Rehinelerin Başbakandan İsteği Var !

Başbakan , serbest bırakılan rehineleri, özel uçak "TUR" ile saat 11.30'ta,GAP Havaalanından Ankara'ya getirdi. Uçakta serbest kalan özel harekatçılardan biri Davutoğlu'ndan hac ricasında bulundu. Özel harekatçı "Orada bulunduğum sürede hep namazları ben kıldırdım. Arkadaşlarımızla hep şöyle dua ederdik, 'Allahım buradan kurtulursak biz hacca gitmek istiyoruz. Bize hac nasip eylesin' diye. Sizden isteğimiz arkadaşlar adına konuşuyorum, 30 kişiyiz, bizi ailelerimizle hacca gönderin” dedi. Davutoğlu, bunun üzerine, “Önce bu sene bir ailelerinizle buluşun daha sonra bakarız. Elhamdullilah sağ geldiniz ya. Hepsi kolay" dedi.

MİT MÜSTEŞARI DA KARŞILAMAYA GİTTİ

Musul'da rehin alınıp daha sonra kurtarılan diplomatlar ve aileleri, Esenboğa Havalimanında aileleri tarafından Türk bayraklarıyla karşılandı. Karşılayanlar arasında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan,Genel Sekreteri , Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı , bazı milletvekilleri ile diğer ilgililer de yer aldı.

Başbakan Davutoğlu, rehinelerle buluşmak üzere Bakü'denGAP Havaalanına geçip, burada serbest kalan rehinelerle bir araya gelmişti.

"BUGÜN BİZİM İÇİN BAYRAM GÜNÜ"

Başbakah , IŞİD'in alıkoyduğu Türk vatandaşlarının kurtarılmasına ilişkin, "Bugün bizim için bayram günü. Bu bayramı bize yaşatan öncelikle Allah’ın lütfudur, sonra sizlerin metanetli, basiretli tutumunuzdur" dedi.

Uçağa alınan Türk vatandaşlarıyla tek tek tokalaşan , IŞİD’in alı koyduğu rehineler arasında yer alan küçük bir bebekle de bir süre yakından ilgilendi. Davutoğlu, kendi eliyle hurma yedirmeye çalıştığı bebeği kucağına alarak sevdi.

Uçakta, kurtarılan Türk vatandaşlarına da hitabep eden Davutoğlu, sözlerine, “Tekrar vatanınıza hoşgeldiniz, diyorum. Bugün bizim için bayram günü” diyerek başladı.

“Bu bayramı bize yaşatan öncelikle Allah’ın lütfudur, sizlerin metanetli, basiretli tutumunuzdur” diyen Davutoğlu, “Ayrıca bu uçağımız da yeni uçak. İlk özel misafirleri sizler oldunuz. Allah bir daha böyle bir ayrılık sizlere, alilerinize göstermesin” ifadesini kullandı.

"BİZİ AİLELERİMİZLE HACCA GÖNDERİN"

eşi Sare Davutoğlu ile daha sonra uçaktaki Türk vatandaşlara çiçek dağıttı ve sohbet etti. Davutoğlu'nun sohbet ettiği rehinelerden biri, özel harekatçı olarak konsoloslukta görev yaptığını, kendisinin aynı zamanda ilahiyat fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, “Orada bulunduğum sürede hep namazları ben kıldırdım. Arkadaşlarımızla hep şöyle dua ederdik, 'Allahım buradan kurtulursak biz hacca gitmek istiyoruz. Bize hac nasip eylesin' diye. Sizden isteğimiz arkadaşlar adına konuşuyorum, 30 kişiyiz, bizi ailelerimizle hacca gönderin” dedi. Davutoğlu, bunun üzerine, “Önce bu sene bir ailelerinizle buluşun daha sonra bakarız. Elhamdullilah sağ geldiniz ya. Hepsi kolay” yanıtını verdi.

DAVUTOĞLU ADAK ADADI

Davutoğlu, kendisinin de Türk rehinelerin kurtulduğu gün adak kurban kesmeye niyetlendiklerini belirterek, "O gün bugündür. Bugün kesiyoruz, verdik, bugün öğrenci yurtlarına dağıtılmak üzere kurbanlarımız kesilecek" diye konuştu.

Konsoloslukta memur olarak çalıştığı öğrenilen Mesut Aktaş isimli genç deile sohbetinde, Musul'a nişanlı olarak gittiğini, 2 hafta sonra Kırşehir'de düzenlenecek düğünlerine tüm 'yi beklediğini söyledi. Davutoğlu, Ahi Evran günü, 10 gün sonra düğünün yapılması durumunda katılabileceğini belirterek, "Söyleyeyim, Belediye Başkanına 27'sine nikahını ayarlasın. Beraber bayram düğün yaparız" dedi. Aktaş'ın, "tamam herkesi bekliyoruz" sözlerine, Davutoğlu'nun "Ağasın herhalde" sözleri gülüşmelere neden oldu.

DAVUTOĞLU, ESENBOĞA'DA KONUŞTU

Başbakan , Esenboğa Havalimanı'nda IŞİD tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve 'ye getirilen konsolosluk personeli ve aileleriyle beraber vatandaşlara hitap etti.

, şöyle konuştu: "Şimdi bayram zamanı. Her şeyden önce değerli Başkonsolosumuza ve bütün ekibine teşekkür ediyorum. Öztürk kardeşim, aynı zamanda diplomasi anlamında meslektaşım, ve ekibi, vakur ve metin bir şekilde beklediler. Baş eğmediler, dimdik durdular. Neyi temsil ettiklerinin bilinciyle hep devletlerine ve her an arkalarında olan milletlerine güvendiler. Bugün aramızdalar.
Ailelerimizi provoke etmek için çok çalışan oldu, yüreğimize taş bastık. 'Bunlar seçim malzemesi olarak kullanılacak, bunlar cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasındaki bazı süreçler için değerlendirilecek' dediler, yüreğimize taş bastık.
Bu devleti idare edenhükümeti yetkilileri kendi vatandaşının bir tek telini bile, bir tek saç telini bile dünyaya ve aleme değişmez. Onların bir tek saç teline zarar gelmesindense bütün makamları terk ederiz, bütün mevkilerden fedakarlık ederiz. Canımızdan dahi fedakarlık ederiz ki tek birvatandaşının kılı bile incinmesin.

"PROVOKASYON YAPANLARA SESLENİYORUM"

Bu aziz millet, acıyı da kederi de mutluluğu da paylaşmayı bilir, acı ve keder üzerinden siyasi operasyon yapmaya kalkanların da maskelerini indirir. Bugün maskeler inmiştir.
O provokasyon yapanlara da sesleniyorum; muhalefet yapmak adına her gün bu kardeşlerimizin canını tehlikeye atmak pahasına bizleri bazı açıklamalar yapmaya zorlamaya çalışanları da biliyorum. Onlara da seslenmek istiyorum; gelin bari bugün bu sevinci paylaşın, artık spekülasyonları bırakın. Bir kere de bu millet ne hissediyorsa onu hissedin, bu milletle üzülün, bu milletle ağlayın, bu milletle sevinin.
Bu çalışmalar esnasında son derece fedakar şeklide gayret sarfeden ve büyük emekle, büyük fedakarlıkları göze alarak çalışan MİT mensuplarımıza da teşekkür ediyorum. Onlar hakkında başta Müsteşarımız olmak üzere, onlar hakkında ne tür karanlık komplolar tertip edildiğini hepiniz biliyorsunuz. Bakınız güvenlik birimlerimiz TSK, emniyet mensuplarımız, MİT mensuplarımız hep beraber omuz omuza çalıştılar.

"ÖYLE İSİMSİZ KAHRAMANLARIMIZ VAR Kİ"

Dün gece vatandaşlarımızı alıp getiren ve belki de yüzünü hiçbir zaman görmeyeceğiniz, yolda karşılaştığımızda tanıyamayacağımız öyle isimsiz kahramanlar var ki. Allah onlardan razı olsun. Canlarını ortaya koyarak bu kardeşlerimizi vatanlarına kavuşturan isimsiz kahramanları selamlıyorum. 'Bir gün acaba buradan kara birgelir mi' diye siyasi hesap yapanların oyunlarını bozan bu kardeşlerimin hepsini alnından öpüyorum, bağrımıza basıyorum, milletimiz adına onlara teşekkür ediyorum.
Bundan sonra da her bir vatandaşımızı dünyanın neresinde olursa olsun koruma kudretini göstermeye devam edeceğiz, hem de dünyanın neresinde olursa olsun tek bir mazlumun gözyaşını silmek bize nasipse o gözyaşını silmek için bir an bile beklemeyeceğiz, bir an bile beklemeyeceğiz."

"1 KİŞİ BİZİM İÇİN 75 MİLYON KİŞİDİR"

1 kişi bizim için 75 milyon kişidir, 75 milyon kişi de 1 kişidir. Vatan topraklarına hoşgeldiniz diyorum. Bu süreç içerisinde sorumlu yayın yapan medya organlarına teşekkür ediyorum. Sorumsuz yayın yapanları Allah'a havale ediyorum. Bir kez de bu milletin hissettiğini hissedin. Bu millet gibi sevinin ve üzülün.

Ahmet Davutoğlu Bülent Arınç Musul Gündem Haberler