Haberler

İş kazası tazminatı (2)

Av. Arb. Mahmut Altınel

Av. Arb. Mahmut Altınel

Avukat-Arabulucu / Altınel Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu
27.04.2022 06:51

İş kazasıyla ilgili ilk yazımızda iş kazası nedeniyle SGK'ya başvuru, iş kazasında cezai şikayet hakkında bir giriş yapmıştım. Yazımızın devamında iş kazalarında sürekli iş görmezlik geliri, işverene karşı maddi ve manevi tazminat hakkında anlatacağım.

İş kazası nedeniyle SGK'ya başvuru yaptıktan sonra süreç nasıl olacaktır?

a-SGK iş kazası nedeniyle sunmuş olduğunuz evrakları incelemeye almaktadır, bunun dışında ek belge ve bilgi talep edebilir ya da ilgilileri dinleyebilir. SGK'ya hem iş kazasının oluş şekliyle ilgili müfettiş incelemesi gerçekleştirilecek hem de işçinin kaza nedeniyle maluliyeti nedeniyle bir hastaneye sevkini sağlayanacaktır.

b-Hastaneye sevki sağlandıktan sonra hastaneden sağlık kurulu randevusu alınıp kişi kaza nedeniyle meydana gelen arazlar için heyete girecektir. Heyet sonucu doğrudan SGK'ya sağlık kuruluşu olan hastane tarafından gönderilir. SGK'nın yazmış olduğu sevk yazısı ile hastanede sağlık kuruluna girmeniz yeterli olacaktır.

c-SGK'ya hastaneden gönderilen heyet sonucuna göre inceleme yaparak kişideki maluliyetin sürekli mi, sürekli ise % kaç maluliyeti bulunmaktadır, maluliyet varsa bakıcıyla ihtiyacı var mı yok mu konularında inceleme yapmaktadır. Bu inceleme sonucu maluliyet tespiti başvuran işçiye bildirilir.

d-İnceleme sonucuna göre işçinin maluliyeti % 10 ve üzeri olduğunda sürekli kısmi iş görmezlik geliri işçiye bağlanmaktadır, eğer başkasının bakımına muhtaç ise bağlanan maaş % 100 gelir üzerinden olmaktadır, aksi halde gelirinin % 70 üzerinden iş kazası sürekli kısmi iş görmezlik geliri bağlanır.

e-Maluliyet incelemesi sonucu, sürekli rapor olmayabilir, bazı raporlar kontrollü olabilmektedir. Eğer SGK tarafından kontrollü rapor düzenlenmişse kontrol zamanı yeniden heyete yeniden girilecek ve heyetten çıkacak yeni maluliyete göre maaş güncellemesi yapılacaktır. Kontrollü raporlarda işçinin maluliyeti kontrol zamanı alınacak rapora göre artabilir ya da azalabilir. Eğer azalırsa işçinin SGK nezdinde yüksek sağlık kuruluna itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Artarsa zaten yeni maluliyete göre bağlanan gelir güncellenir.

Tüm bu sürecin sonunda işçiye iş kazası kısmı ya da tam iş görmezlik geliri bağlandığı ya da bağlanmayacağı ile ilgili yazı tebliğ edilir. İşçi eğer itiraz etmek isterse iş kazası maaşına itiraz edebilir, bu itiraz maluliyet oranı ya da işçinin son gelirine yönelik olabilmektedir. İtirazın mutlaka gerekçeli olması işçi için yararlı olacaktır.

İş kazası olmadığına dair de inceleme sonucunda tespit işçiye tebliğ edebilir. Böyle durum olursa iş kazasının tespiti davası açmak gerekir. Hangi kazalar iş kazası olduğu incelemesi yapılarak somut olaya göre karar verilir.

İş kazası kısmi iş görmezlik geliri bağlandığında işçi rapor kontrollü değilse sürekli maaş gibi gelir bağlanmış olacaktır. Bağlanan gelir dışında dışında işçi, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilme hakkı bulunmaktadır.

2- İşverene karşı maddi tazminat davası açılması? İşverene karşı manevi tazminat davası?

İş kazası davası avukat aracılığıyla da açabilir ya da şahsen iş mahkemesinde verilecek dava dilekçesi ile açma imkanı vardır. Fakat, iş kazası davası yargılama süreci uzun bir süreç olması nedeniyle bireysel açılacak davada özellikle bilirkişi raporlarını iyi incelemek, aleyhe olanlara itiraz etmek gerekir. İş kazası için dava iş mahkemelerinde açılmaktadır. Bazı adliyelerde iş mahkemesi yoksa iş mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde dava açılır. Hangi mahkemelerin yetkili olduğu değerlendirmesi somut olaya göre yapılır.

İş kazasında hangi tazminatlar talep edilebilir; sürekli iş görmezlik, geçici bakıcı ve bakım gideri, sürekli bakıcıya ihtiyaç varsa sürekli bakıcı gideri, sgk tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, bu süreçte yapmış olduğu medikal malzemeler, yol ücretleri, eğer SGK'dan geçici iş görmezliği eksik almışsa buna ilişkin talepler, manevi tazminat talepleri, eğer ağır bir yaralanmaya maruz kalmışsa yakınları için manevi tazminat talepleri, protez ve ortez ihtiyacı varsa buna ilişkin talepler olmak üzere maddi ve manevi bir çoktaleple dava açılabilir. Hangi taleplerin olacağı iş kazası dosyası incelendikten sonra karar verilmektedir.

Açılacak tazminat davasında, manevi yönden dava belirli bir miktar belirlenerek açılması gerekmektedir. Çünkü, manevi tazminat bölünmezlik ilkesi gereği miktar belirli olarak açılır. Manevi tazminat davasında hâkimin takdir yetkisi çoktur. Kusur durumu, sosyo-ekonomik araştırma sonucu sosyo-ekonomik durum, maluliyet oranı dikkate alınarak hâkim tarafından takdir edilir. Manevi tazminatlarda işçinin zenginleşmemesi, işverenin fakirleşmemesi ilkesi dikkate alınmaktadır. Ne yazık ki, yargının bu içtihattı değişmiş değildir. Acı ve elemi bir nebze olsun hafifletmek amacı gütse de hükmedilen tazminatlar miktar olarak çok olmamaktadır. Ama tazminat miktarı belirlenirken mutlaka kişide maluliyet oranına ve kusura göre tahmini bir oran çıkartılıp ona göre açılmasında fayda vardır. % 20 maluliyete 200.000 TL manevi tazminat davası açıldığında hakim 30.000 TL hükmederse ve karşı tarafın vekil Avukatı varsa red edilen kısım için en fazla kabul edilen kısım miktarında en az 30.000 TL'nin lehe vekalet ücreti dışında karşı vekalet ücretleri bulunmaktadır. 30.000 TL hükmedilmişse ve faizi ile birlikte 35.000 TL olursa diye düşünürsek bunun 5.100 TL karşı ilam vekalet ücreti ve 1.700 TL icraya koyarsa icra vekalet ücreti olmaktadır. Bu nedenle 6.800 TL ödenecek tazminattan karşı vekile ödenecektir. Bu açıdan ret olasılığını en aza indirmek için emsal Yargıtay kararlarına bakmak yararlı olacaktır.

Maddi tazminat davası genel olarak belirsiz alacak olarak açılır, yargılamada kusur ve maluliyet belirlenip aktüerya bilirkişi marifeti ile tespit edildiğinde belirsiz 2000 TL olarak açmış olduğumuz davayı bilirkişi raporu doğrultusunda belirli hale getirilmektedir. Burada önemli olan mutlaka ve mutlaka bilirkişi hesap raporuna itiraz sürelerinin geçmesini beklemek gerekir. Aksi halde itirazlar sonucu miktar azalabilir ya da artabilir. Bu açıdan hak kaybına uğramamak için itiraz süreleri geçtikten ya da itiraz sonuçlandıktan sonra talep artırmasında fayda vardır. Tazminat miktarı işçinin yaşına, gelirine, kusura, maluliyetine göre değişim gösterecektir. Kişinin bakiye ömrü TRH 2010 tablosu denilen tablo ile olasılığı tespit edilerek hesaplanır, gelecekte aktif dönem olan yaşa kadar güncel geliri dikkate alınır, güncel gelirinin % kaç maluliyetle zarara uğrayacağı hesaplanır ve kişinin zararı tespit edilir. Buradan çıkan rapor sonucundaki miktardan SGK'nın rücu ettiği peşin sermaye değerinden düşülür. İşveren kusurlu ise tamamı, 3. Kişiler kusurlu ise yarısı düşülmektedir. Peşin sermaye değerinin miktarı tespit edilmeden iş mahkemelerinde karar verilmez, verilirse bozma nedenidir. Çünkü, hem işverenden para alınması durumu olur hem de aynı kaza nedeniyle SGK'dan alma durumu oluşur. Bunu önlemek için PSD hesaplaması yapılması gerekir.

Maddi ve manevi tazminat davası açılarken mahkemeye harç ve yargılama gideri yatırılır. Dava lehe olduğu oranda bu giderler davalı işverenden tahsil edilmektedir.

İş kazası yargılamaları ne kadar süreceği konusunda kesin bir tespit yapmak mümkün değildir. Fakat, bu süreçte en önemli şey SGK'nın iş kazası sürekli kısmi ya da tam geliri işçiye bağlamasıdır. Bu gelir bağlandıktan sonra işverene karşı rücuya tabi peşin sermaye değeri dediğimiz hesaplama mutlaka yapılması gerekir. Bu hesaplama yapılıp mahkeme dosyasına gelmeden karar verilmemektedir. Bu sürecin tamamlanması için iş kazası davası açmadan önce SGK ile ilgili başvuruların eksiksiz ve hatasız yapılması gerekir. Bu yapılırsa yargılama sürecinin hızlanması için katkı sunacaktır. SGK tarafından tespit edilen maluliyet oranına itiraz edildiğinde Yüksek Sağlık Kuruluna dosya gitmektedir, Yüksek Sağlık Kurulu raporuna da itiraz etmek mümkündür. Bu sefer itiraz işçi ya da işveren yaparsa Adli Tıp Kurumu aracılığıyla maluliyet tespiti yapılır. Adli Tıp Kurumu raporlarına itirazda bazen hâkim tarafından itiraz kabul edilerek Adli Tıp Genel Kurula kadar dosya gitmektedir. Tüm bu süreçler yargılamanın süresi için önem arz etmektedir. Kusur raporuna itirazlar olursa yargılama uzar, maluliyet raporuna olursa yargılamalar uzar, hesap raporlarına itirazlar olursa yargılamalar uzar, tanıklar duruşmaya gelmezse yargılamalar uzar, tarafların süre istemesi vd gibi durumlarda aynı şey mümkündür. Bu nedenle iş kazası davası süreci kısa bir süreç kesinlikle değildir. Bol sabır ve bol zaman gerekir. Önemli olan davayı eksiksiz açmak ve dava sürecini eksiksiz takip etmektedir. Bu olduktan sonra dava illaki sonuçlanacaktır.

İlk derece Mahkemelerin verdiği kararlar istinafa (Bölge Adliye Hukuk Mahkemeleri) tabidir. İstinaf mahkemeleri kararları da temyize tabidir. Tabi burada miktar konusunda yasal sınırın üstündeyse istinaf ve temyiz edilebilir. İlk derece mahkemesini kazandınız diyelim, ilam eğer lehinizeise icraya koyulmaktadır. İcra sonucu davalı işveren teminat yatırarak tehiri icra kararı alabilir. Böyle olursa üst mahkemeden gelecek kararı beklemeniz gerekir. Aksi halde kazanmış olsanız bile paranızı alma imkânınız bulunmamaktadır.

İş kazası nedeniyle 2. Bölümü burada bitiriyorum. 3. Bölümde İş kazası nedeniyle vefat ve diğer konularla ilgili sizlere yazımızı paylaşmış olacağım. Altınel Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak iş kazalarında süreçle ilgili paylaşmış olduğumuz yazımızla ilgili sorularınızı bizimle paylaşabilirsiniz.

Sağlıcakla kalınız.

Av. Arb. Mahmut ALTINEL

title