Allah'ın yeryüzündeki halifesi: İnsan

İlim, düşünce, tedbir, tefekkür ve hikmetle diğer varlıklardan ayrılan insan, yeryüzünde halife olarak tayin edilmiştir. En güzel sûrette yaratılan insanın belli sorumlulukları taşıdığı ve bu sorumlulukların gereğini yerine getirmekle mükellef olduğu unutulmamalıdır. Allah'a kulluk ve ibadet için yaratılan insanın nefsine uyarak ilâhi çizgiden sapması, onu hem dünyada hem de ahirette zarara uğratacaktır. İnsanın duygu ve düşüncelerine hâkim olması oluşabilecek tehlikeyi önceden fark etmesiyle mümkündür. Şüphesiz ki duygu ve davranışına yenik düşen sadece inkârcılar değildir. Müminler de zaman zaman duygu ve düşüncelerinin esiri olarak birtakım yanlışlara düşebilmektedir. Nitekim Yüce Allah, İnfitar sûresi altıncı âyette insanın birtakım unsurların esiri olarak kandırıldığını haber vermektedir. Bu konuda insanı düşünmeye sevk etmek için: "Ey insan! İhsanı bol Rab'bine karşı seni aldatan nedir?" sorusunu sormaktadır.

İnsan, tarih boyunca ontolojik yönüyle araştırılmaya ve anlaşılmaya çalışılmıştır. İnsanı tanımak ona bahşedilen özelliklerin ayrı ayrı araştırılıp irdelenmesiyle mümkündür. Ruh, nefis, kalp ve akıldan oluşan insanın spiritüal (ruhsal) yönden kemale ulaşması sahip olduğu mânevî değerlere bağlıdır. İnsanın sahip olduğu inanç onun anlaşılmasına katkı sunan önemli özelliğidir. Nitekim insanın din duygusuna sahip olması onu değerli kılan unsurlardandır.

Birçok insan huzuru makam, servet gibi nesnelerde aramakta, bu mevkilere ulaşmak için de dinlerini dünya hayatının geçici nimetleri için heba etmektedirler. Ancak bu duyguların kendilerini ruhsal dinginliğe ulaştırmaktan uzak olduğunu ya bilmemekte ya da geç fark etmektedirler. Kalbin mânevî huzurunun Allah'ı anmakla gerçekleşeceğini unutarak yanlış istikamete yönelmektedirler. İnsanı erdemli kılan temel özellik: yaratılış safhasından, gayesinden ve hikmetinden haberdar olarak o istikamette yürümesidir. Çünkü insan en güzel sûrette yaratılmış ve Allah'ın yeryüzündeki halifesi olarak tayin edilmiştir. Allah, insanın erdemli bir kişiliğe sahip olduğunu ve kâinattaki her şeyin kendisine tahsis edildiğini şöyle haber vermektedir: "Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık ve onları yarattığımız varlıkların birçoğundan üstün kıldık. "Yeryüzünde birçok varlıktan üstün yaratılan insanın Rab'bine karşı sorumluluk bilinciyle yaşaması onun temel vazifesidir. Kendisini fıtrattan uzaklaştıracak, yaratanına karşı mahcup edecek her türlü eylem ve söylemden kaçınması kulluğunun gereğidir. Hayatını bu istikamet üzere inşa eden her insan kıyamet gününde Allah'ın kendisinden hoşnut olacağı şahsiyetlerden olmayı başaracaktır. Bu yolun aksini tercih edenler ise maalesef malın, mülkün, makamın geçerli olmadığı bir günde kaybedenlerden olacaktır.

Hoşça kalın..

Dostça kalın…