Frankfurt Musevi Müzesi'nde Belgesel Gösterimi
Frankfurt Başkonsolosu Ekici: "Türkiye her zaman zorda kalan insanların yanında olmuştur.
Hessen Türk Toplumu ve Fritz Bauer Enstitüsü Pedagoji Merkezi tarafından düzenlenen ve Frankfurt Başkonsolosluğu'nun desteklediği etkinlikte, Yönetmen Burak Arlıel'in 'Türk Pasaportu' adlı belgesel filminin gösterimi Frankfurt Musevi Müzesi'nde gerçekleştirildi.
Başkonsolos Ufuk Ekici, etkinlikte, belgesel filmin Türk diplomatların gurur verici hikayelerini anlattığını söyledi.
Türkiye'nin her zaman zorda kalan insanların yanında olduğunu belirten Ekici, "Osmanlı Devleti zamanında İspanya'dan sürülen Musevilere kapılarını açtığı gibi, bugün de Suriyeli mültecilere kapılarını açmaktadır" dedi.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında yüzlerce Musevi bilim adamının Türkiye'ye gelerek, modern Türkiye'nin kurulmasına katkıda bulunduklarını dile getiren Ekici, "diplomatlarımız Türk vatandaşı olanlara da olmayanlara da yardım ederek, insanların hayatını kurtarmaya çalıştılar" şeklinde konuştu.
Programa davetli olarak katılan Türk Musevi Cemaati Genel Koordinatörü Deniz Baler Saporta konuşmasında, Türkiye'de yaşayan Musevi cemaati hakkında bilgi verdi. Türkiye'de 18 bin Musevi bulunduğunu ve bunların 17 bininin de İstanbul'da yaşadığını söyleyen Saporta konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen yüzyılın başında, Türkiye'de yaşayan Musevilerin sayısı 100 bin kadardı. Birinci Dünya Savaşı'nda ve İkinci Dünya Savaşı'nda İsrail'in kurulmasıyla ciddi bir göç verdik ve sayımız 35 bine kadar indi. Bu noktadan sonra da demografik nedenlerle sayımız azaldı. Anadolu'da Yahudi geçmişinin 1492 yılında başlayan göçe dayandığı kabul edilir ancak son yapılan kazılarda Anadolu'da 2 bin yıl öncesine ait sinagog kalıntıları bulundu. Osmanlı Devleti 1326 yılında Bursa'yı fethettiğinde, burada yaşayan Yahudiler Osmanlıları kurtarıcı olarak görmüşlerdi."
"Hem küçülen hem de güçlenen bir toplum olarak, devletten de destek aldığımızı söylemek isterim" diyen Türk Musevi Cemaati Genel Koordinatörü Saporta, "Özellikle son senelerde okulumuza devlet tarafından birçok özel okula verildiği gibi destek veriliyor. Zamanında haksız yere el konulan birtakım vakıf mallarının iadesiyle ilgili olarak da çalışmalar olumlu yönde devam ediyor, bunların hiçbiri daha önce yoktu" dedi.
Türk-Yahudi Cemaati olarak Türkiye toplumuna ciddi şekilde uyum sağladıklarının altını çizen Saporta, aynı zamanda kimliklerini de korumaya çalıştıklarını ifade etti.
Saporta, oldukça başarılı bir okulları ve 600 civarında öğrencileri olduğunu belirterek, "Bu okula giden çocuklar kanunen Türk Musevisi olmak zorunda. Çocuklarımızın üçte biri bu okula gidiyor. Okulumuz Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteriyor. İbranice dersleri ve Yahudilik dersleri de var. Aynı zamanda Ladino ile bağlantılı olarak İspanyolca da veriliyor. Okulumuzda bütün Yahudi bayramları gözetiliyor. Haftalık Şalom isminde bir gazetemiz var" diye konuştu.
Nazilerin Fransa'yı işgal etmesi üzerine, birçok Museviyi Türk vatandaşı yaparak ölümden kurtaran Türk diplomatlarının hikayesini anlatan Türk Pasaportu filmini, konsoloslar Özkan Durmaz, Sevinç Dağkılıç, Fritz Bauer Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Raphael Gross, Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı Osman Gün ve Hessen Türk Toplumu Başkanı Erhan Songün de izledi. - Hessen