Haberler

Göktürk sanatı ve kozmoloji ilişkisi

Tülay Çağlar Kadı

Tülay Çağlar Kadı

Eğitimci - Yazar
03.01.2023 01:43

Merhabalar,

Köktürk bilinen diğer adıyla Göktürk dönemi sanat öğelerinden devam etmekteyiz!

Öncelikle toplum ve sanat adına herkese mutlu yıllar olsun, dileklerimle...

Köktürk \ Göktürk dönemi tamgalar; bir tür sosyal DNA, genetik DNA kavramıyla sanatsal ifadeye dönüşerek bu zamanlama da insanoğluna eşlik edenlerdi. Temel ifadesiyle "ben buyum, o bana ait" manasını ihtiva eden, ötesinde de var olduğunu bilen dönem insanının bir nevi mana ve madde dünyasında kendini hizalaması ile ilişkili; Türk kozmolojisi kavramından destek alarak, evrenin mükemmel işleyişindeki mevcut fraktal etkisinin insanoğluna semboller aracılığıyla aktarılış gözlemlerimi aktarmaktayım.

2023 senesine dair oluşturduğum akademik projemde; Köktürk döneminden günümüze ulaşan sanatsal aktarımları tek bir yayında açığa çıkarabilmek niyetindeyim.

Unutmayınız ki! Kutsal ve resmi alanlardan günümüze ulaşan yazı faktörü; Erken Dönem Türk Sanatının zemini kadar yapısal süreci kadar bizleri aynı zamanda Türklerin taş üzerindeki yazılı geçmişi ile muhatap etmektedir. Alfabenin giderek taş üzerinden kâğıt ve deriye işlenmesi ile kendini ebedi kılmanın yolunu olağan akışta bulmuş olması da etkileyicidir. Kaya resimlerinde ki motif ve resimler öncelikle damgalara sonra ise Köktürk- Göktürk alfabesine dönüşmüştür.

Türk damgaları içerisinde anlamları belirlenemeyen soyut simgelerin yanı sıra güneş, ay, yıldız, hayat ağacı sembolleri, boğa, geyik, dağ keçisi, at, kurt, koç-koyun kutsal sayılan hayvan motifleridir. Türk Damgalarının; im adıyla elbette özünden hiçbir şey kaybetmeden Türk boylarının halısında, kiliminde, torbasında, kovanında, kabristanında, nakışlar ve işlemeler aracılığıyla neredeyse yaşama dair her alanda bereket, bolluk gibi değerleri yansıtabilmiştir.

Köktürk mühürleri; farklı bölge ve biçimlerde bezenmiş olan tasvirler, ikonografi ve sembol hatta yazının yansıra paleografiler iledir...

Şan, kutsallık taşıyan ve koruyucu vasfa sahip bilinen çeşitli ilah ve gök varlıkları, dilek, kelimelerin yer aldığına denk gelindiği gibi, pek çok mühür çeşitlerinde hükümdar veya ilah tasvirinin yanı sıra totem veya kutsal sayılan hayvanlar cesurluk sembolü niteliğinde mühürler olarak hükümdarları nitelendirmektedir.

Hayvan tasvirleri, türlü sembolik işaretler, astral simgelerGöktürk – Köktürk dönemi sanat izleri araştırmacısı gibi benimde dikkatimi çekmiştir örneğin mühürlerde aslan, at, geyik, dağ keçisi, kaban, fil gibi dönemin kutsal sayılan hayvan tasvirleri ve belki gökyüzüne dair imgeler güneş, hilal, yıldız gibi…

Mezarlar arkeoloji, sanat tarihi, kültür tarihi ve tarih ilminin önemli kaynakları arasında yapıldıkları coğrafi bölgenin ve dönemin günümüze kalan en önemli tarihi belgeleri mahiyetinde, zaman ve yer bakımından ait oldukları toplumun inançlarını, adetlerini sosyal ve kültürel yapısını aksettirirler. Örneğin; Kültigin yazıtının doğu yüzüne ait tepeliğin tam ortasında dağ keçisi / teke damgası bulunmaktadır. Tekeler yüksek dağlarda yaşadıklarından birçok Türk boyu tarafından kutsal sayılmış, Tanrı'nın elçisi habercisi olarak kabul edilmiştir.

Güneşi daima kutlu bilen dönem insanı; ışığı, aydınlığı, erişilmez yerlere erişilebilirliği yüceliği, bilgeliği, bolluğu, bereketi, zenginliği, asaleti, cesareti ve hâkimiyeti temsil eden dağ keçisi ile eşleştirerek Teke Damgasını yeryüzünde var etmiştir.Hem Köktürk öncesi hem sonrası dönemlerde, en yaygın Türk damgalarındandır. Günümüzde bile kutsal sayıp heykelini diken, kötülüklerden koruması için çocukların beşiklerinin bulunduğu yere derisini asabilen, bolluk ve bereket getirmesi ve nazardan koruması için boynuzlarını evlerin çatılarında muhafaza edebilen Türk boylarına rastlarız.

Kaya resimleri de Türk Kozmolojisine ilişkin zengin figürler barındırmaktadır.Kaya resimlerinin bulunduğu alanlar kült, kutsal alan olduğuna dair ifadeler aynı zamanda dönem insanın bilinç, kültür ve sanat aktarımının iz düşümüdür.

...Yeniden yenide buluşmak üzere, sevgiler.

title