Güneş gözlüklü kedi

Her şey Şükrü'nün gözüme güneş gözlüğü takıp çektiği fotoğrafı sosyal medyaya yüklemesi ile başladı. Eğlence olsun diye yaptığı bu iş, hayatımın sıradanlığını bitirdi ve beni meşhur etti. Ne güzel şeymiş sıradanlık, kıymetini bilemedik.

Fotoğrafımı çeken ve sahibim olan Şükrü bile işin bu noktaya geleceğini bilemiyordu bence. Önceden Şükrü'nün kedisiydim ama şimdi "güneş gözlüklü kedi" olarak meşhur oldum. Fotoğrafımın altında yazan binlerce yorumları benim adıma gün boyu sahibim okuyor. Elinde tuttuğu telefona bakıp yüzü saatlerce şekilden şekle giriyor, neşeleniyor ve üzülüyor. Ben de sahibim bana dokununca duygu değişimleri yaşıyorum. Belki telefon da sahibimin sahibidir. İnsan yüz yıl sonra nasıl bir yaratığa dönüşecek, elleriyle başka neleri tutacak acaba?

Yorumlarda bir grup, resmin uyurken çekildiğini savunuyormuş, bir diğer grup ise uyanıkken çekildiğini… Hatırlamıyorum ne zaman çekti? Kedinin gözünde hastalık olduğu için diyen de var, gözlükle boğuşurken yüzünde kalmış diyen de… Duruşumdan anlam çıkarıyorlar. "Farenin üzerine atlamak üzere gibi duruyor yani uyanık" diyen de varmış, "ben bu kedi cinsini bilirim, zamanının %70'ini uyuyarak geçirir" diyende… Size ne arkadaş? Gözlükten anlayamıyorlar. Bu kedi uyuyor mu yoksa uyanık mı? Değişik bilgisayar programları bile kullanmışlar, gözlüğün etkisini azaltıp gerçeği öğrenmek için. İki olasılığın aynı anda olabileceğini bile söyleyen var.

Ben aslında çok nettim, beni insan karmaşıklaştırdı. Uyanık ya da uyur olduğum her an için belliydi ama gözlüğü taktım ve insanlar tartışmaya başladı. Hem olasılıklardan yalnızca birinin geçerli olabileceğini biliyor ama diğer olasılığı da eleyemeyeceğini biliyor. Elinde kanıt olmadığı için adım güneş gözlüklü kedi kaldı.

Şu insanlar ne kadar kolay hikâye uydurabiliyor? Bir güneş gözlüğü taktım ve bana neler neler dediler… Yok, ben meşhur olmak için takmışım, yok gözlük firmasından para almışım… İnsan gerçekten de büyük bir "boşluk dolduran". Bir şey anlat, hemen boşlukları kendi dolduruyor. Benim o an ki gerçekliğim, binlerce insanın zihninde farklı zamanlarda gerçeğin yansımalarına dönüştü ama görüntüler, insanların sayısından çoktu! Yansımalar, gerçeğe ait olsa da gerçek, yansımalardan farklıydı. Kendi gerçekliklerini başkalarının gerçekliğine karşı ölümüne savunan insanlar, sizin derdiniz benim uyuyup uyumadığımı anlamak değil biliyor musunuz? Fotoğrafın altına yorum yaparak tartışmayı büyüten de sensin, beni meşhur olmak için uğraşmakla suçlayan da sensin.

Güneş gözlüklü kedi artık başka bir kedi. Her okuyanın, resmi görenin zihninde canlandırdığı bir kedi. Gerçekte o an uyuyup uyumadığımı ben bile hatırlamıyorken gerçekliği dipsiz kuyulara atan sensin. Basit hayatları, ulaşılmaz ve anlaşılmaz gibi göstererek kendi içindeki hangi eksikliklerin üzerini örtüyorsun, kendinle ilgili hangi gerçeklikten kaçıyorsun?

Bana güneş gözlüğü takarak kendine benzetmeye çalışıyorsun. Neden kendin gibilerle etrafını doldurmaya çalışıyorsun? Ben sen uyurken sana patilerimle bıyık yapıyor muyum? Çok olasılıklı düşünebilme becerin seni benim sahibim yapmış olabilir ama sen gerçeği anlama adına gerçekliği bulanıklaştırdığının ne zaman farkına varacaksın? Gözlüğüme bakıp nereye baktığım gerçekliğine odaklanacağına, kendi gözünün ve zihninin nereye baktığına odaklansan belki de kendi anının gerçekliğini daha net göreceksin.