Tüik İşsizlik Oranını* Yüzde 10.5 Olarak Belirtirken Türkiye'deki İşverenlerin Yüzde 58'i Yetenekli...
çapta hazırlanan Yetenek Açığı 2013 Raporu yayınladı.yaklaşık 40.ve doğru becerilere sahip personel bulmakta zorluk yaşadıklarını belirtiyorlar.ediyorlar.ülke konumuna yerleşiyor.analiz edilmesi herkes için faydalı olacaktır.işverenlerimizde...
ManpowerGroup tarafından 2006 yılından bu yana küresel
çapta hazırlanan Yetenek Açığı 2013 Raporu yayınladı. Araştırmaya katılan
yaklaşık 40.000 işverenin yüzde 35'i yetenek açığıyla karşı karşıya olduklarını
ve doğru becerilere sahip personel bulmakta zorluk yaşadıklarını belirtiyorlar.
Küresel yetenek krizi dünya çapında işverenler için
zorlayıcı ve yaygın bir konu olmaya devam ederken, araştırmaya
bu yıl üçüncü kez katılan Türkiye'deki işverenlerin yarısından fazlası, yüzde
58'i yetenek açığı çektiklerini ve bu durumun kendilerini olumsuz etkilediğini ifade
ediyorlar.
Yetenek açığı oranı ile dünya ortalamasının üzerinde yer
alan Türkiye, Japonya (yüzde 85),
Brezilya (yüzde 68) ve Hindistan'ın
(yüzde 61) ardından yüzde 58 ile dünyada en fazla yetenek açığı olan dördüncü
ülke konumuna yerleşiyor.
ManpowerGroup 2013 Yetenek Açığı Araştırması'nı Türkiye
açısından değerlendiren Manpower Türkiye
Genel Müdürü Reha Hatipoğlu "Türkiye'deki
kronik işsizliğin çözümüne ışık tutabilecek bu raporun detaylı okunması ve
analiz edilmesi herkes için faydalı olacaktır. Potansiyel işgücümüzü
değerlendirememeye devam edersek, işsizlik oranları her yıl artacağı gibi,
işverenlerimizde küresel rekabette zarar görmeye başlayacaktır" diyor.
Türkiye'de 2013 için doldurulması en zor pozisyonlar
Mühendis, Kalifiye İşçi ve Satış Temsilcisi pozisyonları için ifade edilirken
dünyadaki ilk üç geçen yıla göre değişmiyor. Dünyada 2013 yılında en fazla
Yetenek Açığı hissedilen pozisyonların Zanaatkarlar, Mühendisler ve Satış Temsilcileri olduğu belirtiliyor.
Dünyadaki işverenler aynı zamanda Muhasebe ve Finans Personeli ve Yönetici/İdareci pozisyonları için de
yetenek açığının giderek arttığını ifade ediyorlar.
Küresel
krizden bu yana dünyadaki en yüksek yetenek açığı oranı: %35
ManpowerGroup Yetenek
Açığı Anketi sonuçları dünya genelindeki yüzde 35'lik oran ile küresel krizin
başladığı zamandan bu yana en yüksek yetenek açığı seviyesine ulaşıyor. Reha
Hatipoğlu: "Değişen demografik değerler, teknoloji evrimi ve siyasi, ekonomik
ve sosyal şoklara daha meyilli hale gelen küresel dünya, yetenek sıkıntısını da
ciddi bir gerçeklik olarak karşımıza getirdi. 2006 yılında ManpowerGroup bu
araştırmayı ilk kez yaptığında mevcut iş alanlarını dolduracak kadar yetenekli
işgücü olmadığı ve bunun üretimi olumsuz etkilediği görüşü hakimdi. Küresel
krizin zirve yaptığı 2009 yılındaki araştırmada, milyonlarca insan işsizken, şirketlerin
yüzde 30'unun hala belirli pozisyonları doldurmakta zorluk çektiğini
belirtmeleri ise ortaya başka gerçekliği daha açık olarak koydu" diyerek
Yetenek Açığı sorunun geçmişini özetliyor.
Dünya genelinden araştırmaya katılan işverenlerin
yarısından fazlası (yüzde 54) yetenek açığının müşteri ihtiyaçlarını karşılama
yetenekleri açısından kuvvetli ya da orta dereceli olumsuz etkisi olacağına
inanıyor. Bu durumu değerlendiren Reha Hatipoğlu, "Ekonomi iyileştikçe yetenek
açığı daha gözle görünür hale geldi. Geçen yılki araştırmada işverenler yetenek
açığını rakiplerinin de benzer sorundan mustarip olmasıyla da ilintili olarak
ortak bir sorun olarak nitelendiriyor ve işlerine yansımasının sınırlı kalacağı
inancını paylaşıyorlardı. Fakat 2013 araştırmasındaki tablo daha farklı.
Yetenek açığı çektiğini söyleyen işverenlerin sayısı az miktarda artış gösterse
de, bu sorunun işlerini kuvvetli veya orta derecede etkileyeceğini
söyleyenlerin oranı geçen yıla göre yüzde 12 artarak, yüzde 54'e ulaştı. Türkiye'de ise bu oran dünya ortalamasının da
üstünde seyrederek yüzde 57'ye çıktı" diyor.
Dünya genelinden araştırmaya katılan işverenlerin yüzde
43'ü yetenek açığının müşterilerine hizmet etme kabiliyetlerini olumsuz
etkilediğine, yüzde 39'u ise rekabetçiliklerini ve iş verimliliklerini olumsuz
etkilediğine inanıyor. EMEA Bölgesi'ndeki işverenlere göre de yetenek açığı kurumlarına en fazla
"müşterilere hizmet etme kabiliyetlerini azaltma" (yüzde 48) ve "rekabetçiliği ve iş
verimliliğini azaltma" (yüzde 42) açısından olumsuz etkisi oluyor. Türkiye'den
araştırmaya katılan işverenler arasında yetenek açığının bu alanlara olumsuz etkisi
ise sırasıyla yüzde 56 ve yüzde 39 olarak ifade ediliyor.
Yetenek açığı dünya genelinde artış gösterse de
işverenlere bu sorunu ele almak için farklı yöntemlere yönelip
yönelemeyecekleri sorulduğunda yüzde 22'si "herhangi bir değişiklik yapmayacağını"
belirtiyor. Yetenek açığı ile karşı karşıya olan işverenlerin yüzde 13'ü
fırsatların olduğu yetenek havuzlarından işe alım yapmaya iki kat daha fazla
yöneleceklerini belirtiyorlar. Öte
yandan, yetenek açığı için yeni yetenek havuzlarına yöneleceklerini söyleyen bu
işverenlerden sadece yüzde 4'ü, genç ve
kadın işgücünü- fırsat barındıran önemli yetenek havuzlarından ikisi- değerlendireceklerini söylüyorlar. Öte yandan, dünyada, EMEA Bölgesi'nde ve
Türkiye'de yetenek açığı ile mücadele ederken başvurulan öncelikli çözüm
metotları nispeten benzerlik gösteriyor.