Haberler

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Türkiye İhvan liderlerini kabul edemez. Dünyanın kaçındığı, ülkesinden barındırmak istemediği İhvan liderlerini Türkiye'nin kabul etmesi demek, Türkiye'nin demokratik ülke olmadığı, terörle iç içe olduğu izlenimini dünyaya vermektir" dedi.

Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugüne kadarki uygulamalarının "emanetçi Başbakan" uygulamaları  niteliğinde olduğunu,  kendisinin henüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bağımsız bir uygulamasını göremediklerini söyledi. "Sayın Davutoğlu henüz rüştünü ispat etmedi. Biz onun rüştünü ispat etmesini, oturduğu koltuğun hakkını vermesini istiyoruz" diyen Hamzaçebi, hangi şekilde davranırsa davransın muhataplarının daima Hükümet ve Davutoğlu olacağını kaydetti.

Davutoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uygulamalarının aynısını yaptığını, adli yıl açılış törenine gitmeyince kendisinin de gitmediğini. "selefi Erdoğan gibi"  gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıya bazı basın kuruluşlarını davet etmediğini ifade eden Hamzaçebi, "Nerede Sayın Davutoğlu'nun bağımsız duruşu ve uygulaması? Öyle bir şey yok" dedi.

Davutoğlu'nun "yolsuzlukla mücadele edeceğiz, yolsuzluk yapanın elini keseriz" dediğini belirten Hamzaçebi, şöyle konuştu.

"Gel de buna inan. Sayın Davutoğlu'nun imzasını taşıyan bir Bakanlar Kurulu kararı, 30 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu kararda tarımsal sulama nedeniyle özel sektör şirketlerine elektrik borcu bulunan çiftçilere borçların ödenmesi için 15 Eylül'e kadar süre verildi, 'ödemezseniz sizin tarımsal teşvik nedeniyle devletten alacağınız primleri size ödemeyeceğim, özel sektör şirketine ödeyeceğim' dedi. Bunun kanuni dayanağı yok. Tarım Kanunu  böyle bir yetkiyi Bakanlar Kurulu'na vermiyor. Yetki dışı, hukuksuz düzenleme yapmış durumda. Sayın Davutoğlu'nun Başbakan olarak ilk icraatı elektrik patronlarının alacağını çiftçilerden devlet zoruyla tahsil etmek. Erdoğan'ın Başbakanı olduğu hükümetin benzer düzenlemesi vardı, ama biraz daha bunun gerisindeydi. Sayın Davutoğlu'na çağrı yapıyorum; hem  Başbakan olarak kendisini gösterme hem de yolsuzlukla mücadele edip etmeyeceğini gösterme fırsatını veriyorum. Kanuna aykırı, hukuksuz bu Bakanlar Kurulu kararını derhal yürürlükten kaldır. Kendini çiftçiden yana değil de elektrik patronlarından yana konumlandıran bir Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti ilk kez görmektedir. 'Yanlış yapmışım, yeterince inceleme fırsatı bulamadım' diyerek milletten, çiftçiden özür dilemediği sürece TBMM açıldığında Davutoğlu hakkında gensoru önergesini vereceğiz."

Hamzaçebi, Davutoğlu'na "Sayın Davutoğlu, Allah'ın selamını şarta mı bağlıyorsunuz? Biz sizi gördüğümüzde sizin selam alıp almayacağınıza bakmaksınız selam veririz, selamı esirgemeyiz. Demokrasiye soyunduğunu söyleyen bir kişinin böyle şartlı konuşması, demokrasiyle bağdaşmıyor. Kongremizle ilgli değerlendirme yapıyor. Siz Başbakanlığa ve AKP Genel Başkanlığı'na atama suretiyle geldiniz, atandınız. Sayın Kılıçdaroğlu yarışmalı kurultayda demokrasiye uygun şekilde seçilerek geldi, yarıştı. Siz daha yarışmadınız, henüz rüştünüzü ispat etmediniz, önce rüştünüzü ispat edin,ondan sonra gelin partimizin iç işleriyle ilgili değerlendirmede bulunun" dedi.

Davutoğlu'nun,  Erdoğan zamanında çıkarılan ve kamu kuruluşlarının taşınmazları konusunda yapacağı tasarrufla ilgili olarak Başbakanlıktan izin alınmasını öngören ve "hukuksuz" olarak tanımladığı genelgeyi yürürlükten kaldırması gerektiğini belirten Hamzaçebi, "Sayın Davutoğlu gerçekten Başbakanlık yapacaksa bunu yürürlükten kaldırmalı, kumu kurumlarını serbest bırakmalı. Bu kadar güvensizlik olabilir mi? Kamu kurumları sahip oldukları taşınmazları idare etme kabiliyetine sahip değil mi?" diye sordu.

-"Sayın Erdoğan'ın işlediği bu suçlar, zamanı geldiğinde soruşturulacaktır"

Hamzaçebi, bedelli askerlikle ilgili net durum olmadığını belirterek, "Topu orta sahada çevirmeye gerek yok, sorun ortada duruyor.  Hükümet daha önce bedelli askerlik düzenlemesi yaptı. Fakat yasa başarılı olmadı. 470 bin kişi kapsama girmesine rağmen sadece 70 bini yararlandı. Çünkü yaş ve bedel yüksekti. O sayının bugün 600 bin civarında tahmin ediliyor. Yapılması gereken; yaş konusunda beklentileri karşılayacak ama TSK'nın er ve erbaş kaynağına zarar vermeyecek bir sınırı belirlemek, bedel konusunda vatandaşların ödeme gücünü dikkate almaktır. TSK'nın ihtiyaçları ile vatandaşların beklentileri arasında uygun bir dengeyi kurmak gerekir. CHP olarak daha önce bir teklif verdik. Yeni bir tasarı ve teklife gerek yok. 1 Ekim'den sonra ele alalım ve uygun düzenlemeyi yapalım" dedi.

İhvan liderlerinin Türkiye'ye gelmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının "vahim" olduğunu ifade eden Hamzaçebi, şunları söyledi:

"Katar ve diğer ülkeler İhvan liderlerini kendi ülkelerinden çıkarmanın, başka ülkelere  göndermenin yollarını arıyor, Sayın Erdoğan da 'olabilir' anlamında değerlendirme yapıyor. İşte Sayın Davutoğlu'na Başbakanlığını göstermesi gereken bir alan söylüyorum; bu alanda Erdoğan mı yoksa Davutoğlu mu etkili? Erdoğan, Başbakan gibi açıklama yapıyor. Türkiye İhvan liderlerini kabul edemez. Dünyanın kaçındığı, ülkesinden barındırmak istemediği İhvan liderlerini Türkiye'nin kabul etmesi demek, Türkiye'nin demokratik ülke olmadığı, terörle iç içe olduğu izlenimini dünyaya vermektir. Türkiye bunu kabul edemez, yapamaz, buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu anlayışı reddediyoruz. Sayın Davutoğlu'nu bu konuda göreve davet ediyorum, açıklama yapmalıdır, ' böyle bir uygulama yoktur' diyerek Türkiye'yi rahatlatmalıdır. Bir terör örgütünün yuvalandığı ülke demokratik değildir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bankasya ile ilgili açıklamalarının Bankacılık Kanunu uyarınca suç olduğunu savunan Hamzaçebi, "Elbette Sayın Erdoğan'ın işlediği bu suçlar, zamanı geldiğinde soruşturulacaktır. Bu suçlardan kurtulacağını kimse düşünmesin" ifadesini kullandı. Hamzaçebi, bir bankaya Hükümet  veya bir siyasinin siyaseten tavır olmasının  kabul edilemeyeceğini belirtti. Hamzaçebi, "Bir bankayı hedef alarak yapılan açıklamanın etkisi, sadece o bankayla sınırlı olmaz, bunun zincirleme etkisi olur. Erdoğan'ın açıklamaları bankacılık sistemini krize sürükleyecek sorumsuz açıklamalardır. Davutoğlu çıkıp, açık, net konuşmalı. Başbakan kendisiyse 'Sayın Erdoğan bir saniye, açıklama yapma yetkisi benim' diyerek, gerekli müdahaleyi yapar" dedi.

AİHM'in  zorunlu din dersi ile ilgili kararının çok yerinde olduğunu ve hükümetin buna uyması gerektiğini ifade eden Hamzaçebi, Türkiye hakkında ABD basınında yer alan haberlerle ilgili soruları yanıtlarken, Türkiye'nin Batı dünyasından ve demokrasiden koptuğunu, Davutoğlu'nun hedefinde evrensel demokrasinin değil, İslam Birliği'nin olduğunu öne sürdü. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Mehmet Akif Hamzaçebi Recep Tayyip Erdoğan Ahmet Davutoğlu Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title