Perinçek Davası Sil Baştan

İsviçre hükümetinin AİHM'in İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkındaki kararının esastan yeniden görülmesi için yaptığı başvuru kabul edildi. Başvuruyu inceleyen AİHM'in davayı önümüzdeki aylardan itibaren esastan yeniden ele alacağı bildirilirken "Perinçek davası sil baştan" yorumları yapılıyor.

Deutsche Welle, Strazburg kaynaklı haberinde, Doğu Perinçek'in "Ermeni soykırımı uluslararası yalandır" dediği için İsviçre'de yargılanıp tazminat cezasına mahkum edildikten sonra 2008 yılında AİHM önünde bu ülkeye karşı açtığı "ifade özgürlüğü" davasının 17 Aralık 2013 tarihinde sonuçlandığını ve davanın Perinçek tarafından kazanıldığını anımsatıyor.

AİHM'nin İsviçre devletinin Perinçek'i "ırkçı ayrımcılıktan" mahkum etmesinin hangi sosyal gereksinimden kaynaklandığını kanıtlayamadığını belirtirken İsviçre mahkemeleri tarafından verilen kararları "toplumsal tartışmaya katkıyı caydırıcı sansür" olarak tanımladığına dikkat çekiliyor. Haberde şöyle deniliyor:

"Strasbourg Mahkemesi, "Ermeni soykırımı' tartışmasına girmemekle birlikte, bu terimi "kanıtlanması zor, dar kapsamlı hukuksal bir kavram' olarak nitelemiş ve "Ermeni soykırımı' iddiaları ile Yahudi soykırımının birbirleriyle karşılaştırılamayacağı görüşünü belirtmişti. Bu gözlemlerden yola çıkan AİHM, İsviçre'nin Doğu Perinçek'i yargılayarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10'uncu maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti."

DW, kararın Ermenistan devleti ve Ermeni diasporası kuruluşlarının tepkisine neden olduğunu, İsviçre hükümetinin ise temyize başvurma süresinin bitimine sadece birkaç gün kala açıklama yaparak Büyük Daire başvurusunda bulunacağını ilan ettiğini anlatıyor.

İsviçre tarafından yapılan başvuruda Doğu Perinçek'i "aralıksız biçimde soykırım inkarcısı" olarak tanımladığına ve böyle bir kişinin "konuyla ilgili tartışma ve tarihsel araştırmaya katkı sağlayamayacağı" tezini öne sürdüğüne dikkat çekilen haberde şöyle devam ediliyor:

"AİHM'nin Büyük Daire kararı sonrasında Perinçek davasının uluslararası bir hukuk mücadelesine dönüşmesi bekleniyor. Ermenistan ve Ermeni diasporasını temsil eden kuruluşlar, ilk karara tepkilerinde AİHM'yi "Perinçek kararını verirken konuyla ilgilenen devlet ve sivil toplum kuruluşlarının görüşünü almamakla" suçlamışlardı. Bu da bazı devlet veya kuruluşların Büyük Daire aşamasında davaya müdahil olabilecekleri şeklinde yorumlanıyor."