletimizin tüm kesimlerinin yanında olduk. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik kapsayıcı desteklerimizi sürdürüyoruz. Yüksek Öğretim yurtlarında kalan öğrencilere verilen yardımı günlük 25 liradan 60 liraya çıkardık. Şu anda yurtlarımızın kapasitesi 850 bin. Beslenme yardımını aylık 750 liradan, 1800 liraya çıkardık. Kredi ödemelerinde 26 milyar liranın üzerindeki yükü gençlerimizin üzerinden kaldırdık. Bir çok tarımsal ürünün alım fiyatlarında bir önceki yıla göre artış yaptık. Böylece üreticilerimizin yanında olduğunu gösterdik. Çiftçilerimiz elektrik faturasını hasat sonrası ödeyecek.
"TÜRKİYE'NİN YÜZYILI OLACAK"
Ben çok açık net söyleyeyim. Bu yüzyıl, 'Türkiye yüzyılı' olacak. Dünyada şartlar ne getiriyor ne götürüyor, ABD'de Avrupa'da durum ne görüyorsunuz. Ama Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. İç ve dış talebin katkısıyla %7,5 dengeli ve güçlü bir büyüme yaşadık. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada aşağı yönlü güncelleniyor, Buna rağmen, Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispatlayacak. Bunu göreceğiz. Kimsenin bundan şüphesi olmasın.
"ENFLASYONDA DÜŞÜŞÜ OCAKTAN İTİBAREN GÖRECEĞİZ"
Şubatı bile değil, ocaktan itibaren bunun emarelerini rahat göreceğiz. Bir defa ben enflasyondan önce faize bakıyorum. Faiz noktasında yüzde 12'ye indirdik. Buradan tüm yatırımcılara çağrımı yine yapıyorum. Eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere, şu an faiz yüzde 12'ye indi. Bundan sonra yukarı çıkma yok, daha da aşağı inecek. Bu enflasyonu da indirecek. Bir yatırımcı neyi arar? Yapacağı yatırımda düşük faiz arar. Düşük faizle yatırımını yap, ülkenin büyümesine katkı sağla.
"ASGARİ ÜCRET RAKAMINDA ENDİŞENİZ OLMASIN"
Şimdi yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamlarında son tespiti aralıkta yapacağız. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, değerlendirmeleri yapıp yıl sonu itibarıyla adımları atacağız. 2023'e girerken çok daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Bir defa tereddüt etmeden asgari ücreti yükseltirken, yapılan artışın maliyeti işverenin üzerine bırakmadık, onu da biz üzerimize aldık. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için önümüzdeki ay asıl tespiti yapacağız. Rakam konusunda hiç endişe edilmesin. Vedat Bey'in alanına girmeyeyim. Çalışmanın sonuna geldiklerini biliyorum. Bize sunduklarında da değerlendirmeyi yapacağız.
"SİNOP'TA YENİ NÜKLEER SANTRAL İÇİN ADIM ATACAĞIZ"
Bu konuda bir sıkıntı yaşamayacağız. Tasarruf çağrısı yapmadım, yapmayacağım. Zaten israftan kaçalım. Bizim zaten fakir fukaraya gerek elektrikte, gerek doğalgazda, destek veriyoruz. Karadeniz gazı bu kış devreye girerse, bizim işimiz daha kolay olacak. Bizim Rusya'yla ile bir sıkıntımız yok. Doğalgazımız Rusya'dan geliyor. Bu arada Akkuyu devam ediyor. Orada da biz Ruslarla beraber çalışıyoruz 1. tribün 2023 içinde İnşallah yetişecek. Diğer tribünlerde 2028'e kadar bitecek. Biz Sinop'ta da yeni bir nükleer enerji santrali adımını atacağız. Bu konuda da Putin'le görüşmelerim oldu. Doğalgazda olsun, nükleerde olsun, dayanışmamız sürecek. Sinop nükleer için Bakanlar arasında görüşmeler sürüyor.
"SEÇİM MOTTOMUZ DA TÜRKİYE'NİN YÜZYILI ŞEKLİNDE OLACAK"
ABD'nin faiz artırımı dediğiniz nedir? Ne kadar bir oran? Ciddi bir oran yok. Şu anda diyelim ki ABD'de faiz artırımı %6 olabilir. Avrupa'ya geliyorsunuz, orada da yüzde 4-5. Biz son para piyasası kurulu %12'ye indirdi. Temennim odur ki bir sonraki toplantıda yine indirerek, yıl sonunda temennim tek hanelere indirmeliyiz. Biz 6 sıfırı attığımız zaman Türk Lirası değer kazandı mı? Bize diyorlardı ki, hatta bir köşe yazarı, "Ben Taksim meydanına çıkar, anırırım" Biz 6 sıfır atmak suretiyle paramız bir anda değer kazandı. Bize bir şey kaybettirmedi. Biz şu anda da paramıza değer kazandırmamızın gayreti içinde olacağız, faizi düşürerek. Benim yatırımcım, "Ben düşük faizle yatırım yaparım. Bu beni yaralamaz diyecek." Kazanacağıyla bu defa o faizi ödemesi mümkün hale gelecek. aiz yüksek olunca soyguncular kazanıyor. Hepsi "Bu yıl şu kadar para kazandık" diye övünür. Neyse faizle. Sen yatırım yap da kazan. Ben kamu bankalarına onu söylüyorum, "Biz sizden ne kadar yatırımcıyı takviye ettiniz, onların yapmış olduğu yatırımlarla ülke nereden nereye gidiyor, onu bekliyorum." Türkiye Ekonomi Modelini özellikle Türkiye'nin yüzyılı dediğimiz. Seçim mottomuz da, "Türkiye'nin yüzyılı" olacak. Bazı mahfiller özellikle MB'nin üzerinde spekülasyonlar getirmeye gayret ediyorlar. Çünkü Merkez Bankası yıprandığı zaman Türkiye'nin finans sektörü kaybedecek. MB'nin döviz rezervi onların beklediği yerde hamd olsun, iyi bir durumdayız. Biz bu rezervi daha da güçlendirerek MB de yeri geldiğinde kamu banlarını dizayn edecek. MB'nin gücünü kaybetmesini bekleyenler, kusura bakmasın avucunu yalamaya devam edecekler.
"TOGG FİYATINDA ÜRKÜTÜCÜ BİR RAKAM ÇIKACAĞINA İNANMIYORUM"
Fiyatlar noktasında öyle ürkütücü bir fiyat çıkacağına ihtimal vermiyorum. Hedefimiz 29 Ekim'e yetiştirmek. Zaten Varank kimseye bırakmıyor. Araç çok huzurlu, rahat. Gürcan Bey, "Başkanım diyor, ne kadar basacaksan bas." Dedim ki, "Başıma belamı açacaksın" Km açıklarsam eleştiri alırım şimdi. Aracın potansiyeli mükemmel.
"BİZİM BORSAMIZ SÜREKLİ KAZANDIRAN OLDU"
Şu anda borsaya giren çok kazananı da oluyor, az da olsa kaybedeni oluyor. Ama bu yıl içerisinde bizim borsamız sürekli kazandıran oldu. Son zamanlarda spekülatif laflara girenler oldu, borsa sıkıntı yaşamadık değil. Nebati Bey gerekli hazırlıkları yapıyor. Bakanlık en ince ayrıntısına kadar inceleyecek ve ben de açıklayacağım.
"FUTBOL TAKIMLARI TRANSFER DÖNEMİNDE A'DAN Z'YE DEĞİŞMEZ"
Futbol takımlarında bile transfer dönemlerinde A'dan Z'ye değişmez. Mevcut omurgayı korursun, nereye takviye gerekiyorsa oraya alırsın. Cumhur İttifakı'nın yapısı da bizi ilgilendiriyor. Dayanışma içerisinde bunu başaracağız.
"KABİNEDE REVİZYON OLABİLİR, BELLİ OLMAZ"
8 ay kaldı. 8 ay içinde bu tür bir şey yapmak yöneticilik açısından sağlıklı bir şey olmasa gerek. Olabilir yani hiç belli olmaz. Fevkalade durum olursa bu tür bir adım atılabilir .Bir şey bizim için çok önemli. Kimliğimizden değerlerimizden ödün vermeden değişime açığız. Helalleşme noktasında böyle bir sıkıntı varsa, her an her zaman helalleşmeye açığım. Küskün arkadaşlarımıza kapımızı açmak suretiyle partimizin içinde değerlendiriyor, değerlendirmeye devam edeceğiz. Şahıslara kırgınlık olabilir ama davaya kırgınlık olmaz.
"6'LI MASANIN ADAYIYLA İLGİLENMİYORUZ"
Biz onların adayının kim olacak ya da olmayacağıyla zerre kadar ilgilenmiyoruz. Şu anda en ideal şekilde seçime nasıl hazırlanırız, bunun gayreti içerisindeyiz. Ekiplerimiz çalışmaları yapıyor. Ondan sonra da beraberce kendileriyle oturup konuşacağız. Tayip Erdoğan'ı benim ülkem, milletim tanıyor. Kolay değil bu ülkede 20 yıldır başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı öncesinde Belediye Başkanlığı yaptım. Milletim tanıyor. Ama diğerlerinin ne yaptığı, eserleri ne yok. Tayip Erdoğan milletine yabancı değil. En yakın milletim oyunu Tayyip Erdoğan'a verecektir. Çünkü yaptıklarım ortada."