TÜM KATEGORİLER
Bolu'da Üniversite-Sanayi İşbirliğiyle Kanamayı Durduran Kumaştan Kıyafetler Üretilecek
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) öncülüğünde yapılan çalışmalar sonucunda kanamayı durdurma ve antibakteriyel özelliğe sahip kumaştan güvenlik, sivil savunma ve arama kurtarmada kullanılmak üzere kıyafetler üretilecek. Proje kapsamında yaz ve kış şartlarına uygun kıyafetlerin yıl sonuna kadar üretilmesi hedefleniyor.
Bolu'da üniversite-sanayi işbirliğinde geliştirilen kanamayı durdurma ve antibakteriyel özelliğe sahip kumaştan güvenlik, sivil savunma ve arama kurtarmada yaşanması muhtemel yaralanmalarda hayati işlev görecek kıyafetler üretilecek.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) öncülüğünde Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Karesi Holding işbirliğinde hemostatik (kanama durdurucu) ve yaralanan bölgede enfeksiyonu önleyici kumaş geliştirme çalışmalarına geçen yıl başlandı.
BAİBÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akif Hakan Kurt ve BUÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz Kaplangiray'ın yürüttüğü çalışmalar sonucu elde edilen ipliklerden kumaş üretildi.
Farklı lif türlerinden elde edilecek 8 kumaş prototipinin testlerden geçirileceği çalışmada, güvenlik güçlerinin, sivil savunma ile arama kurtarma ekiplerindeki görevlilerin yaralanma durumlarında kullanması için yaz ve kış şartlarına uygun kıyafetin yıl sonuna kadar üretilmesi hedefleniyor.
Kurt, AA muhabirine, projede kanı durdurabilen, mikropları öldürebilen ve ısı konforu sağlayan kumaş üretmeyi amaçladıklarını söyledi.
Kumaşın maliyetinin, gerekli özellikleri kazandırabilecek maddelerin yurt dışından temin edilmesi nedeniyle yüksek olduğunu anlatan Kurt, "Bu kumaşa şu anda konfor özelliği katılmadı. Yaz ve kış ayları için konfor özelliği katılacak. Toplam 8 prototip üretilecek. Bunların içerisinde pıhtılaşmayı ve antimikrobiyal etkiyi artıran maddeler değişik oranlarda kullanılacak ve üretilebilir maliyette kumaş elde etmiş olacağız." diye konuştu.
Kurt, çalışmayla, sağlık hizmetlerine uzak alanlarda, örneğin operasyon bölgesinde yaralanan askerlerin hastaneye ulaşma sürecinde kanın durdurulması ve enfeksiyon riskinin azaltılmasını amaçladıklarını belirterek, "Bu kıyafetler, askerimiz, polisimiz, sivil savunma ve özellikle deprem bölgesine giden AFAD görevlilerimizin üzerinde olduğu zaman, yaralanma durumunda hızlı şekilde kanama duracak ve bu bölgedeki mikroorganizma miktarı azalacak, hastaneye ulaşma, yaşama şansı artacak." ifadelerini kullandı.
İç kıyafetten başlayıp askeri kıyafetle üretime devam etme hedefi
"Projenin asıl amacı, kahraman askerlerimizin operasyon durumlarında yaşam şanslarını artırabilmek, onlara az da olsa katkı sağlayabilmek." diyen Kurt, hazırlıkların tamamlandığını, üniversiteler arasındaki ikili anlaşmaların yapıldığını, bundan sonra hem TÜBİTAK hem de sanayi işbirliğiyle en hızlı şekilde projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını dile getirdi.
Kurt, pıhtılaşma ve antibakteriyel deneylerinin tamamlanmasının ardından elde edilen ürüne konfor özelliğinin katılacağını ve testlerinin yapılacağını, yıl sonuna kadar tüm çalışmaları tamamlamayı amaçladıklarını kaydetti.
Kanın durdurulmasıyla ilgili ürünlere dünyada ulaşılabildiğine işaret eden Kurt, "Ama özellikle kıyafet şeklinde ya da ısı konforu kazandırılmış ürün şu an yok. Amacımız zaten sadece ürün elde etmek değil, bu ürüne kullanılabilir niteliği kazandırmak. Yani yaz şartlarında kişiye serinlik, kışın ise sıcaklık sağlayabilecek özel hale dönüştürmek. Projenin ikinci önemli basamağı bu." dedi.
Kurt, ürünün ilk etapta iç çamaşırı şeklinde üretilmesini planladıklarını, güvenlik güçlerinin olası yaralanma durumlarında hızlı şekilde bunu kullanarak kanını durdurabileceğini ve hastaneye yetişebilme şansı yakalayacağını anlattı.
Yaralanmalarda ölüme neden olan en büyük ikinci sebebinin enfeksiyon olduğuna dikkati çeken Kurt, "Kullanılan kumaş, birçok enfeksiyon nedenini ortadan kaldıracak. Şu andaki düşüncemiz, iç kıyafetten başlayarak askeri kıyafetler şeklinde üretime devam etmek. Tabii ki sadece bununla alakalı değil özellikle kanamayla ilgili problemleri bulunan hastalarımıza hastanelerimizde de önemli imkan sağlayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
