Haberler

Health Türkiye'de diyetisyen nerede?

Umut Nimet Ataş

Umut Nimet Ataş

Aktivist Ve Yazar
05.01.2023 04:30

Diyet denildiğinde zayıflamak için yasaklarla dolu beslenme programı, diyetisyen denildiğinde ise programı uygulayan ve takip eden kişi akıllara gelmektedir. Oysa ki diyet TDK'da "Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni,perhiz, rejim" olarak tanımlanmaktadır. Yani diyet zayıflamak için uygulanan beslenme programı değil, sağlığı korumak ve düzeltmek amacıyla diyetisyenlerce planlanıp kişilere uygulatılan beslenme düzenidir. Diyetisyenler ise bireylerin yaşam boyu sağlıklarının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması için çalışan "Beslenme ve Diyetetik" bölümünde en az 4 yıllık lisans eğitimini tamamlayarak diyetisyen unvanı almaya hak kazanan sağlık personelleridir.

Diyetisyenlerin herkesce bilinmeyen bazı önemli görevleri şunlardır:

Kişilerin yaşam kalitelerini artırmak için doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmak ve yanlış beslenme nedeniyle görülen sağlık sorunlarının teşhis, takip ve tedavilerini yapmak,

Doğuştan ve sonradan oluşan hastalıklar ve diğer özel durumlarda tıbbi ve cerrahi tedavilere uygun, doğal ve tedavi edici besinlerin bileşimlerine göre diyet programı planlamak,eğitim vermek, eğitim programlarını planlamak, uygulatmak ve izlemek,

Genel sağlık durumunun iyileştirilmesi için kişileri ve toplumu bilinçlendirmek,

Toplu beslenme hizmeti veren tüm kuruluşlarda servis edilen menüleri planlamak, menülerin sağlık ve beslenme kurallarına uygun olmasını sağlamak ve gıda denetimlerini yapmaktır.

Görüldüğü üzere diyetisyenler;

Aile Sağlığı Merkezleri,Sağlıklı Hayat Merkezleri gibi 1. Basamak sağlık kuruluşlarında koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri,

Geriatri Merkezlerinde ülkelerin gelişmişliğini gösteren yaşlı nüfusumuzun sağlığının korunması, geliştirilmesi ve hastalıklarının tedavisi,

Hastanelerde, obezite ile mücadele merkezlerinde, ÇÖZGEM'lerde hastalıkların tedavi edilmesi,toplu beslenme hizmeti veren tüm kurumlarda hizmet verilen grubun ihtiyaç duyduğu makro ve mikro besin ögelerini sağlayan aynı zamanda kurumun ekonomik ve fiziki koşullarına uygun menüler planlayıp denetimini yapması,

Spor faaliyetleri gösterilen Gençlik ve Spor Bakanlığı, TOHM, SEM gibi kurumlarda sporcularımızın sağlıklarını, performanslarını ve başarılarını desteklemesi,

MEB bünyesindeki okullarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının küçük yaşta kazandırılması, oluşabilecek hastalıkların önlenmesi ve beslenme tedavisi gerektiren hastalıklara sahip çocuklarımıza beslenme danışmanlığı verilmesi kapsamında istihdam edilmelidirler.

Günümüz koşullarında vatandaşlarımız devlet kurumlarından randevu alamadıkların'dan, doktorlar tarafından yönlendirilen hastalara ise diyetisyen sayısındaki yetersizlikten dolayı ihtiyaçları olan sürenin ayrılamamasından ve özel kurumlarda çalışan diyetisyen ücretlerini karşılayamadıklarından diyetisyen hizmetine ulaşamamaktadırlar. Bu durum halkımızın yanlış beslenme alışkanlıkları kazanmalarına, zayıflama ilacı veya besin takviyesi adı altında satılan sağlıksız ürünleri kullanmalarına, sağlıklarının bozulmasına neden olmaktadır. Vatandaşlarımız sosyal medyada yer alan diyetisyen olmadığı halde beslenme tavsiyesi veren halk sağlığını ciddi derecede tehlikeye atan sağlıksız beslenme programlarına uymakta ve bu ülkemize hem hastalık yükü hem de ekonomik yük olarak geri dönmektedir. Kamuya ve özellikle Aile Sağlığı Merkezlerine diyetisyen istihdam edilmesiyle halkımızın diyetisyene erişimi kolaylaştırılarak ülkemiz bu mali yükten ve hastalık yükünden kurtarılabilecek'tir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi salgın hastalık olarak ilan etmiş ve 2022 Avrupa Bölgesel Obezite Raporuna göre Türkiye obezitede Avrupa'da 1.sırada yer almaktadır. Bilindiği üzere obezite başlı başına bir sağlık sorunu olmasının yanında kalp hastalıkları, diyabet gibi ülkemizin en önemli sağlık sorunlarının da temel sebeplerindendir. Health Türkiye adıyla dünya çapında sağlıkta marka olmayı hedefleyen ülkemizde diyetisyen istihdamının artırılmasıyla başta obezite olmak üzere tüm bu hastalıkların tedavi edilmesi sağlanabilir ve yaygınlaşması önlenebilir.

Beslenme ve Diyetetik bölümü mezun sayısının artması, özel kurumlardaki çalışma şartlarının zorlaşması, diyetisyen unvanı olmayan kişilerin diyetisyenlik yapmasının önüne geçilememesiyle birlikte işsizlik sonucu istihdam sorunu en önemli problemlerden biri haline gelmiştir. Sağlık Bakanlığı alımlarına bakıldığında KPSS'de en başarılı branşların başında diyetisyenlerin gelmesine rağmen 2013-2022 yılları arasında toplamda 2575 diyetisyen ataması yapılmış ve KPSS'den 85 ve üzeri puan alıp başarılı olan diyetisyenlerimiz atanamamıştır. Sadece bu yıllar arasında mezun edilen diyetisyen sayısı yaklaşık 30.304 kişidir. Buna göre yaklaşık her 33.000 vatandaşımıza 1 diyetisyen düşmektedir. Bu da halkımızın diyetisyene ulaşmasını zorlaştıran,diyetisyenlerin iş yükünün artmasına neden olan etkenlerdendir.

Bu hususta,ülkemizin sağlık harcamalarının azaltılarak ekonomisinin rahatlatılması, sağlık çalışanlarının iş yükünün azaltılması,halk sağlığının korunup geliştirilmesi, Health Türkiye markasının desteklenmesi, Avrupa'da obezitede değil sağlık hizmetleri kalitesi kapsamında birinci olmamız için diyetisyenler kamu kurumlarında istihdam artışı talep etmektedirler.

Selam ve Dua ile..

title