Oy istediği dönerci Murat Kurum'a ekonomiden dert yandı

Doğru söylüyorsun ağzına sağlık yanlız sene 1997 ben tekstil işindeyim otomatik makine gelmiş Avrupa’dan bizim çalıştığımız yere bir de baktıkki ikinci el neden böyle diye sorduk ancak bunu bize satıyorlar cevabını aldık ekmeğini alan tavuk çevirip kızartıp satanların dükkanına mahcup bir eda ile ekmeğimizi yağlayabilirmisin diye rica ediyorduk ayrıca kebapçılardan ekmek ucu varmı diye soruyor varsa onunla karnımızı duyurduğumuz günlerdi o yıllar ayrıca marangoz dükkanlarının önünden küçük odun toplayıp kışın yakıt yapardık inan bunları gerçekten yaşadık o zamanlar asil idi bu kadar yüksek sesle şikayet etmiyordu sadece

ak parti öncesi kahvaltıda bir adet zeytini beş defa ısırır yerdik. o günleri unutmadık.

Şehmus Enes: kusura bakma yalan söylüyorsun 1980 li yıllarda işçi babamın gönderdiği para üniversite okudum lüks lokantada her saban çorbamızı öğlen döner pilav tatlımızı yerdik akşam canımız bir şey istemezdi 1990 lı yıllarda tavuğun yüzüne bakan kim:)) Ta ki 1999 a kadar ondan sonra iki yakamız bir araya gelmedi

Ali 5 defa ısırıp yediğin zeytinle de açlıktan ölmemişsin. Eskiden üretim az olsa da ulaşılabilirlik az olsa da bu kadar mutsuz insanlar yoktu. Eskiden nakliye ile ilgili sıkıntı vardi. Ben zeytin sorunu yaşamadım. Bölgesel urun olarak çeşitlilik çok fazla ama cumhuriyet sucukları gibi kaliteli ürünlere ulaşmak zordu. Keşke eskiye donebilsek

O zamanlarda dükkan alınıyordu ama kahvaltıda sadede zeytin ekmek yanıyordu. Bu gün ne yedin kahvaltı da söyle bakayım

Kahvaltıda ne yediysek bundan da saglikliydík.bundan da mutluyduk

Mevlüt. O dönem kahvaltıda hakiki süt peynir sucuk organik domates ve bi kabuğu soyulduğunda ev mis gibi salatalık kokardı. Sizin sayenizde denetim yok dünyanın en adi sahte ilaçlı hormonlu gıdalarını yiyoruz herkes kanser

Mevlüt, 4-5 kişilik askari ücretle çalışanlar, emekliler v.b ailelerin çoğu şimdi kahvaltıda simit çay bile alamıyor. Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun çay simit hesapları bile bu işi çözemez hale geldi.