Çhd Avukatlarının Yargılandığı Davaya Devam Edildi
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu'na mensup 22 avukatın, "Terör örgütü üyesi" oldukları iddiasıyla tutuksuz yargılandıkları davaya devam edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu'na mensup 22 avukatın, "Terör örgütü üyesi" oldukları iddiasıyla tutuksuz yargılandıkları davaya devam edildi. Sanık avukatların avukatları, özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığını gerekçe göstererek dosyanın Anayasa'ya gönderilmesi yönündeki talepleri reddedildi.
Özel yetkili mahkemelerin kapatılması ile davanın düştüğü İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma bugün yapıldı.
Tutuksuz yargılanan Taylan Tanay'ın katılmadığı duruşmaya sanık avukatlar, avukatları ve yurt dışından destek için gelen meslektaşları katıldı.
AVUKATLAR ANAYASA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNİ İSTEDİ
Sanık avukatlar adına söz alan Avukat Bayram Belen, davanın iddianamesinin kapatılan özel yetkili mahkemeler döneminde kabul edildiğini belirterek, 'Kovuşturmaya özel yetkili mahkemelerin bıraktığı yerden devam etmeniz Anayasa'ya aykırıdır. Yeniden tensip düzenleyip yeniden iddianameyi kabul ya da ret yönünden karar verip yargılamayı baştan yapmanız gerekir. Çünkü özel yetkili mahkemeler adil yargılama yapmadıkları gerekçesi ile kaldırıldılar. Bu nedenle yargılamaya, özel yetkili mahkemelerin bıraktığı yerden devam etmeniz Anayasaya aykırıdır. Bu nedenle dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ediyoruz" diyerek dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi.
MAHKEME ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİASINI REDDETTİ
Mahkeme, 'Kapatılan özel yetkili mahkemelerin yasa ile kurulduğunu, avukatların talebinin de dosyanın esasına bir katkısının olmayacağını" gerekçe göstererek avukatların talebini reddetti.
Mahkemenin bu kararı üzerine söz alan sanık avukatlar, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderileceğini düşündükleri için savunma hazırlamadıklarını belirterek süre istediler. Mahkeme duruşmayı 13-14 Mayıs tarihlerine erteledi.
DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI
Bir gurup avukat da tutuksuz yargılanan avukatlara destek vermek için duruşma öncesi adliye önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Avukatlara yabancı meslektaşları da destek verdi. Avukatlar, açıklamanın ardından duruşmayı takip etmek için adliyeye girdi.
İDDİANAME
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan tarafından hazırlanan 622 sayfalık iddianamede, ÇHD Genel Başkanı Kozağaçlı ile derneğin İstanbul Şube Başkanı Tanay'ın "DHKP-C terör örgütü yöneticisi olmak", diğer avukatların ise "örgüt üyeliği" suçundan yargılanması talep edildi. İddianamede, avukatlardan Ebru Timtik hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış mübbet hapis cezası istendi. İddianamede, Selçuk Kozağaçlı'nın, "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl, "terör örgütü propagandası yapmak"tan da 1,5 ile 7,5 yıl olmak üzere toplam 16,5 ile 30 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi. Tutuklu sanıklardan Taylan Tanay'ın "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 ile 22,5 yıl, 5 kez "terör örgütü propagandası yapmak"tan 7,5 ile 37,5 yıl ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan da 1 yıl 2 ay ile 6 yıl olmak üzere toplam 23 yıl 8 ay ile 66 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan Ebru Timtik'in de "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan ise toplam 35 yıl 8 aydan 88 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede, diğer sanıklardan Barkın Timtik'in 17 yıl 8 ay ile 66 yıl, Oya Aslan'ın 16,5 ile 60 yıl, Günay Dağ'ın 17 yıl 8 ay ile 66 yıl, Naciye Demir'in 15 ile 52,5 yıl, Şükriye Erden'in 13,5 ile 45 yıl, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı'nın 10,5 ile 30 yıl, Özgür Yılmaz, Avni Güçlü Sevimli ve Gülvin Aydın'ın 9 ile 22,5'ar yıl, Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serkan Arıkanoğlu, Zeki Rüzgar, Mümin Özgür Gider, Metin Narin, Sevgi Sönmez, Alper Tunga Saral, Rahim Yılmaz ve Selda Yılmaz'ın da "terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmaları istendi.