Haberler

AB Bakanı Çelik: "(Ab ile Sorunlar) Bunların Başında Gelen Fetö ve PKK Terör Örgütlerinin Avrupa...

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye ile AB arasındaki sorunların başında FETÖ ve PKK terör örgütlerinin Avrupa ülkelerinde himaye edilmesinin geldiğini belirterek, "Beklentimiz FETÖ ve PKK terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade edilmemesidir.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye ile AB arasındaki sorunların başında FETÖ ve PKK terör örgütlerinin Avrupa ülkelerinde himaye edilmesinin geldiğini belirterek, "Beklentimiz FETÖ ve PKK terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade edilmemesidir. Bu faaliyetlere müsaade edilmediği takdirde ilişkilerdeki ilerleme daha hızlı sağlanacaktır." dedi.

Çelik, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, AB Bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. AB ilerleme raporlarında eleştirilen birçok konunun giderildiğini ve birtakım reformlar yapıldığını belirten Çelik, "Darbe girişiminin hemen ertesinde, AB İlerleme Raporlarında eleştiri konusu olan sivil-asker ilişkileri bağlamında önemli reformlar hayata geçirilmiştir." diye konuştu.

Bu reformların başında, Jandarmanın ve Sahil Güvenliğin bütünüyle İçişleri Bakanlığına bağlanması ve böylece Jandarma ve Sahil Güvenlik üzerindeki sivil kontrol ve gözetimin mutlak hale getirilmesinin yer aldığını kaydeden Çelik, kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına bağlanarak, TSK üzerindeki demokratik ve sivil kontrol mekanizmasının güçlendirildiğini, ayrıca Yüksek Askeri Şura'nın yapısı ve işleyişinin sivil kontrolü arttıracak şekilde değiştirildiğini ifade etti.

Çelik, OHAL döneminde getirilen bazı kural ve uygulamaların da değişen şartlar dikkate alınarak gözden geçirilmeye devam ettiğini, farklı alanlardaki reformların kararlılıkla sürdürüldüğünü söyledi.

FETÖ ve PKK sorunların başında

AB Bakanı Çelik, AB ülkeleri ile yaşanan problemler bulunduğunu belirterek, "Bunların başında gelen FETÖ ve PKK terör örgütlerinin Avrupa ülkelerinde açık şekilde himaye edilmesidir." dedi.

Çelik, bu himayeye karşı ilişkilerde gerginliğin sürdüğünü ifade ederek, "Türkiye haklı pozisyonunu sürdürecektir. Beklentimiz FETÖ ve PKK terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade edilmemesidir. Bu faaliyetlere müsaade edilmediği takdirde ilişkilerdeki ilerleme daha hızlı sağlanacaktır." ifadesini kullandı.

"Türkiye dünyanın vicdanı olmuştur"

İlişkilerde önemli bir konunun mülteci sorunu olduğunu dile getiren Çelik, şöyle konuştu:

"Mülteci sorunu konusunda Türkiye dünyanın vicdanı olmuştur. En çok onur duymamız gereken şey şudur: 100 kişi, 50 kişi için Avrupa ülkelerinin bazılarında referandum yapılması söz konusu olurken ve aşırı sağcı, ırkçı partiler seçimlerde mültecileri istismar ederken, 3,5 milyona yakın mülteci, yani bazı Avrupa ülkelerinin nüfusunun yarısı kadar mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. Bunlara karşı kurumsal ya da sistematik ırkçı bir tepki yoktur."

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'un İtalya'nın bir adasına mülteciler geldiği için adayla kara bağlantısını kesmeyi önerdiğini hatırlatan Çelik, "O adanın belediye başkanı şöyle bir açıklama yaptı. 'Biz böyle bir açıklamayı en son Nazilerden duymuştuk.' Bu durum Avrupa değerlerini sarsmaktadır." dedi.

Çelik, Türkiye'nin sığınmacılar için 30 milyar dolardan fazla harcama yaptığını, AB'den gelen rakamların son derece yetersiz olduğunu vurguladı.

AB'nin 2018 yılına kadar sığınmacılar için vermesi gereken 3 milyar avro yardımın şu ana kadar 898 milyon avrosunun geldiğine dikkati çeken Çelik, Avrupalı yetkililerin 2,9 milyar avronun sözleşmeye bağlandığı, 1,4 milyar avronun serbest bırakıldığı yönündeki sözlerinin teorik olduğunu belirtti.

Çelik, "Taahhüde bağlandı denilen ya da serbest bırakıldı denilen şeyler, AB'nin birtakım sivil toplum örgütleriyle yapacağı projelerin kayda geçirilmesi." şeklinde konuştu.

Çelik, 2018 itibarıyla ikinci 3 milyar avroluk fonun serbest bırakılmasının planlandığını hatırlatarak, birinci kısım gerçekleşmediği için ikinci kısmın gerçekleşmediğini bildirdi.

"1'e 1 mekanizması mükemmel işliyor"

AB Bakanı Çelik, Yunan adalarından alınacak her bir Suriyeli için Türkiye'de geçici koruma altındaki bir Suriyelinin AB ülkelerine yerleştirilmesini öngören 1'e 1 mekanizmasının mükemmel işlediğini söyledi.

Çelik, 2015'te Akdeniz'e açılan mülteci sayısının günlük 7 binden bugün 50-100 civarına düştüğünü kaydetti. Çelik, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi bile kurumlarda zafiyet oluşmadığını, o gece 120 kişinin Akdeniz'e açıldığını ifade etti.

Esas olan adaylık müzakereleri

AB ile enerji diyaloğunun bakanlar düzeyinde 20 Kasım'da devam edeceği bilgisini veren Çelik, ulaştırma alanındaki diyalog için 27 Kasım'da bakanlar düzeyindeki toplantının Brüksel'de yapılacağını kaydetti. Çelik, Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantısının da ikincisinin 7-8 Aralık'ta Brüksel'de gerçekleştirileceğini söyledi.

Çelik, bütün bu diyalogların Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerini tamamlayan hususlar olduğunu vurguladı. Çelik, "Tam üyelik müzakerelerini bir kenara bırakıp da bu diyalogları sürdürme şeklindeki çabalara kapalı olduğumuzu, ya da yakın zamanda Angela Merkel'in ifade ettiği gibi 'Türkiye'ye yeni bir model önerelim' gibi çağrılara kapalı olduğumuzu ifade ediyoruz." dedi.

Türkiye'nin "güçlü bir ortak" olarak tanımlanmasını kabul etmediklerini vurgulayan Çelik, "Türkiye, AB müzakerelerini yürüten bir aday ülkedir. Bu konularda diyaloglar sürmektedir" şeklinde bir ifadeyi kabul ettiklerini belirtti. Çelik, "Adaylık müzakerelerimiz AB ile ilişkiler açısından esastır." ifadesini kullandı.

"Gümrük Birliği güncellemesi için hazırız"

Gümrük Birliği'nin güncellenmesine de değinen Çelik, "Eğer AB, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için bir iradeye sahipse Türkiye de bu iradeye sahiptir. Hazırlıklarımız tamdır." diye konuştu. Çelik, şunları dile getirdi:

"Gümrük Birliğinin güncellenmesi AB adaylığımıza alternatif bir süreç değildir. Onlar hazırsa biz buna hazırız. Bizim söylediğimiz şey şudur. 'Bunu siyasi mülahazaların dışında tutun.' Komisyon hazırlıklarını tamamlamıştır. Konsey'den yetki beklemektedir. Bizim de çağrımız şudur. Konsey bir an evvel Komisyon'a bu yetkiyi versin. Gümrük Birliğini güncellemek üzere çalışmalara başlayalım. Aksi halde bunlar siyasi mülahazalarla engellenecekse Türkiye'nin bu konuda herhangi bir acelesi yoktur."

İletişim stratejisinin önemi

Türkiye'nin iletişim stratejisine büyük önem verdiğini ifade eden Çelik, kamuoyunu zehirlemek isteyen, AB değerlerine düşman, demokrasiye ve temel haklara düşman "Eurofobik" bir kesim bulunduğunu, bu kesimin yaklaşımlarının Avrupa kamuoyunu zehirlemeye başladığını söyledi.

Çelik, Avrupa içinde ideolojik duvarların ortaya çıktığını, bu nedenle medya dilinin düzeltilmesi, karar vericiler düzeyinde ve akademik dünyaya uyarılarda bulunacak şekilde Türkiye'den ve Avrupa'dan birçok kesimi bir araya getirdiklerini belirtti.

"Bu dile ve bu gidişata müdahale etmeliyiz." diyen Çelik, müdahale edilmezse araya ırkçıların duvar ördüğü daha kötü bir tablo çıkabileceğini söyledi.

Mali yardımlar

Katılım öncesi mali yardımlara (IPA) da değinen Çelik, "2007-2013 dönemi için AB'den tahsis edilen 4,79 milyar avro tutarındaki hibe başta siyasi reformlar olmak üzere sosyal politikadan gıda güvenliğine, çevreden ulaştırmaya, kırsal kalkınmadan eğitim ve kültüre kadar halkımızın doğrudan hayatına dokunan alanlara ayrılmıştır ve bu projeler için kullanılmıştır." dedi.

Çelik, AB tarafından tahsis edilen hibenin 4,4 milyar avrosunun sözleşmeye bağlandığı bilgisini verdi.

Çelik, katılım öncesi mali yardımların 2014-2020 yıllarını kapsayan ikinci döneminde Türkiye'nin yaklaşık 4,5 milyar avro Katılım Öncesi Mali Yardım kullanacağını söyledi.

AB'de IPA fonlarının kötü kullanıldığına dair eleştiriler bulunduğunu hatırlatan Çelik, bunların tamamen mesnetsiz olduğunu, en iyi kullanan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirtti.

Son dönemde mali yardımların kesilmesinden söz edildiğini kaydeden Çelik, "Bu mali yardımların kesilmesinden bahsedilen alanlarla ilgili hiçbir sorun yoktur. Bunu tamamen Türkiye'ye karşı bir mesaj vermek için yapmaya çalışıyorlar." ifadesini kullandı.

Çelik, yardımların kesilmesine dair alınmış bir karar bulunmadığını, böyle bir kararın alınması durumunda kayda değer bulmayacaklarını Avrupalılara ifade ettiğini bildirdi.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Gümrük Birliği Ömer Çelik Türkiye PKK Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title