Analiz - Cezayir Devlet Başkanlığı Seçimleri : Korku ve Travmayı Aşmak

Güncel Haberler

Cezayir halkı ve devleti 1963 yılından, Fransa'dan bağımsızlığını kazandığı dönemden bu yana, 1992 yılında yapılan seçim sonrasında yaşanan iç savaştan beri, en ciddi rejim kriziyle karşı karşıya.

MUSTAFA KEMAL ŞAN- Cezayir halkı ve devleti 1963 yılından, Fransa'dan bağımsızlığını kazandığı dönemden bu yana, 1992 yılında yapılan seçim sonrasında yaşanan iç savaştan beri, en ciddi rejim kriziyle karşı karşıya. 1992 yılında yapılan parlamento seçimleri, ülkenin tam demokrasiye geçmesi yönünde büyük bir fırsat olarak duruyordu. Seçimlerin ilk turunu FIS (İslami Kurtuluş Cephesi) yüzde 54 oyla önde kapatınca, ülke yönetimini elinde tutan Fransa destekli oligarşik yapı tarafından askeri darbe gerçekleştirilmişti. Bazı siyasi gözlemcilerin ve analistlerin ifadesiyle, 300 bin civarında insan darbe sonrasında çıkan iç savaşta hayatını kaybetti. Ülke kaosa ve teröre teslim oldu. Bu durum, ülke tarihinde, Fransa'ya karşı sürdürülen bağımsızlık savaşından sonra en büyük insan kaybını oluşturuyordu. Bu olayların geçtiği on yıl, ülkenin kara yılları olarak tarihteki yerini aldı. Daha sonra ülkeyi tekrar istikrara kavuşturan Abdülaziz Buteflika yönetimi iktidara geldi. Cezayir bağımsızlık savaşının mücahitler grubu neslinin de bir temsilcisi olan Buteflika, ilk başkanlık dönemlerinde, ülke insanının yaşadığı ağır travmayı tedavi eden bir güven sembolü olarak halkta karşılık buldu. Buteflika'nın dört dönem boyunca devlet başkanı olduğu dönemde, iç savaşın meydana getirdiği ağır travmayı atlatmak için derin bir sessizlik içinde olan ülke, Buteflika sonrası dönemde yaşanacak muhtemel daha demokratik günlerin özlemi içindeydi.

Kaynak: AA / Güncel

Abdelaziz Bouteflika, Cezayir, Fransa, Güncel, Haberler