Greenpeace: Nükleere İtiraz İçin Son Gün 10 Kasım

Güncel Haberler

Greenpeace, Mersin'de kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santral Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna resmi itirazlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sundu.

Mersin'in Gülnar İlçesi Büyükeceli Mahallesi'nde kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santral Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna resmi itirazlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunan Greenpeace, nükleere karşı olan herkesi itiraz dilekçesi vermeye davet etti.

24 Ekim'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından nihai rapor olarak kabul edilen 4 bin sayfalık raporun ardından belirlenen 10 iş günü görüş bildirme süresi başladı. 10 Kasım'da son bulacak olan itiraz süresini hatırlatan Greenpeace üyeleri, ÇED raporuna itiraz etmek isteyenler için kendi internet sitesinde örnek dilekçe formları yayımladı. Nükleer santralin ÇED raporuna onay verilmemesi için sürdürdüğü kampanya kapsamında bugüne kadar 250 binin üzerinde insandan destek imzası alan Greenpeace, vatandaşları nükleer santral konusunda duyarlı olmaya davet etti.

TÜRKİYE VE AKKUYU GERİ DÖNÜLMEZ BİR RİSK ALTINA GİRİYOR

ÇED raporuna itiraz nedenlerinin açıklayan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Devin Bahçeci şunları söyledi:

"Özellikle nükleer santrallerin en temel riskini oluşturan nükleer atıkların depolanması, taşınması ve devreden çıkartılması süreçlerindeki çevresel riskleri ve bunlara karşı alınacak önlemler konusunda ciddi açıklar var. Türkiye nükleer sorumluluğun şartlarını henüz belirlememişken, üstü kapalı cümlelerle hazırlanan bu ÇED raporunu kabul ettiği takdirde hem Akkuyu hem de tüm Türkiye'yi geri dönülemez bir risk altına sokuyor. Greenpeace'in ÇED raporunda itiraz ettiği konular, emniyet şartları, reaktör yakıtının hasar görme ihtimali, atık yönetimi, tüketilmiş yakıtların taşınması ve depolanması, ve sorumluluk konusunda eksikliklerin olması."

ÇED SÜRECİ KATILIMCILIK VE ŞEFFAFLIKTAN UZAK

4 bin sayfalık bir rapor için verilen 10 gün itiraz süresini eleştiren Bahçeci şöyle devam etti:

"Yakın geçmişte yaşanan Fukuşima kazası bu risklerin ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğinin önemli bir kanıtı. Risk analizi yapılmamış, sorumluluk konusu ele alınmamış bir ÇED raporu kabul edilemez. Üstelik 4 bin sayfalık bir raporu 10 gün içerisinde okunup görüş istenmesi de ÇED sürecinin katılımcılıktan ve şeffaflıktan uzak bir biçimde yürütüldüğünü gösteriyor. Bu şartlar altında sunulan bir ÇED raporu kabul edildiği takdirde hem Akkuyu hem de Türkiye geri dönülmez bir risk altına sokulacaktır. Aynı zamanda her hangi bir nükleer kaza halinde, bu kaza ile ortaya çıkacak olan zararların giderilmesinden kimlerin sorumlu olacağı ve bu zararların nasıl karşılanacağına dair raporda yeterli bilgi bulunmuyor. Ayrıca, atıkların nasıl yönetileceğine dair yeterli bir çalışma da yok. Atıkların nerede tutulacağı, nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağı konusu cevapsız bırakılmış durumda. Ayrıca, ÇED raporu Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki kullanılmış atık depolama stratejisinin nasıl görüleceğine dair herhangi bir bilgi içermiyor." - Mersin

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Gülnar İlçesi, Türkiye, Mersin, Politika, Güncel, Haberler